21🍓

13.1K 946 230
                                    

Sürpriz!!!

Günün üçüncü bölümüyle geldim! Yazı makinesi miyim neyim?

Sizi çok sevdiğim için hep bunlar🤍

100K olmuşuz!!! Ağlayacağım şimdi🥹

Sizin bu Dağhan sevginiz şaka mı???? Dağhan'ım hepimize yeter. Ama en çok beni çünkü onu ben yarattım 😘😘😘

İyi ki varsınızz!!!

Yorum sınırı: 200

🍓
"Dede!" diye bağırdım şokla.

İçerdekiler hızla buraya gelirken ben hala şok içinde karşımdaki garip aileye bakıyordum.

"Ne oluyor kızım?" diye sordu babaannem.

"Beni istemeye gelmişler!" dedim dehşetle.

"Ne?!" diye bağırdı Karan abim.

Tam oraya doğru giderken amcamlar onu tuttu.

"O elindeki çiçeğin her bir dalını götüne sokup vazo yaparım seni dingil!" diye bağırdı Karan abim.

"Sen kendini ne zannedersin Kenan?" diye sordu dedem.

"Sen kimsin ki Saruhanların konağına destursuz girebiliyorsun? Senin ünün de, paranda, şanın da bu konağın kapısının önünden geçmeye yetmez!" diyip bastonunu sertçe yere vurdu dedem.

"Aman, sizin kıza kaldık sanki." diyen kadınla Nare Hanım konuştu "Demekki bizim kıza kalmışsınız ki kapımızdasınız Ferhunde? Oğlunu yamayacak kız bulamadında benim 17 yaşındaki kızımın kapısına mı getirdin?" dedi ters bir sesle.

Ferhunde sustu.

Karan abim sert adımlarla buraya geldi ve tam önümde durdu.

"O gözlerini oymamı istemiyorsan kardeşimden çek! Ananı babanı da al derhal konağımı terk et Koru, aksi taktirde Mardin'i terk etmek zorunda kalırsınız!" dedi sertçe.

Karan daddy 🥵🥵

🍓

Salonda kahve içerken konuştum "Güzelin talibi çok olur." dedim ve kahvemi höpürdettim.

"Talibini cima eyleyeyim." diyen Göktuğ abime garip garip baktım.

Nece konuşmuştu bu ya?!

"İleride anlatırsın çocuklarına beni ne doktorlar ne mühendisler istedi demek yerine beni ne ağalar istedi dersin." diyen Kurtuluş amcama göz devirdim.

En kritik anlarda en sikko esprileri yapıyordu.

Telefonu çalmasıyla kocaman gülümsedi.

"Benim telefon çalıyo bi dakika." dedi ve açtı.

"Narin'im. Arım, balım, peteğim." diye telefonu açmasıyla güldüm.

Kurtuluş amcam lalalala, Narin abla okokokok tu ve bence şirinlerdi!

"Ne demek o öyle kızım? Geliyorum hemen. Bana bak sakın bir adım bile atma ordan." dedi ve ayaklandı.

"Ya, Narin'im. Sen Fizan'a gel de ben amuda kalkarak yine sana gelirim." Kalender amcam laf attı.

"Kızı 20 yıl bekletende ebemdi. Yavşak.."

"Tamam, geliyorum ben bekle beni." Telefonu kapattı ve bize baktı.

"Siz sefil hayatınıza devam edin ben karımın yanına gidiyorum." Kıvırta kıvırta salonu terk etti.

Dönek herif..

"Ben yatıyorum." dedim. Aslında uykum yoktu ama sinirli sinirli yukarı çıkıp inmeyen Karan abimi merak etmiştim.

Herkese iyi geceler diyip seke seke abimin odasına girdim.

Yatağında uzanıyordu.

"Abim?" diye mırıldandı.

"İyi misin abi?" dedim arkamdan kapıyı kapatırken.

