25.bölüm "Bu sana son seslenişim"

712 39 13
                                    

İlk defa bu kadar uzun kitap yazdım. Çok heyecanlıyımm.

Gözlerimi açtım. Boktan bir gün daha. Eziyet ve işkence. Hayır. Hayır. Daha ağırını görüyordum ben.

Yataktan zar zor kalkıp kendime geldim. Elimi yüzümü yıkadım. Herkes kahvaltıdaydı. Fark ettimki bayadır kahvaltıya inmiyordum.

Kapının kolunu tuttuğum an durdum. Eğer bora ordaysa..beni görür ve herkese söyler.
Halime hanımın yapacaklarını düşünemiyorum bile.

Koltuğa geri oturdum. Hastaneden yeni çıkmıştım. Ama kendime bakmıyordum. Yemek bile yemiyordum..

Kemer izlerine krem sürmem gerekiyordu ama elim yetişmiyordu. Melisanın haberi olmaması gerekiyordu ve bora sürmezdi. İstemezdim de zaten.

Vücudumu geçtim mental olarak da iyi değildim. Fahişe ne ya? Bir insan karısına fahişe dermi?

Bir kez daha denizde intihar etmeyi denemicektim. Çünkü bu kaybetmek olurdu.
Ben, benim haklı olduğumu ortaya çıkaracaktım.

Yatağa uzandım. Şarkılardan birine tıkladım.

Bir bilsen ne hallerdeyim. Öldüm de gömülmelerdeyim. Depremsiz başıma yıkıldı evim.. bak taksi kapıda bekliyor. Kitlendi ayağım gitmiyor. Al kalbim neyine yetmiyor?
Bu sana son seslenişim. Bunca yıl beklemişim
Bundandır vazgeçmişim.

Tavana bakıp ergence şarkı dinliyordum. Bu durumada mı düşücektim ben? Şarkıyı kapatıp uzanmaya devam ettim. Sırt üstü uzandığım için, bir yerden sonra sırtımın Ağrıdığını hissettim.

Kapının açılış sesi ile kafamı kaldırdım. Boraydı.. kafamı geri yatırıp gözlerimi dinlenmek için kapattım. Ya da kaçmak içindi.

Kaçmama gerek yoktu. O zaten aramıza mesafe koymuştu. Duvar örmüştü aramıza. Beni tınlamadan banyoya girdi.

Yarım saat sonra çıktı. Kıyafetlerini banyoda giymişti. Sanki bedenine bakmayı çok istiyorduk ya. Ama neden? Neden onu görmek istiyorum?

Islak saçlarının arasında ellerini gezdirip bana baktı. Bu gün ilk defa bana bakmıştı. Kalbimin ritmini bir bakışı ile bozmuştu. Bu korkumuydu? Ya da tedirginlik. Ya da onun gözlerine Özlem mi duymuştum?

Bize nolucak diye düşünemeden edemiyordum. Benden ayrılmak isterse ne diyecektim? Bu adam beni bozmuştu. Akıl sağlığımı kaybetmeme ramak kalmıştı.
-düşüncelerini birazdan duymaya başlicam.

Düşündüğümü o kadar belli mi ediyordum? Umrumda değildi. Bana söylediği ilk cümleydi bugün.
-duysan ne olur? Yanıt verebiliceksin sanki?
Gözlerini devirdi. Umursamaz davranmaya çalışıyordu. Ya da ben öyle düşünmek istiyordum. Gerçekten umursamıyordu..

Bir şey demedi. sessizdi. Sessizliği bozan ben oldum.
-benden ayrılıcakmısın?
Ne saçma soruydu bu! Tabikide benden ayrılacaktı. Senin onu aldattığını düşünüyordu. Ayrılmayıp ne yapıcak? Ama yüzünde bunu duymak istemiyormuşçasına bir ifade vardı.

Ayağı kalkıp karşısında dikildim.
-sordum. Cevap ver şimdi.
Yüzünü buruşturdu. Benden ireniyordu..
Boynumu sertçe tutup beni kendine çekti.
-bora..
-sinirlerimi bozuyorsun. Fahişe.
Bıktırdı artık bu kelime. Canımı yakmaktan çok sinirimi bozuyordu.
-sana küfür öğretmemi istermisin? Çünkü sıktı amına koyayım.
Boynumdaki elini daha çok sıktı. Beni kendine çekti. Dudakları dudaklarıma biraz daha yaklaşsam değecekti.

Gözleri dudaklarımdaydı. Benim de gözlerim onun dudaklarındaydı. Nefesini tenimde hissediyordum, sıcaktı. Gözleri gözlerimi bulunca bende gözlerine baktım.
-beni daha ne kadar burda tutucaksın?
Yüzünü buruşturdu.
-seni burda tutmuyorum.
Gözlerim şaşkınlık ile açıldı. Ne yani? Beni  istemiyormuydu? Kulağıma yaklaştı.
-seni burda tutan hiç bir şey yok.
Boynumdaki eli genişledi. Düzgünce nefes almaya başlamıştım.
-defolup gitmeni bekliyorum.

DÜŞMAN KIZI (tamamlandı)Where stories live. Discover now