Bu bölümde yorum ve beğeni sınırı olacak yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayınn🩵
Yorum: 100
Beğeni: 200
Yazar'dan
Adamlar Hazal'ı hastaneden çıkarıp siyah bir arabanın içersine fırlatırcasına bindirdiler. Genç kız ne yapacağını bilmiyordu, arabaya bir adam bindi ve Hazal'ın ellerini, gözlerini ve bağladı.
Genç kız ölesiye korkuyordu, ya ona bir şey yaparlarsa diye düşünüyordu ve bir yandan da göz yaşlarına hakim olamıyordu. Şimdi ne yapacaktı, kim onu kaçırmıştı, böyle bir şeye nasıl cürret edebilirler. Koskoca Mardin ağasının karısını kim kaçırabilirdi.
Araba yarım saat sonra bir deponun önünde durmuştu. Aracın kapısı açıldı ve Hazal'ı arabadan sürüklercesine indirdiler. "Bırakın beni ben ne yaptım size, hem siz kimi kaçırdığınızın farkında mısınız? Ben Baran Ağa'nın karısıyım!" Diyerek etrafı inletti.
Adamlar tek bir kelime etmeden kadını depoya sokup bir sandalyeye oturttular. Daha sonra onu oraya bağladılar. Hemen ardından deponun kapısı açıldı. İçeriye biri girdi. İçeriye girdiği gibi Hazal'ın yanına geldi ve gözlerini açtı. "Hoş geldin sevgilim."
Hazal gördüğü yüz karşısında resmen nutku tutulmuştu. Bu çok tanıdık bir yüzdü... Ve evet en sonunda hatırlamıştı. Bu adam Amed ağasıydı küçükken hep Amed'e giderlerdi ve onu sadece orada görürdü. bir an için adını hatırlamaya çalıştı. Kendini zorladı ve adını hatırladı, Adar.. Adar ağa...
"Benimle doğru konuş ben senin sevgilin falan değilim!" Resmen çileden çıkmıştı.
"Hazal sen benimsin ve öyle kalacaksın, ben hep seni sevdim, küçükken de seni seviyordum şimdi de." Dediğinde, Hazal dalga geçer gibi bir kahkaha attı.
"Bana bak adar ağa, ben senin değilim! Tamam beni sevmiş olabilirsin ama ben artık evli bir kadınım, başına bir şey gelmesini istemiyorsan bırak gideyim, kimseye bir şey demem. Senin yaptığını söylemem."
Adar ağa sinirlenmişti evliyim lafını duyduğu gibi deliye dönmüştü. "Bana bak Hazal bir daha evliyim lafını duymayacağım aksi halde senin için kötü olur."
Hazal, bu şizofren adama resmen laf anlatamıyordu. "Adar ağa son ver bu saçmalığa bırak beni gideyim. Yoksa andım olsun ben buradan kurtulursam seni kimse elimden alamaz!"
Adar ağa Hazal'a yaklaşıp saçlarından tuttu ve saçlarını çekerek onun göz göze gelmeyi sağladı. "Elinden geleni ardına koyma. Bakalım bu gece altında inlerken de böyle konuşabilecek misin."
Hazal duyduğu sözler üzerine epeyce sinirlenmişti. Adar Ağa'nın suratına bakıp tükürdü. "Sen kimsin de benimle böyle konuşuyorsun! Haddini bil yoksa ben çok güzel bildiririm. Seni parçalara ayırırım leşini de köpeklere atarım."
Adar ağa, Hazal'ın onun suratına tükürmesinin ardından yüzünü sildi, Hazal'ın sözlerini bitirmesini bekledi ve sonra suratına sert bir tokat attı. "Sen böyle konuşmaya devam et, ben akşam yaşayacağımız şeylerden önce sende birkaç değişiklik yapmayı planlıyorum."
Dedikten sonra adamlarına eşyaları getirin dedi. Adamlar eşyaları getirip Hazal'ın önünde duran sehpaya koydular. "Ateşi de yakın hazır olsun."
Hazal ateş kelimesini duyduktan sonra adar ağaya bağırmaya başladı. "Ne yapacaksın lan bana şerefsiz köpek" dediği gibi sert bir tokat daha yedi suratına.
"Benimle doğru konuş, ateşi senin için hazırlatıyorum, bütün hayatın boyunca bedeninde bana ait bir iz taşımana yardımcı olacağım."
Hazal düşünmeye başladı ne izi bırakacaktı ona... "Ne izi bırakacaksın adi köpek." Dedi bağırarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAZAL
Romance"Doğunun geleneksel törelerinin gölgesinde büyüyen iki ailenin kaderleri, bir kaçışla ve beklenmedik bir aşkla kesişiyor."