"Başım ağrıyor biraz fıstığım, geçer şimdi ilaç içtim." Yanına adımladım yavaş yavaş.

"Yatayım mı yanına?" dedim masum masum.

Kocaman gülümsedi ve yorganı kaldırdı "Gel tabii ki, sorumu bu?" Yatağın içine girdim ve yattım.

"Bana bir şeyler anlatsana. Uyuyamıyorum." diyen abimle düşündüm.

"Bir gün veziri padişaha demiş ki "Padişah'ım sakalınızda bülbül var." padişahta demiş ki "ben o bülbülün ta amı-" güldü.

"Dur kızım, tamam anlatma sen bir şey." Dudaklarımı büzdüm.

"Tamam dur düzgün anlatacağım." Başını salladı ve gözlerini kapattı.

"Eski zamanlarda yaşayan turuncu saçlı bir prenses varmış. Prensen o kadar güzel, o kadar büyüleyiciymiş ki bir bakanın bir daha bakası geliyormuş." Bu prenses tabii ki bendim!

"Bu prensesin bir de annesi varmış. Kötü kraliçe, sadece büyük kızını sever, diğer kızını görmezden gelirmiş. Büyük prenses, zengin ve yaşlı bir kralla evlenip saraydan gidince kötü kraliçe iyice küçük kızını daraltmaya başlamış." İç çektim.

Abim, gözlerini açmış dikkatle beni dinliyordu.

"Kötü kraliçe bir gün kızıl prensese demiş ki 'Seni sadece kralı elimde tutmak için doğurdum.' Prenses o kadar üzülmüş, o kadar içerlenmiş ki üzüntüsünden sarayı terk etmiş." Biraz değiştirmiştim olayları.

"Saraydan çıktıktan sonra yıllarca yürümüş prenses ve en sonunda kocaman bir şatoya gelmiş. Bu onun daha önce yaşadığı yerden daha büyük ve daha güzelmiş. Ordaki insanlar çok daha mutlularmış." Kocaman gülümsedim.

"Onlar prensesi şatolarına alıp kol kanat germişler. Prenses hiç olmadığı kadar mutluymuş ve sonsuza kadar zenginlik ve mutluluk içinde yaşamış." dedim ve zorlukla açık tuttuğum gözlerimi kapattım.

🍓

Bugün okul vardı! Formalarımı giyip saçlarımı taradım. Makyaj masama oturup makyajımı yapmaya başladım.

Yüzüme önce iki parmak güneş kremi, göz altlarıma kapatıcı, favorim siyah göz kalemi, allık, göz kapaklarıma ışıltılı durması için highlighter ve rimel sürdüm.

Yıkamadan almayınız (!)

Seke seke aşağıya indim ve sofraya oturdum.

Kuzenlerim yarın gelecekti!

Ne bulduysam mideme indirirken Miran Bey'in ayaklanmasıyla bende kalktım çünkü beni o bırakacaktı.

"Çıkalım mı Alança?" diye sormasıyla onu onayladım ve ayağa kalktım.

Yeni okul, yeni insanlar...

Arabaya doğru yürürken gördüğüm Dağhan abiye göz kırptım ve bindim.

Yolculuk sessiz geçiyordu çünkü çok gergindim, her an kusabilirdim.

Okulun önünde durduğumuzda derin bir nefes aldım tam inecekken Miran Bey beni durdurdu "Dur kızım, paranı vermedim." dedi ve cebinden 300 çıkardı.

Reddetmek gibi bir mallık yapmayacaktım tabii ki!

Parayı alıp teşekkür ettim ve okulun kapısına doğru yürüdüm.

Acaba beni neler bekliyordu?

.
.
.
.
.

Selam!!

Biz okulumuz olduğunu hatırladık..

Ay resmen evlenecektik neler oldu öyle pazardan mal alır gibi???

Okulda neler olucak sizce??

Çilek Kız Where stories live. Discover now