7. Bölüm: Hayatın anlamı ne?

72 33 8
                                    

Arkadaşlar lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım. Şimdiden teşekkür ederim. 💛

Ertesi gün dünkü olayları sanki hiç yaşamamışım gibi onun hayalleriyle uyandım. Üstü kapalı bir şekilde evlerimize dönmüştük ve ben onun adını dahi bilmiyordum. Adı ne olabilirdi acaba? Burak mı yoksa Mehmet mi? Ya da başka bir isim mi? Hiçbir ismi ona yakıştıramıyordum. En iyisi onu bir an önce görüp adını öğrenmek olacaktı. Ama nasıl ve nerede?

Son görüşmelerinde Tanrı'nın ikisini yeniden buluşturacağını söylemişti. Nereden biliyordu yoksa sallamış mıydı? Her neyse onu bir an önce görmeliydim. Annemin yaptığı haşlanmış yumurtaları yedikten sonra duş aldım. En sevdiğim renk olan sarı bir sweatshirt ve altına lacivert bir kot pantolon giydim. Depresyonda olduğumdan beri kot pantolon giymemiştim. Oldukça rahatsız edici gelse de kendimi bakımlı gibi hissettim. Saçlarımı at kuyruğu yapıp evden çıktım.

Kalbimde hafif bir heyecan vardı. Nedenini anlamasam da belki havadan olabilir diye kendimi telkin ettim. Hava oldukca güzeldi. Vanilya gökyüzü ve mosmor bulutlar... Böyle günleri kim sevmezdi ki. Evin birkaç metre ilerisine doğru gittiğimde karşımda o belirdi. Adını bilmediğim o kişi. Yanında olduğumda istemsiz kalbimin deliler gibi attığı, kendime alıkoyamadığım o kişi.

Şaşkın bir şekilde "Merhaba" dedim. Nereden biliyordun karşılaşacağımızı ve nereden çıktın? Doğru söyle yoksa büyücü falan mısın?

Bunları söyledikten sonra inanılmaz şekilde utansam da karşımdaki kişi tatlı bir tebessümle gözlerimin içine bakıyordu.

Öncelikle "Merhaba" dedi ve ekledi. Hayır büyücü falan değilim. Sadece tahmin ettim.

- Tahmin mi? Şaka yapıyor olmalısın. Kim böyle tahminlerde bulunabilir ki?

- Ben bulunabilirim.

- Peki nasıl anladın?

- Aslında hissettim. Nedendir bilinmez ama ikimizin kaderi de benzer. Sanki senin yanında ruh ikizimin yanındaymış gibi rahatım.

Yanaklarım o kadar kızarmıştı ki kızarıklığını ben bile görebiliyordum.
Utancımdan sadece "Gerçekten mi?" diye sorabildim.

- Gerçekten.

Nedendir bilinmez ama o an çok değişik bir his vardı kalbimde. Bu his ara ara gelirdi. Özellikle de çocukken. Genelde ailemden uzak olduğumda veya başkasının yanındayken gelen bir his. Kendimi hiçbir yere ait hissedememe. Acaba bunun tıpta bir adı var mıydı merak ediyordum. Sadece bu his bende olamazdı ki sonuçta. Tam da o an bu hissi çok derin bir şekilde algıladım. Resmen bana sen hiçbir yere ait değilsin boşuna uğraşma diyordu. Senin arkadaşın olamaz. Hatta senin ailen olamaz kimse...

Ona fark ettirmesem de o benim yüzüme bakınca bir sorun olduğunu hemen anlamıştı.

- Bir şey mi oldu? Yüzün sapsarı oldu bir anda.

- Hayır. Sadece tuhaf hissettim.

- Neden? Eğer seni kırdıysam gerçekten çok özür dilerim. Amacım bu değildi.

- Hayır. Kırılmadım. Uzun zamandır kimse böyle hissettirmedi sadece garipsedim. Her zaman kendimi en altta görmüşümdür. Özgüvensizimdir. Çoğu zaman insanlarla konuşmaktan kaçınırım. Birinin benim için böyle düşünmesi gerçekten inanılmaz.

Kahkaha atmaya başladı. O kadar çok güldü ki ben de gülmeye başladım. Sonrasında ciddileşsem de güldüğümü gördü ve daha da güldü.

- Bu kadar komik olan ne? Benim söylediklerim sana komik mi geldi?

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 19 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

ZEMHERİWhere stories live. Discover now