ALINTI 1

2.4K 155 51
                                    

İnanılmaz derecede yorgun ve uykusuzum. Buraya yorgunluğumu ve uykusuzluğumu dindirecek bir kalp bırakır mısın?


🦪


"Senin evin barkın yok mu?" diye soran Altemur, elindeki yastığı Kayran'ın kafasına fırlattı. "Def olup gitsene!"

"Yok," Kayran, Altemur'un attığı yastığı tekrar ona fırlattığı sırada benime göz göze geldi. "Biricik kardeşim de geldi." Altemur'a nispet yapar gibi ayaklarını üst üste attı ve geriye doğru yaslanıp kollarını göğsünde birleştirdi.

"Kıvırcık," Altemur'un ağlamaklı çıkan sesiyle derin bir nefes aldım. Eeğer gerçek bir balık olsaydım, tam şu anda solungaçlarım tıkanırdı aldığım derin nefesler yüzünden. "Bir şey söyle şunu, def olup gitsin evimizden."

Olduğu yerde doğruldu ve, "Nereden senin evin oluyor?" dedi Kayran ters ters Altemur'a bakarken.

Altemur göz devirdi ve sinir bozucu bir gülümsemeyle Kayran'a baktı. "Bizim, dedim. Benim demedim ki."

"O zaman bir şey yok," diyerek tekrar arkasına yaslandı Kayran. "Ne de olsa siz diye bir şey yok."

"Ben bunu döverim ama!" diyerek bir hışımla yerinden kalkan Altemur'u, göğsünden iterek yerine oturttum.

"Sizin derdiniz ne?" Gözlerim ikisinin arasında gidip geldi. "Neyi paylaşamıyorsunuz yine?"

"Bu kim?" diye soran Altemur, Kayran'ı işaret ediyordu eliyle. "Bu kim? Ha? Kim bu? Geldi, çöktü üzerimize. Kaynanam mı bu benim, görümcem mi, kumam mı?" Altemur'un bu hâline gülmek istesem de sinir krizi geçirmemesi adına, gülüşümü bastırdım ve kendimi tutmaya çalıştım. Kollarıma yapıştı, "Söylesene, Kıvırcık? Susma... Kim bu herif?"

"Şşt," Altemur'u kendime çekip sarıldım, kollarını belime sardı. Bir yandan saçlarını okşarken, "Sokağa mı atalım? Geldi bir kere, az sabırlı ol." dedim onu yatıştırmaya çalışarak ancak pek bir işe yaramadı.

"Olamıyorum!" diyerek geri çekildi Altemur ve sinirden kıpkırmızı kesilen yüzüyle orta sehpasını gösterdi. "Bir film izleyelim, dedim romantik romantik. Geldi, içine s..."

"Aaa," Elimi ağzına kapattım. "Çok ayıp, Altemur."

Küçük Emrah moduyla, "Bana ayıp değil mi?" diyerek veryansın etti Altemur. "Şu mahalleye geldin adam akıllı bir zaman geçiremedik. Üstüne bir de bu gudubet kılıklı geldi, düğün sabahı gelinle damadın kapısına dayanan kaynanalar gibi üzerimize çöktü."

"Kırıcısın."

Diyen Kayran'a, "Kıçsın!" dediğinde Altemur'da olmayan tansiyonun ben de çıktığını hisseder gibi oldum. "Saçlarım döküldü senin yüzünden iki günde, evlenmeden kel kalacağım..."

"İnşallah," Kayran'ın ağzından dökülen sözle Altemur sinirden morarmaya başlamıştı.

Yüzünü avuçlarımın arasına alıp alnını öptüğüm sırada, "Ben seni kel olsan da severim." dedim ve bu cümleden sonra Altemur utançtan kızarmaya başladı. Onu, onun deyimiyle şapur şupur öpmek istemem normal miydi? Kaldı ki fazlasıyla haklıydı. Aramızda bir şeylerin olduğu gerçeği yadsınamazdı ama buna rağmen hâlâ birbirimizden çok uzaktık. Doğru dürüst zaman geçiremiyorduk ve her an başımıza yeni bir felâket geliyordu.

"Valla mı?" diye sordu Altemur, kızarmış yanaklarının altında gölgelenen dudaklarının üstünde asılı olan tebessümle. Tebessümü çocuksu bir heyecana gebe iken, gözleri ışıl ışıl parlıyordu.

"Valla."

"Şuraya kusmama ramak kaldı," diyen Kayran'ın sesindeki sahte iğrenti beni sadece gülümsetti. Üzerimde, banyoda yaşadığım ağlama krizinin getirdiği bir rahatlama ve sakinlik vardı. Uzun zamandır ağlayamıyordum ve bu ağlama krizi beni bir nebze olsun rahatlatmıştı. Bu geceyi sakince ve olabildiğince huzurla kapatmak istiyordum. Altemur'dan uzaklaşıp Kayran'a doğru ilerledim ve yanına varır varmaz elini tutup ayağa kaldırdım onu. Peşimden sürükleyip Altemur'un yanına geldiğimde ortalarına oturdum, Kayran'ı da hemen yanıma yerleştirdim.

"Bu geceyi sakinlikle ve huzurla kapatmak istiyorum." Küçümsenemez, görmezden gelinemez bir ihtiyaç düşkünlüğü vardı sesimde. Sözlerim üzerine ikisi de gardını düşürdü, yüzlerine ihtiyat bariyerleri ördü. "Film mi, dizi mi?"

Soruma, "Film." diyerek yanıt verdi Altemur. "Yanındaki köp-"

"Altemur." Uyarı yüklü sesimle birlikte kendini frenledi.

"Yanındaki, çok sevgili köpke abin seçti." Alttan alttan Kayran'a laf çarpıtan ama o çarpıttığı lafların arasında da Kayran'ı benimseyen yanına sarılmak istedim. Kayran'ın gerim gerim gerildiğini, Altemur'un sözlerine nasıl karşılık vereceğimi fazlasıyla merak ettiğinin bilincindeydim. Onu tersleyeceğimi ve abim olmadığını söyleyeceğimi düşünüyordu yüksek ihtimalle.

Önceden, yani yaklaşık bir iki saat önce bu konuşma yaşansaydı beklediği tepkiyi verebilirdim. Şimdiyse Kayran'a gülümseyerek, "Ne seçti o çok sevgili köpke abim?" dedim. Kayran hiçbir tepki vermeden yüzüme bakmaya devam etti.

"İki kere kafasına vur, kendine gelir." diyen Altemur'a ters ters baktığımda omuz silkti. "Ne? Eski tüplü televizyonumuz donduğunda öyle yapardık."

"Kayran tüplü televizyon mu?"

Altemur'la aramda geçen anlamsız tartışmaya kulak tıkayarak, "Abin miyim?" diye sordu Kayran. Hayır dersem oturup ağlayacak gibiydi.

"Öyleymişsin." diyerek kaçamak bir cevap verdiğim sırada, Kayran beni kendine çekerek sımsıkı sarıldı.

Attığı şen kahkahaların arasından Altemur'a, "Kudur ulan, senden önce beni benimsedi!" dedi. Ben de gülerek kollarımı Kayran'a sardım. İkisi de çocuk gibiydi.

"Utanman gereken dakikalardayız, Kıvırcık."

"Kes be, niye utanacakmış benim kardeşim? Bak altını çiziyorum, benim kardeşim." Kayran'dan ayrılıp Altemur'a baktığımda ne yapacağını az çok tahmin edebiliyordum.

"Sevgili olduğumuzu sana söylemeliydi, Kayran." Altemur'un son derece ciddi çıkan sesiyle dudaklarımı birbirine bastırdım. Kayran tekrar donup kalmıştı. "İnsan abisinden böyle bir şeyi saklamamalı bence." Laf arasında bana da laf satan kavak ağacına tehditvari bir gözlerle baktım. Altemur bakışlarımı görmezden gelip Kayran'ın kafasına iki kere vurdu. Kayran anında kendine gelirken, "Ben dedim sana." diyerek övündü Altemur. 


🦪


En nefret ettiğim şey alıntı bölümleri... Ama insan mecbur kalınca yapıyor işte.

Bu pazar gününün sonuna kadar (YYY dışında) tüm kitaplarıma birer bölüm göndermeyi planlıyorum, YYY bu perşembe günü bitiyor zaten. 

Hem basımı söz konusu olan kitabımla, hem buradaki dört kitabın bölümleriyle, hem bölüm editleriyle ve hem de kişisel hayatımda uğraşırken, sizlerden aldığım yorumlar ve mesajlar bana ilaç gibi geliyor. Aşksınız.

Asıl bölümde görüşmek üzere, yürek yangınlarım. 

- Aşağıdaki hesapları takip edelim -

Wattpad: immquerencia

Instagram/Tiktok/Twitter: immquerencia


Hoşça kal, güzel melodi.

Yazar, Melodi.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 09 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

ACIYA SUSAN ÇIĞLIKLARWhere stories live. Discover now