5🍓

26.5K 1.6K 533
                                    

"Ya her sabah okula mı gidilir?" diye yakındım ve turuncu saçlarımı taradım.

Tam banyodan çıkmıştımki yerde gördüğüm iki hamam böceğiyle kocaman bir çığlık attım.

Böceklerden çok korktuğumu söylemiş miydim?

Hızla yatağın üzerine çıkıp elime terliği aldığımda hamam böcekleriyle bakışıyorduk.

Odanın kapısı bir anda sertçe açıldı ve içeri elinde silahla Karan, Alp ve Efkan girdi.

"Noldu biri mi var?" Karan gözleriyle odayı tararken korkudan bayılmak üzere olan bana baktı.

Elimle hamam böceklerinin olduğu yeri gösterince güler gibi oldu ve silahını indirdi.

"Gülme! Öldür onları!" bağırışımla Alp ve Efkan'da güldü.

Neden bu evde ciddiye alınmıyordum?

"Ya lütfen alın şunları valla korkuyorum!" Biraz kendimi acındırmaktan zarar gelmezdi.

Karan ayağındaki 46 numara terliği çıkardı ve hamam böceklerinin üstüne attı.

"İnebilirsin yataktan" diyip elini uzattığında tutup bir prenses edasıyla indim.

"Ben zaten çokta korkmamıştım. Biraz panik oldum sizde yani çok abarttınız" dememle hepsi bana şok içinde baktı.

"Çığlık çığlığa bağırıyordun lan!" diyen Alp'e sanki çok büyük bir yalan söylemiş gibi baktım.

"Laflarına dikkat et polis beyciğim! Hiç kimse beni böyle iftiralarla karalayamaz. Hele ki sen asla!" Hürrem sultan edasıyla konuşmamla Efkan gülerken Alp bana şizofrenmişim gibi bakıyordu.

Karan'sa yüzünde bir sırıtışla bizi izliyordu.

"Bu akşam birkaç polis arkadaşım yemeğe gelecek ama polislere olan hayranlığın yüzünden seni hiç tanıştırasım yok" diyen Efkan'a ayıplarca baktım.

"İnsan mı yiyorum ben? Ne olmuş polis seviyorsam?" Tatlı tatlı sormamla güldü ve beni kolunun altına alıp saçlarımı karıştırdı.

"Efkan! Saçımı bozuldu ya! Karıştı işte bütün saçım senin yüzünden yumak oldu. Of!" Elinden kurtulduğumda çatık kaşlarımla ona baktım.

Karan yavaş adımlarla odamdaki makyaj masasına ilerledi ve tarak alıp yavaşça saçlarımı taramaya başladı.

Gözlerimden kalp çıkabilseydi kesinlikle Karan'a milyonlarca kalp gönderirdim.

🍓
Yanıma adımlayan Barış'a baktım.

Uzun boyluydu. 175 olmama rağmen ona bakarken boynum ağrıyordu.

"Naber Çilek Kız?" Tanıdık hitapla kaşlarım çatıldı.

"Ben sana Çilek ismini söylemedim nereden biliyorsun?" Sorgularca ona baktım.

"Kuşlar söyledi" diyip göz kırptı ve arkasını dönüp gitti.

Ve anında Yusuf geldi.

"Oooo kuzen ne var sizin aranızda?" Karnına dirsek attım.

"Hiçbir şey yok! Aptal aptal konuşuyor. Sırık!" dedim sinirle.

"Ne dedi sana?"

"Ona söylemediğim ismimle seslendi bana" dedim.

"Adın sadece Alança değil mi?" Diye sordu.

Çilek Kız Where stories live. Discover now