🖤2. Bölüm 🖤

360 47 15
                                    

İyi okumalar dilerim

Satır arası yorumlarınızı eksik etmeyin her biri benim için çok değerli

⚰️

Gözlerimi zorlukla araladım. Neredeydim ben? En son Karan'ın bulmak için vampirlerin gezegenine yola çıkacaktık.

Gelmişmiydik?

Gözlerim ile etrafı kolacan ettim. Görünürde kimse yoktu. Yattığım yataktan kalktım. Fazla rahatsız edici bir yatakta doğrusu.

Bulunduğum odaya göz gezdirmeye başladım. Az önce kalktığım yatağa baktığımda ağzımdan ufak bir çığlık kaçtı.

Aman Allah'ım bu da ne?

Burada yatak yerine mezara mı yatıyorlar?

Korkudan bedenim titrerken odayı incelemeye devam ettim. Yatağın yani mezarın karşısında bir boy aynası bulunuyordu. Aynadan gördüğüm kadarıyla hemen arkamda bir pencere vardı.

Hızla arkamı döndüm. Pencereye yaklaşıp gözlerimle dışarıyı süzdüm.

Burası nasıl bir yerdi böyle

Her birinin vampir olduğundan emin olduğum insan görünümlü varlıklarla çevrili bir gezegendi burası. Gezegenin tam ortasında büyük bir fıskiye bulunuyordu ve içerisinden kırmızı bir sıvı akıyordu. Bu yüksek ihtimalle kandı ama soru şu

bu kimin ve ya kimlerin kanıydı?

Pisikolojimi daha fazla bozmamak adına pencereden uzaklaştım.

Etrafı bir de ayık gözle inceledim.

Odanın kapısı hafifi aralandığında içeriye Pars girdi.

"uyanmışsın"

"evet, şimdi beni Karan'a götürür müsün?"

Artık onu görmek istiyordum. Onu delicesine özlemiştim.

"seni ona götüreceğim ama dikkatli olmalısın biliyorsun değil mi? Seni hatırlamıyor. Sana karşı küçük bir saldırısı bile senin için büyük bir risk taşıyor."

"her şeyin farkındayım. Artık beni ona götür"

"pekala o zaman gidebiliriz"

Eliyle kapıyı işaret edip geçmem için yol verdi.

Kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açıp dışarıya çıktığımda dışarıda bir sürü insan vardı ya da vampir.

Zihnimi kontrol etmeliyim. Başarabilirsin Lina.

Gözlerimi sıkıca yumdum ve tekrar açtım. Arkamdan kapı kapanma sesi ile Pars'ın da arkamdan geldiğini anladım.

Eliyle ileride ki taşlarla çevrilmiş görünürde ki en büyük evi işaret etti.

"orada"

Gözlerim ile evi taradım. Oradaydı. Bir kaç adım uzağımda.

Ayaklarım benden izinsiz bir biçimde eve doğru adımladı.

Zihnimi kontrol etmek mi? Akıl kalmamıştı ki.

Pars da arkamdan gelirken her şey silinmişti gözümün önünden. Yavaş adımlarla tek odağım olan taşlar ile çevrili eve adımlamayı sürdürdüm.

Evin dibinde bittiğinde bahçe kapısını  açmaya yelteneceğim sırada kolumdan tutulma ile hareketsiz kaldım.

"ne yapıyorsun? Oraya böyle giremezsin" Pars'a bir bakış attım.

VakaWhere stories live. Discover now