11.Bölüm

20.3K 2.4K 2K
                                    



YENİ BÖLÜM kesitleri ve sorularınız için;

Instagram: gecelcin

Sizleri seviyorum. Keyifli okumalar :)

HEDEF: 900 OY


Yüzüme doğru esen kesici bir kış havası tenimi kamçılarken yorgana daha çok sarılarak başımı altımdaki sertliğe iyice bastırdım. Burnum sürtündüğü tenden memnuncasına kırıştı ancak hala suratıma akın eden soğukluk kaşlarımı çatmama neden olmuştu. Tek gözümü zoraki açarak etrafıma bakmaya çalıştığımda yaslandığım yerden dolayı gözüm hiçbir şey görmez olmuştu. Diğer gözümü de açıp yardımına yetişirken dirseklerimi sert bir gövdeye dayayıp vücudumu doğrulttum ama aynı zamanda gözlerim hayretle açılmıştı ve dirseklerimin yaslandığı sert bedeni süzüyordu.

Gece Erin'in sarhoş bedenini yatağa yatırdığımda en uzak köşeye de ben ilişmiştim lakin gözlerimi yeni günde onun üzerinde açmak... Evet, beklenmedik bir şeydi benim için. Tek elimi kaldırarak gözlerimi ovuşturdum, aynı zamanda aralıklardan onu izlemeye devam ediyordum. "Kabus görmedim," diye mırıldandım sebebini ona bağladığım bakışlarımı sürdürmeye devam ederken.

Tek bacağımı üstünden atıp kendimi yerle buluşturduğumda ses çıkarmamaya çalışarak pencerenin önüne yürüdüm ve perdeyi kaydırarak camlara baktım. Aynı zamanda ellerimle de kontrol ettiğimde soğukluğun buradan gelmediğini anlamıştım. Kaşlarımı çatarak odanın içine yürüdüm ve anlamsızca izledim bir süre etrafı. Pencereden gelmiyorsa o hava akımı, nereden geliyordu ki?

Düşüncelerime ters tepki verip onları durdurmak istercesine sarışının yatakta hareket ettiğini gördüğümde gözlerim irileşti. Anında zihnime takılıp yere yapışan dün gecenin görüntüleri parmak uçlarımda kapıya koşup odadan kendimi atmama neden olmuştu. Nefes nefese kapattığım kapıya sırtımı dayarken aynı zamanda gözlerimi de yumdum. Gözlerimin ardı onun sıcak nefesi ve üst dudağıma sürtünen alt dudağıydı. Teknik olarak aman aman öpüşmemiştik lakin benim sınırlarımı öyle bir aşmıştı ki tekniğin de kuralların da canı cehennemeydi.

Onu yakınımda tutmak isterken bu kadar yakınıma girebileceği aklımın ucundan dahi geçmezdi.

Odamın hemen çaprazında olan lavabonun kapısı çarpılınca gözlerimi aralayarak öğürme sesi gelen kapının önünde durdum. İçeride Ateş olduğunu tahmin etmek güç değildi. Kapıyı iki kez tıklatıp yanıt beklemeden içeri girdiğimde tuvaletin önünde eğilmiş bedeniyle karşılaşmıştım. Koşar adım gidip yanına çöktüm ve sırtını sıvazlamaya başladım.

"Sana çok içirtme bana demiştim," diye söyleniyordu varlığımı farkettiğinde.

"Dinlemedin ki beni." Savunmam gayet yerinde ve doğruydu. "Sarhoş olduğunda dikbaşlı olduğunu anlamış bulunduk böylece."

Sırtını sert sert sıvazlamaya başladım ki yaptığım göndermeyi anlayabilsin. Eğik olan başını kaldırmadı ama suratını buruşturduğunu farkediyordum. Alev rengi saçları dağınık bir şekilde havalanmış, aşağıya doğru dökülmüştü. "Çok mu kötüsün?" derken sesim tedirginlik kokuyordu. Çünkü elimi sırtına koyduğumdan beri aramızda tişörtü olmasına rağmen teninden yayılan sıcaklık derime işlemiş, yakıyordu.

"Hayır, sadece alışkın değildim. Dün saçma şeyler söylemedim, değil mi?"

Dudaklarımı büzüp gözlerimi havaya diktim öğürmeyi kesip bana döndüğünde. Elinin tersiyle ağzını sildikten sonra gözlerini kısmıştı. "Erin'i ellemek istedin."

"NE?"

"Evet. Bir kere dokunayım mı tarzı saçma sapan bir şey dedin."

"Şaka yapıyorsun, değil mi? Çocuğun yüzüne mi dedim bir de?"

KATARSİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin