4.Bölüm

20.8K 2.1K 1.4K
                                    



Bana ulaşmak istiyorsanız instagramdan yazabilirsiniz.

Kullanıcı adım: _eelcin

Yazmaktan çekinmeyin lütfen. Sizinle konuşmak beni mutlu eder :)

Keyifli okumalar ⚡️⚡️


Tırnaklarımla kazıdığım her bir acı eşiği ruhumun en derinlerinde konaklıyordu. Şaha kalkmak için an kollayan bu insafsız duygu, hayatımın her anında tetikte olmamı sağlamıştı.

Tetikte olmama rağmen engelleyemeyeceğim kadar yoğun olan acı, tüm çabalarımın boşa gittiğinin habercisiydi. Ancak düşünüyordum ki saf salak yaşamaktansa, gerçeğin farkındalığıyla yaşamak büyük bir erdemdi.

Büyük arabanın deri koltuğunda hafifçe kıpırdanmama rağmen çıkan ses kulaklarımı tırmalamıştı. Yan gözlerle sürücü koltuğunda rahatça arabaya süren sarışına baktım. Üzerindeki sweatshirtün salaşlığına rağmen pekâla da yakışmış, uymuştu bu lüks arabaya.

Alt dudağımı dişlerimin arasına aldığımda yavaşça başımı kaldırıp siyahımsı camdan dışarıyı görmeye çalıştım. Yağmur durmuştu ancak gökyüzünün siyahla harmanlanan gri tonu tüylerimi ürpertiyordu.

Tekrar bir gökgürültüsü atağı geçirmekten korkuyordum ama biliyordum ki yanımdaki adam beni parmak uçlarıma kadar iyileştirebilecek güce sahipti.

Kısık gözlerimde asılı kalan soru işaretleriyle ona doğru döndüm. Tamam.. Ben ucubeydim, kabul. Ama bu adam da neyin nesiydi?

Ucubesavar?

Yok, yok. Sanırım ucubeçeker?

Tamam, kafayı yiyordum. Ama bildiğim bir şey vardı ki bilinmeyen olaylar denkleminde sahip olduğum x, bu adamdı. Ve öyle bir etkisi vardı ki, onu çözdüğüm anda diğer sayılar ve rakamlara gerek kalmayacaktı belki de.

Bilinmeyenli denklemlerin ağızlardan düşmeyen x'iydi o.

"Nereye gidiyoruz?" diye mırıldandım gözlerim camın ardında gezinirken. Tedirginliğim sesimi de titretmişti hafifçe.

"Hastaneye."

Gözlerim büyüdü. Başımı ona çevirdiğimde dilimin tutulduğunu hissederek dudaklarımı araladım. Kelimeler ağzıma geliyor ama onlar çıktıktan sonra nasıl bir açıklama ardına sığınacağımı kestiremiyordum. 'Beni götürme, deney faresi olurum' nasıl derdim?

"Arabayı durdur," diye konuştum sesimi sabit tutmaya çalışarak.

Yan profilindeki kusursuzluğunu sertleştirecek şekilde kaşları çatıldı. Arabanın hızında bir düşüş gerçekleştirmeyeceğini belli edecek kadar gaza yüklenmişti. "Doktora görünmen gerek," dedi kısaca.

Saçlarımı çekiştirmek, arabadan atlamak istiyordum. Onun yerine parmaklarım başımdaki şapkaya gitti ve onu düzgünce düzeltti. "Önceden gözüktüm. Önemli bir şey değil."

Sahte gülüşündeki mezarlıkta çiçeklerin solduğunu hissettim. "Buna inanacağımı mı sanıyorsun?" Başını hafifçe bana çevirdiğinde yeşilleri kırbaç darbeleri atıyordu suratıma. "Bak," dedi sesindeki netlikle. "Çok da hayır işleri yapan bir adam değilim ama bana yardım eden kızı yüzüstü bırakacak kadar da şerefsiz değilim."

Bakışlarını yola sabitlediğinde tuttuğumu farkettiğim nefesimi bıraktım. O ise itiraz kabul etmediği belli olan sesiyle konuşmaya devam etmişti. "Hastaneye gidiyoruz."

Dişlerimi birbirine bastırırken sinirlenmemek için kendimi sıkıyordum. Yavaşça titremeye başlayan parmaklarımı kemerin tokasına götürüp kemerimi açtım ve aynı anda arabada uyarı sesi yükselmeye başladı. Sarışın, kızgın okyanuslarını bana çevirdiğinde elim kapının kulpuna gitmişti. Düşünmüyor, sadece uyguluyordum. "Ne yapıyorsun amına koyayım?"

KATARSİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin