11.BÖLÜM:TEK RENK GÖKKUŞAĞI

145 83 12
                                    

MEDYA:
BERKAY ALTUNYAY;AY VE DENİZ

Bu zamana kadar kendimi suçlayıp durmuşken,bugün bir anda,bir mektup aldım ve o mektup bana herşey'in bir oyun,tuzak olduğunu söyledi.Peki ne için ölmüştü benim ailem? Bir hırs uğruna mı? Yada daha yüksek bir mertebe için mi?

Onlar benden sadece ailemi almakla kalmayıp,gökkuşağımda ki yedi renkten altısını benden çaldılar.Bir hırs uğruna ailemin hayatını gözden çıkardılar,bu kadar iğrenç düşünceli olamazlardı,gözlerini bu denli hırs bürümüş olamazdı.Bir insanın hayatına kast edecek kadar hırslı olmamalı bir insan,bu tamamen canilik başka birşey değil.

Ama hesap edemedikleri atladıkları tek bir şey var,oda benim ölmemiş yaşıyor olmam.Ve ben ne yapmam gerekiyorsa yapacagım,gerekiyorsa o gökkuşağını tek renk ile ayakta tutarım ama gene onlardan ailemin intikamını alırım.İntikamımı aldıktan sonra hem ailemin ruhu huzura erecek,hemde ben renklerime yeniden kavuşacağım.

Okuduklarım ile kaskatı kesildim,doğruydu Atlas'ın aklına oluşan o ihtimal doğruydu,bu ihtimale ne kadar inanmamış olsamda,yanılmıştım.Atlas'ı dinlemek ile en doğru kararı vermiştim,alacağım riskler,yaşayacağım her türlü acı umurumda değildi.Şu saatten sonra tek istediğim bütün gerçekler ve bu planı kuran kişiydi ve bu isteğime ulaşana kadar asla vazgeçmeyecektim,gerekirse yola tek başıma devam ederim ama asla vazgeçmem,bu yoldan asla dönmem.

Gözümden akan yaşlar elimde tuttuğum kağıda dökülmeye başladı,şuan ağlıyor olmam biliyorum ki saçmaydı zaten bu yola bunlara ihtimal vererek çıkmıştık ama gerçekleri duymak o iğrenç sözlerini okumak fazla canımı yakmıştı.

"Şerefsizler,lan bu kadar mı hırs bürüdü gözünüzü? "Atlas bile fazlası ile sinirlenmişti,aklında oluşan o ihtimalin gerçek olmamasını istiyordu ama her şey gerçekti.

"Adam açık açık tehtit ediyor,şirketi bırakmazsan senide öldürürüm diye"diyen Anıl bile şaşkındı çünkü oda aklımızda oluşan ihtimale içten içe inanmamıştı.

Gözümden akan yaşları elimin tersi ile sildim ve kendime o an bir yemin ettim 'o adamı bulana kadar bu konu için asla ağlamayacaksın".

Gözlerimi onlara çevirdim Atlas sinirden elini saçlarını geçirmiş bir o tarafa, bir bu tarafa yürüyordu,Anıl işe hala şaşkınlığını üzerinden atamamıştı.

"Neden sinirlenip,üzülüp ve şaşırıyoruz ki? Zaten bunu bile bile buraya gelmedik mi? "dedim oldukça sakın bir sesle.İkisi de bu sakinliğime afallamıştı.

"Biliyorduk ama delili ile görmek bizim bile canımızı yaktı"dedi Anıl endişe ile,benim bu sakinliğime endişelenmişti.

"Biz bile okuyunca kaldıramadık,sen niye susuyorsun,dışına yansıtmak yerine neden içine atıyorsun? Yapma bunu kendini be kızım"dedi Atlas çaresiz bir sesle ama yanlış düşünüyordu.

"Şuan bunu dışıma yansıtırsam,yeniden toparlanamam,o yüzden bu olay çözülene kadar sakinliğimi elimden geldiği kadar koruyacağım"dedim dik durarak,artık eski Elisa olmayacaktım,şunu yapsam onun canı yanar,bunu desem kalbi kırılır yok artık.Kalp kırmakta kırmak,can yakmaksa yakmak,onlar bana ve aileme acımadı bende onlara acımayacağım.

"Peki,ama bu sakinlik bir gün sana zarar verirse seni affetmem Elisa,duydun mu beni? "Atlas'ın kurduğu cümle beni bozguna uğratmıştı,Anıl'a döndüğümde oda fazlası ile şaşkındı.

Kurduğu cümleyi yeni fark eden Atlas"yani biz seni affetmeyi manasında söyledim,neyse ya hadi burada daha fazla durmayalım yemek yemeye gidelim"dedi ve her zaman olduğu gibi konuyu hızla kapattı,hep bir şeylerden kaçmayı seçiyordu ve bu yönden benziyorduk,bende bu zamana kadar her türlü gerçekten kaçmışımdır.

KADER OYUNU Where stories live. Discover now