Bölüm 17 TEK MİRASIM

44 6 1
                                    

Öncelikle merhabaaa. Kitap okunması gün geçtikçe daha fazlalaşıyor ama oy çok az. Neyse okuyan ve okuyup oy vermeyen herkese teşekkür ederim. Okur yazar olmak çok güzel birşey. Hepinizi seviyorum pembe dondurmacı karımlarrrr.💙🖤


İyi okumalar.







DURU'DAN


Uyanmıştım ve Aras yoktu. Dün Ege meselesi yüzünden sinirlenmişti ve kesin onun için gitmişti. Aras'ın kızdığı şey Ege'nin bana yazması değildi, bana bel üstünü ve çıplak halini atmıştı. Bugün birlikte nikâh ve düğün için gelinlik bakacaktık, yüzük ile birlikte. İki gün sonra düğünüm vardı ve hiçbir şey hazır değildi. En mutlu gününde insanlar arkadaşlarını çağırırdı ama benim arkadaşım da yoktu, ailem de yoktu. Ben kimsesiz bir çocuktum ta ki Aras ile tanışana kadar.



Yataktan kalkıp banyoya girdim ve üzerimdekileri bir çırpıda çıkarıp sıcak suyun altına girdim. Bedenim gevşemişti ve rahatlamıştım. Aras'ın kendi yaptığı duş jelini alıp life sıktım. Mükemmel kokuyordu. Vanilya ve çikolata aromalıydı. İkimizin kokusunu karıştırmıştı ve güzel bir koku elde etmişti.



Duştan çıkıp giyinme odasına gittim ve üzerime  kahverengi mini tüllü elbise giydim. Altına da aynı renkten kısa topuklu ayakkabı giydim. Bacak tarafına doğru ip uzanıyordu. Giyinme odasından çıkıp makyaj masasına oturdum. Saçlarımı kurutup taradım ve açık bıraktım. Suratıma yine makyaj yapmayıp sadece güneş kremi sürdüm ve dudağıma kahverengi ruj sürüp odadan çıktım.



Saat sabah 8 geçiyordu. Erken uyanmıştım ve hiç uykum yoktu. Mutfaktan kaşık çatal sesleri geliyordu. Oraya yürüdüm ve kapıdan Meral ablayı izledim." Günaydın Meral hanım" dedim a harfini uzatarak. Arkasını dönüp bana tebessüm etti." Günaydın Duru kızım, Aras oğlumun işi çıktı birazdan gelecektir" dedi. Kafamı salladım ve masaya oturdum.


Kahvaltı yapma başladım ki kapı çaldı. Aras bey gelmişti galiba. Çalan kapıyı umursamayıp kahvaltı yapmaya başladım. Midem herkesten önce gelirdi. Ekmeğime fıstık ezmesi sürdüm ve ağzıma koca ekmeği tıktım. Yemek yerken pek kibar değildim hatta hiç değildim. Yapmacık davranmak bana göre değildi.



Kahvaltı yapmaya devam ederken kapıda beliren gölge ile kafamı kaldırdım. Mağara mafyası Aras'ın suratı gülüyordu. Bende gülümsedim.
" Günaydın Aras bey, sabah sabah nerelerdeydiniz" dedim. Bana yarım ağız sırıtarak bakıyordu." Hmm" dedi ve yanımdaki sandalyeyi çekip oturdu.



" Aras, düzgünce anlat. Ege'nin yanına gittin değilmi" dedim. Çenesi anında sıkılaşmıştı. Bakışları sertleşmişti." Evet gittim, dövdüm ve mutluyum. Kimse benim karıma atamaz öyle şeyler" dedi. Bastırdığım gülüşümü dudağıma yerleştirdim." Ah Aras ah" dedim iç çekerek. Ellerini bacağıma koydu. Geç kalmıştı zaten.

" Duru, birlikte sana gelinlik bakmaya gideceğiz" dedi ve gülümsedi. Kafamı salladım.

" Peki sen" dedim." Benimkiler hazır, özel yer ayırttım ve baya bir davetli olacak. Sende istediğin kişileri davet edebilirsin" dedi. Kafamı salladım ve önüme döndüm.

Aras ile kahvaltı yapıp çıkmıştık. Arabamı sürmek istiyordum ama Aras izin vermiyordu.
Arabada gitmeye devam ediyorduk. Biraz dikkat çekmem gerekiyordu. Giydiğim mini elbise ile uğraştım. Aras'ın bakışlarını üzerimde hissediyordum ama umursamadım. Kendimi koltuğa yaydım ve elbisem daha çok yukarı çıkmıştı. Biri önden baksa iç çamaşırımı görecekti, arabada olduğumuz için rahattım.
Araba ani şekilde durunca ön tarafa savruldum. Aras karnımdan tuttuğu için pencere ile yüz göz olmamıştım.



MAFYA'NIN TAKINTISIUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum