28.bölüm "kan ve gül"

751 29 11
                                    

Bölüm geç geldi kusura bakmayınn, keyifli okumalarrrrr.

Annem, ben küçükken çok katı bir kadındı, hiç bir zaman elini başıma koyup okşamamıştı. Ben onun için bir hataydım..sadece hataydım.

Abimi hep severdi, okşardı siyah dalgalı saçlarını. Her gün elini tutar parka götürürdü, bense hep arkada kaldım..

Annemin beni sevdiğini düşünüyordum, ama bana senden nefret ediyorum, diyene kadardı.
Benden nefret ettiğini söylemişti. Beni sevmiyordu..

Küçüklükten beri, istediğim şeyleri para biriktirerek ya da bayramlık harçlıklarımla aldım. Annem hep; para biriktirerek alırsan daha değerli olur, derdi. Ama yalan söylediğini biliyordum, çünkü abim'e istediği zaman, istediği şeyi alırdı.

Hep abim olmak isterdim, kendimden hep nefret etmiştim. Neden erkek olamadım?, derdim kendi kendime. Belki o zaman beni severdi annem.

Abime aldığı oyuncaklar yeni ve parlaklardı, benim pek bir oyuncağım yoktu. Annem param yok bahanesi ile almazdı. Ama söz konusu abim olunca, dünyaları önüne sererdi. Çünkü o onun biricik oğluydu.

Annem abimin saçını okşarken onları izlerdim, izlerdim ve geceleri ağlardım. Kendi kahverengi saçlarımı okşayarak uyurdum.

Bazen geceleri o kadar çok ağlardım ki, başım ağrırdı. Kimse bilmezdi inci gibi göz yaşlarımla her gece yastığımı ıslattığımı.

Ben sadece beni de sevsin istemiştim, hatta beni sevsin diye yemek yapmaya başlamıştım. Anneme ev işlerinde yardım etmeye başlamıştım, annem ise bunu fırsat bilip abimle daha fazla vakit geçirirdi.

Beni hiç bir zaman istememişti, gözlerinden bana olan nefretini anlıyordum. Ama neden? Neden benden nefret ediyordu?

Ben anneme ne yapmıştım?

***

Bana attığı toka ile ferit önüme geçti, bu alışık olduğum bir şeydi, annem her zaman beni döverdi. Ben onun stres oyuncağıydım.

Annemin hakaretleri kulağımı çınlatmaya başladı, gözlerindeki kini görebiliyordum.
Keşke kör olsaydım, gözlerindeki kini göremeseydim. Keşke sağır olsaydım, ettiği hakaret sözcüklerini duyamasaydım.

Ferit'in önüne geçtiğim anda annem sessizleşti.
-hayatımı maffettin, senin yüzünden kendimi hiç bir zaman sevemedim.
Annemin kızgın bakışları, dalga geçen bakışlara döndü. Ağzının kenarı kıvrıldı.
-sen kendini bu halin ile sevebilirmisin? Seni kim sevsin?
Dedikleri ile tırnaklarımı ellerime batırmaya başladım.
-yeter..
Dedim fısıldayarak, sesim acı çektiğimi belli ediyordu ama dik durmaya çalışıyordum.

Annemin bakışları altında ezilmicektim.
-sen iğrenç bir kadınsın, hayatımın en bütün hatasısın anne. İnsan malesef annesini seçemiyor.
Annemin gözlerindeki kin değişmedi, aksine daha da artıyordu.
-beni neden sevmedin..?
Sırıttı, yine kalbimi kırıcaktı.
-sen kendinde sevilicek bir yer buluyormusun?
Buluyorsan söyle. Hayatımın hatasısın.

Ellerimi daha sert sıkmaya başlayınca, tırnaklarım elime daha çok batmaya başladı.
-ben sana ne yaptım..?
Yüzündeki gülümseme ile konuşmaya başladı.
-sen bana ne yaptın biliyormusun? O gün doktor seni kucağıma verdiğinde, hayata gelmiş olduğunda kısacası doğduğunda senden nefret ettim. Sen doğarak hata yaptın.

DÜŞMAN KIZI (tamamlandı)Onde histórias criam vida. Descubra agora