Bölüm 14 PAMUK ŞEKER VE BARAN'IN HERŞEYİ

43 6 1
                                    


ARAS'DAN

Hâlâ hastanedeydik. Duru yaşadığımız olaydan sonra bayılmıştı ama uyanmamıştı. Saat akşam dokuzdu. İki saat sonra uçağa binmemiz gerekiyordu. Uçağa binip binmememiz önemli değildi asıl önemli olan Duru'nun uyanmasıydı.

Saatlerdir bankta oturuyordum. Sinirliydim. Şuan kimsenin yanıma gelmemesini umuyorum çünkü her an birine patlayabilirdim.

Oteli kim o hâle getirdi diye araştırmalar yapıyordum. Aklımda Suat vardı ama onu azıcık da tanıyor olsam asla masum insanlara karışmazdı. Sadece benimle sorunu vardı, ne Ekim'e ne Duru'ya ne de Altay'a asla karışmazdı. Çünkü onlarla bir sıkıntısı yoktu.

Ayağa kalkıp hastanenin içine girdim. Duru ikinci katta yatıyordu. Asansörü boşuna kullanmayıp merdivenleri çıktım. Ekim ve Altay yan yana oturmuşlardı. Onlara doğru yürüdüm ve yanlarından geçip Duru'yu cam bölmeden izledim. Gözlerinin altında siyah halkalar vardı.

Yorgundu benim yüzümden. Onu sevmem , aşık olmam onu yoruyordu. Benimle olduğu için canı yanıyor ve zarar görüyordu. Minik Deniz'im...

Duru'ya bakmaya devam ederken elini kaldırdı ve ağzındaki buharı çıkarıp öksürmeye başladı.

" Doktor çağırın" dedim hafif yüksek sesimle.

Doktorlar koşarak içeri girdi ve Duru'ya müdahale etmeye başladılar. Durumu ciddi değildi. Fazlasıyla duman soluduğu için uyanması biraz geç olmuştu.

Dakikalar sonra doktorlar içeriden çıkmıştı.

" Öncelikle geçmiş olsun. Duru hanımın durumu iyi. Söylediğim gibi fazla duman solumuş ve bu onda küçük travma oluşturmuş. O yüzden uyanması biraz geç oldu. Yarım saat sonra taburcu edeceğim ama ondan önce de ilaç vereceğim. İlaç tedavisi de vardı onu da yaptık. İsterseniz görebilirsiniz ama fazla sıkmasanız sevinirim.Tekrar geçmiş olsun" dedi ve gitti doktor.

Hiç beklemeden içeri girip kapıyı kapattım. Derin nefes aldım ve yanına oturdum." Ne zamandır uyuyorum" dedi. Gülümsedim.

" Sekiz saattir uyuyorsun uyuyan güzel" dedim.

Kaşlarını kaldırıp bana baktı." Uçağa binmemize ne kadar var" dedi.
" Erteleyeceğim, sende bugün dinleneceksin" dedim. Kafasını salladı.
" Hayır Aras, gidelim. Ben çok iyiyim vallahi, bak maşallahım var" dedi sırtını yastığa yaslayarak. Gülümsedim.
" Bakayım ne kadar var" dedim ve üzerine eğilip dudağına küçük öpücük kondurdum." Aras lütfen gidelim" dedi yalvaran sesiyle. Kafamı salladım.
" Tamam, gidelim" dedim. Ellerini birbirine çırptı. Masum Deniz gözlüm benim.

Hastaneden çıkmıştık ve arabada havalimanına gidiyorduk. Oteli yıkmak zorunda kalmıştım. Bunu yapan kişiyi bulursam üzerine benzin döküp aynı şekilde yakacağım.

Havalimanına gelmiştik. Baran ve eşi de bizimle gelecekti. Uçak benim olduğu için rahat olacaktı ve fazla sürmeyecekti. Gözlerim Duru'ya kaymıştı. Ekim ile birlikte şarkı söyledikleri için beni takmıyordu. Gülümsedim.
Onun mutluluğu benim için çok önemliydi.

Uçak pistine giriş yaptık. Baran ile eşi gelmişti.

" Aras bebeğim nerelerde kaldın" dedi sırıtan Baran. Gülümsedim." Geldim yavrum" dedim ve kahkaha attım. Baran'ın yanına gidip tokalaştım ve eşine de selam verip Duru'nun yanına gittim.
Duru'da ikisine selam verip yanıma geldi. Ekim ve Altay da selam verip uçağa bindiler. Uçmamıza daha vardı.

" Aras" dedi Duru beni dürterek.

" Emret güzelim" dedim ve ona döndüm.

Gözleri ilerimizde duran marketteki pamuk şekerlerdeydi. Gülümsedim.
" Pamuk şeker yiyelim mi" dedi dudağını yalayarak. Gözlerim dudağını bulmuştu.
" Herkesin içinde zorlama beni güzelim" dedim ve belini tutup kendime çektim. Yalandan kaşlarını çattı." Aras hadi gidelim" dedi beni kendinden uzaklaştırarak.

MAFYA'NIN TAKINTISIWhere stories live. Discover now