31. Bölüm

798 113 81
                                    

Merhaba💌
Bana ulaşmak istersen Instagram hesabımdan takip edebilirsin. Yeni bölüm haberleri, yeni bölümden alıntılar vs orada paylaşıyor olacağım. Ama takip isteği atarken lütfen bana Katarsis'ten geldiğine dair mesaj at ki, isteği kabul edeyim🦋
Instagram kullanıcı adım: _eelcin

Keyifli okumalar. 
Oy vermeyi atlamazsan çok mutlu edersin beni🤍




Sanki insanlık bir kumdan kale, ben onları savuran su dalgası.

Görevim onları koruyup kollamak, hatta ve hatta soylarını ilerletmelerini sağlamak iken bugüne kadar zarar verdiğim insan sayısını düşündüğümde bu göreve ne kadar uygun olduğumu ister istemez sorguluyordum. Savaşa adım adım yaklaşıyor, belki de o raddeye gelene kadar ve gelince bile birçok insan kazaya kurşun gidecekti. Ben parmağımı kıpırdatsam da kıpırdatmasam da sorundu. Şu an savaşmıyordum, karşı çıkıyordum. Peki ne mi oluyordu?

Çöken piramitler, kayan dağlar, evleri silip süpüren kasırgalar... Gün geçtikçe sıklaşan bu olayları duymazdan gelemiyordum. Evet, hepsi benim yüzümden, biz insan olmayan elementlerin yüzündendi. Gerçi ben element de değildim, evet. Ne olduğum bile belli değildi işte ama onların da dediği gibi.. Kanın hükümdarı, insanlığın öncüsü...

Yutkundum arkamdan seslenen adamın talimatlarını kulak ardı edip ilk dalışımı yaparken. Yüzmeyi nasıl bildiğimi bilmiyordum. Daha önceden ne yüzmüş, ne de denizin veya herhangi bir su birikintisinin içinde bulunmuştum. Ama iç güdülerimin de itişiyle duraksamadan suyun içine dalmış, sanki yıllarca yüzüyormuşçasına bir çeviklikle yüzmeye başlamıştım.

Renkli boy boy balıkların yanlarından geçiyor, onları ürkütmemek adına minimum hareketle yüzmeye devam ediyordum. Evet, sarışın cidden de beni akvaryuma getirmişti. Getirmekle de kalmamış, yüzeceğimizi söylemişti. Sanırım kebapçıda geçirdiğimiz o kısa süreli randevumuzdan sonra ikinci ciddi randevumuz bu oluyordu.

Hafifçe vücudumu ters döndürdüm ve daha dibe doğru yüzmeye başladım. Sarışın ve eğitmen çok daha arkamdalardı. Sarışının kokusunu masmavi suların içinde bile izini bulabilecek kadar alıyordum. Bu cidden akıl almazdı.

Grup halinde yanımdan geçen türlü türlü balık, her renkten olan bitkiler... Yakınlaşabildiğim kadar yakınlaşıyor, hatta dokunmak adına parmaklarımı uzatıyordum ama bu hareketimle hepsi benden kaçıp uzaklaşıyordu. Yoğunlaştığım takdirde onlara yaklaştığım an hızlanan kalp atışlarını, uzaklaştığımda ise rahatlıkla yavaşlayan o ritim kulaklarımda kulaç atıyordu.

"Korkmayın," diye fısıldadım yanından geçtiğim kaplumbağalara doğru. Sanki beni duymuşçasına altı adet kaplumbağa bana çevirdi başını ama bir saniye duraksamalarının ardından benden uzaklaşmaya devam ettiler. Koluma değen parmakları hissettiğimde sağıma doğru döndüm ve eğitmenin verdiği işarete karşı kaşlarımı çattım. Köpekbalığı bize yaklaşıyor olmalıydı.

Duraksamadan Erin'in önüne doğru yüzüp ona siper görevi görmeye hazırladım kendimi. Gözlerim ise kısılmış bir halde avını arıyordu. İnanılmaz büyüklükteki balığı görmek hiç de zor olmamıştı. Harelerim büyüdü. O kadar kocaman ve... Güzeldi ki. Çok sıra dışıydı. Dudaklarımı birbirine bastırıp kollarımı açtım ve ona doğru yüzmeye başladım. "Denizdeki en büyük balık benim," demiştim, değil mi? Bu devasa şeye yaklaşırken bu cümlemi sorgulamaya başlamak kaçınılmaz olmuştu. Diğerlerinden daha baskın olan kalp atışı duyabildiğim tek şeydi. Tüm algılarım ondan çıkan her seste, kanının ne hızda aktığında, göğsünün hangi saliselerde inip kalktığına kenetlenmişti.

Yaklaşırken eğitmenimin tüm ikazlarını reddetmiştim. Yüzdüm, yüzdüm ve tam da burun buruna geldiğimizde durdum. Ben iki gözüne aynı anda bakamıyor olsam da bu koca varlığın beni oldukça iyi görebildiğinin farkındaydım. Elimi kaldırdım ve dudaklarım kıvrıldı aynı anda. Köpekbalığının kuyruğu hareketlense de vücudunu hareket ettiremiyordu çünkü. Elim ona yaklaştıkça kuyruğunun hareketleri iyice hızlandı. Çevresindeki tüm balıklar o küçük girdaptan kurtulmak için hızla kaçınmaya başladılar. Ama ne durdum ne de kaçtım. Parmaklarım burnuna dokundu, aynı zamanda başımı sola doğru yatırıp gözlerinden birine bakmıştım.

KATARSİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin