DÜŞMAN KIZI (tamamlandı)

19.bölüm "alıkoyunmak,kaçırılmak"

Selamm arkadaşlar sizce bir kitapta ana karakterler birbirni sevdiğini itiraf edince ne olur?
Yeni bölümü başlıktan anlayacağınız üzere kaçırılmaya adadım.
Oylarınızı eksik etmeyin seviliyorsunuzzz

Güzel günler gelmişti, ama zorluklar bitmemişti. Sadece biz bitti sanıyorduk.
-bora.
Dedim kısık sesim ile.
Yatakta uzanmış beraber uyuyorduk. Tabiki ben uyuyamıyordum. Kabuslar peşimi bırakmıyordu.
-karıcım.
Boranın üzerine uzanıp kollarımı beline sardım. O da saçımı okşayıp arada başıma öpücükler konduruyordu.

Sabah olmasına az kalmıştı gözlerimi kapattım. Uykunun sıcak kollarına kendimi bıraktım.

Sabah 07.02
Yataktan kalktım, başım dönüyor midem bulanıyordu. Gözlerimi ovuşturup banyoya ilerledim.
-bora?
Bora yoktu, nereye gitmişti?
-ya o adamlar..
Hayır açelya. Kötü düşünme açelya. Sakin ol açelya.
Kapının açılma sesi ile koşarak kapıya ilerledim. Bora gelmişti elinde tepsi vardı.
-karıcım beni bu kadar özleyeceğini bilseydim yataktan kalkmazdım.
Dedi kıkırdayarak.
-komikmi aptal ödüm koptu.
-öylemi?
-öyle.
Yanağına öpücük kondurdum. Beraber kahvaltımızı ettik.

Üstüme koyu mor dizlerime kadar gelen dar elbise giydim. Saçımı açıp hafif makyaj yaptım.
Bora ise şık koyu siyah takım elbisesini giymiş adeta parlıyordu.
-gözlerimi senden alamıyorum.
-teşekkür ederim bora korkut.
-resmiyetini sikim karıcım.
Bora'ya sert bakışlar attım.
-çok ayıp terbiyesiz.
-özür dilerim.
Dedi sahte üzüntü ve dudak bükerek.

El ele tutuşup aşşağı indik, sokaklarda yürüyor her anın tadını çıkarıyorduk.

Boranın telefonu çaldı, özür dileyip yanımdan bir kaç dakikalığına ayrılacağını söyledi ve uzaklaştı.

Ellerimi karnıma birleştirip etrafı inceliyordum. Sıkıcıydı. Tek kelime ile sıkıcı.

Uzaklardan bana baktığını düşündüğüm birini gördüm. Gözlerimi kaçırıp Bora'yı bekledim ama hala gelmemişti.

Adamın bana doğru adım attığını gördüm. Yüzündeki sırıtışı midemi bulandırıyordu. Bana her adım attığında vücudun kaskatı kesiliyordu. Napıcaktım? Bağırmalımıydım?
-selam güzelim.
Dedi iğrenç sırıtışı ile.
-kimsiniz?
Sesim küfür edercesine çıkmıştı.
-ama bu kadar sert olma.
Sahte bir üzüntü ve dudak bükme yerleştirdi yüzüne.
-fiyatın nedir fahişe? Senin gibi güzel bir fahişeyi sabaha kadar altımda inletmek, of hayali bile azdırıyor beni.

Gözlerim şaşkınlık ile açıldı. Bu ne terbiyesizlikti? Kolumu sertçe tuttu. Hiç düşünmeden dirseğim ile erkekliğine sertçe geçirdim. Küfür edip inledi.
-seni orusbu fahişe!
Üstüme yürüyordu ne yapacağımı şaşırmış öylece bekliyordum. Napıyorsun açelya kaçmalısın. Kaç! Kaç!
Geri geri adım atarken adam konuşup yavaşça üstüme geliyordu.
-seni fahişe altımda sabaha kadar inleyeceksin!

Geri geri giderken bir şeye çarptım. Duvar? Araba? Hayır hayır hiç biri değildi. Boraydı.
Başımı çevirdiğimde boranın yüzüne korkunç bir sırıtış vardı. Bu mutluluk değildi, gözlerindeki öfkeden neden böyle sırıttığını anlamak kolaydı.
-bora.
Dedim Korkuyla inleyerek.
Bora beni arkasına aldı, adamın üstüne yürümeye başladı.
-karımı..sen..inletmek?

Adam ne yapacağını şaşırmış Bora'ya bakıyordu. Az önce hissettiklerimi hissettiğine emindim. Elini cebinde attı,bir çakı, cebinden çakı çıktı.
-bora.
Dedim tekrar ama bu sefer bağırmıştım.
Adam hızla boranın üstüne atladı.
Bora, elinde çakı olan kolunu tuttu. Bir kaç saniye sonra kemik çıtlatma sesi gelmişti.
Adamın kolunu kırmıştı siktir!

-seni orusbu çocuğu!
Dedi adam gözleri dolarken. Bense anın şokunda ikisine bakıyordum.
Adam çakıyı diğer eli ile tutup boranın karnına saplamak için harekete geçti. Bora adımın çakı olan elini sıkıca tuttu. Boranın elinde kırmızı bir sıvı gördüm. Bu kandı. Ama kimindi?
-seni geberticem! Benim olana nasıl el sürmeye kalkarsın?
Adamın yakasından tutup yüzüne sert bir kafa indirdi. Sarsılıp yere düşen adam dehşetle Bora'ya bakıyordu. Bora durmadı üstüne çıkıp yüzünü tanınmicak hale getirene kadar yumruklamaya başladı.