Bölüm 6 EV CEZASI

152 9 7
                                    


DURU'DAN

Kaçmıştım. Aras Demir Arslan' dan kaçmayı başarmıştım. Mutlumuydum hayır. Aras cidden sevilecek biriydi ama sürekli de göz önünde bulunmak pek hoş değildi. Arabasına koyduğum kağıtta yazanları okumuştu galiba. Çünkü Ekim'i suçlamıştı ve şuan da beni arıyordu. Beni bulması imkansızdı çünkü geldiğim yer Erdem Yetmez'in eviydi. Eğer Aras burada olduğumu duysaydı beni mahfederdi.

Erdem ile anlşma yapmıştım. Bugünkü uçak biletim geceydi. Yani herkes uyurken ben gidecektim buralardan. Yurt dışına gidecektim. New York'ta kendime yeni hayat kurmayı planlıyorum, eğer Aras beni bulmaz ise.

Erdem'in evindeydim. Yanımda Yavuz ve Erdem vardı. Kimse konuşmuyordu. Korkuyordum. Aras'ın beni bulmasından korkuyordum. Eğer beni bulursa asla affetmez. Ona hayatındaki en büyük ihaneti yaptım. Pişmanım ama yapmak zorundaydım." Çok sıkıcı biraz konuşun hadi" dedi Erdem. Gözlerimi devirdim. Aras'ın dediği kadar şerefsiz biri." Ne konuşalım, ya da şey konuşalım. Aras eğer Duru'yu bulursa ikinizin de sonunun geleceğini" dedi Yavuz. Aras'ı korumasının sebebi neydi." Bulamaz oğlum, bizi burada kimse bulamaz" dedi Erdem. Piç gibi sırıtıyordu." Ee Duru hanım sen birşey demeyecekmisin" dedi Erdem. Ben bu adamın ağzını yüzünü dağıtırdım da dua etsin onun evindeyiz.
" Ne diyim, Aras'tan kurtuldum ama mutluyum mu diyim, diyemem çünkü değilim" dedim. Kelimelerim Erdem'in canını sıkmıştı.

" O zaman niye kaçıyorsun" dedi. Haklıydı. Onsuz mutsuz isem niye kaçıyordum.

" Çünkü rahat bir hayat yaşamak istiyorum anladın mı, kimsenin beni izlemeyeceği,tutsak biri olmak istemiyorum" dedim. Sesim yüksek ve sert çıkmıştı. Bu adama tahammül edemiyordum.


Yavuz'un telefonu çalmıştı ve gitmişti. Birşey demeden çıkıp gitti. Ben ve Erdem'i başbaşa bırakmıştı. Ama Erdem'den zerre kadar korkmuyordum.
" Baş başa kaldık bişeyler içmek ister misin" dedi. Şerefsiz kendini çok zeki zannediyordu." Senden gelen hayır Allah'tan gelsin" dedim. Sırıtmıştı şerefsiz.

Havalimanına gitme zamanı gelmişti. Erdem beni arabaya bindirmişti ama kendisi gelmemişti. Yavuz'dan da bir haber yoktu. Yine yalnız kalmıştım. Alışıktım.

Havalimanına gelmiştim. Erdem'in korumaları bavulumu indirip gitmişti. Ben ve yalnızlığım biz kocaman bir aileyiz.

Havalimanının içine girdim ve pasaport işlemleri için gerekli belgeleri gösterdim. Tamamdı. Herşey tamamdı. Yarım saat sonra gidecektim. Trabzon'dan, Türkiye'den gidecektim. Yeni hayatım ve yeni ülkemde hayatım güzel gidecekti. Beklemeye devam ediyordum. Kulağımda kulaklık ve kafamda çalan o şarkı.;

Dolu Kadehi Ters Tut - Gitme Kal

Bacağımı karnıma çektim ve kafamı dizime yasladım. Şarkı ' gitme kal ' diyordu ama hayat öyle demiyordu. Gözlerim dolmuştu. Aras'tan hoşlanmıyordum ama özlüyordum ve pişmandım. Gitmek de kolay değildi kalmak da.

Giden gittiği yerde yalnızlığına sarıldı, kalan da gidenin gittiği yerde ağıt yaktı.

Hayat böyleydi. Bazen istemesende gitmen gerekirdi. En acısı da bu degilmiydi.

Kafam hâlâ dizime yaslıydı. Biri omzuma dokunmuştu. Kafamı kaldırdım. Yavuz'du, beni yalnız bırakmamıştı.
" Yavuz, beni görmeden gittin zannettim" dedim. Acı dolu gülümsemesiyle bana bakıyordu." Ah Duru ah ben seni görmeden nasıl durayım. Kararından vazgeçmedin değilmi" dedi. Kafamı aşağı yukarı salladım." Gitmem gerekiyor Yavuz, ben tutsak hayatı yaşayamam" dedim. Derin nefes aldı." Haklısın güzelim benim" dedi ve saçımı öptü. Bana önce abi sonra da en iyi dost olan Yavuz... Keşke böyle olmasaydı.

MAFYA'NIN TAKINTISIWhere stories live. Discover now