Asena

12.Esir

"Seç, benim mi olacaksın yoksa arkadaşının ölümüne mi sebep olacaksın?"

Tam bir aptaldı.

Derin bir nefes aldım. Arel'e baktığımda merakla bana bakıyordu. O adama yem olmayacağımı biliyordu fakat seçimimi merak ediyordu.

"Tamam."dedim ve nefeslendim.

"Seninle geleceğim."

Ben onunla değil o benimle gelecekti ama bunu belli etmedim.

Adamın dudaklarında sinsi bir sırıtış belirdi. Silahıma baktı. "Silahını yere bırak."

İkiletmeden bıraktım. "Onu bırak." Silahını bana doğrulttu. Elinde tuttuğu bıçağı Arel'in boynundan çekmemişti. Hangi ara çıkarmıştı bıçağı anlamamıştım.

"Gidelim, komutan. Güzel bir gece olacak."

Hava kararıyordu. Köylüler yakılacaktı.

Onları da kuracaktım ama ilk önce ufak bir işim vardı.

Cevap vermedim. Gözlerini Arel'e çevirdi. "Bir şey yapmaya kalkarsan komutanını vururum. Deneme bile asker."

Pabucumu vururdu anca. Allah'ın salağı.

Birkaç adımda yanıma gelip sertçe kolumu kavradı. Dişlerimi sıktım ama ses çıkarmadım. Az sonra hepsinin hesabını soracaktım zaten.

Ben onun esiri değil o benim esirimdi.

Türk askerini güçsüz sanması oldukça ironikti.

Beni yürütmeye başladı. Sessiz adımlarımızın arasından omzumun üzerinden Arel'e baktım. Ne yaptığımı anlamaya çalışır gibi bakıyordu. Yavaşça gülümsedim ve dudaklarımı oynatarak sorun yok dedim.

Gerçekten sorun yoktu.

Beni soktuğu yıkık dökük bir evdi. Ortada büyük bir yatak vardı. İçeri süzen loş ışık değişik bir hava katıyordu. Başıma dayadığı silahı daha da bastırdı.

"Güzelim,"dedi ve dudaklarını yaladı. İğrendim. "Seninle çok eğleneceğim."

Beni yatağa oturttu. Gıkım çıkmadı. Gözü dudaklarımdaydı. İçimden sırıttım ve dudaklarımı yaladım. Silahı, üzerime eğilirken gevşek bir tutuşla boynuma indirdi.

Sırası gelmişti.

Kadın bir Türk askerini küçümsemek neymiş göreceksin, salak esirim.

Yüzü iyice yüzüme yaklaştığında hızlı bir hamleyle boynumda tuttuğu silahı kavradım. Hiç zorlamadan elinden aldığım silahı elimde tuttum ve adamın boğazını kavradım. Çevik bir hareketle bedenlerimizin yerlerini değiştirdim. Artık o yataktaydı, boğazına sardığım elim onu nefessiz bırakmıştı.

Bu sadece başlangıçtı.

"Demek esirin olacağım, ha?"
Histerik bir gülüş çıktı dudaklarımdan. Yüzü kıpkırmızı kesilirken silahı belime taktım. Onunla şuan için işim yoktu.

"Aptal herif."dedim ve tırnağımı sertçe sıktığım boynuna geçirdim. Elinden geldiğince inledi.

"Karşındaki bir Türk askeri." Elimi hafifçe gevşettim. Bu kadar kolay ölemezdi. Yakasından kavradığım gibi bedenini sertçe duvara çarptım. Yüksek bir sesle inledi.