Rakının yanına üç çeşit balık fazla!

622 45 120
                                    


Ay bu bölüm girişlerine ne yazılıyordu unuttum.

Bölümü beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. Hani yazıyoruz o kadar, yetiştiriyoruz. Yıldıza basmak zor olmasa gerek. Neyse umarım bölümü beğenirsiniz. Hayde bölüme.

Şarkı= Ander Sevdaluk - Şevval Sam

Şarkı= Ander Sevdaluk - Şevval Sam

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Barış
(Uzun zamandır görmedik. Unumadınız umarım.)

Yalnızlık çok garip bir kavram.

Bir kere nasıl tanımlamanız gerektiğini bile bilmiyorsunuz. Ne demek?

Çevrende hiç kimsenin olmaması mı yoksa çevrende herkes varken yalnız hissetmek mi?

Arkadaşlarım yoktu. 23 yıllık yaşamım boyunca neredeyse hiç arkadaşım olmamıştı. Olanlarla da bir süre sonra yollarımı ayırmıştım. Bazen sorun onlardan kaynaklıydı, bazen benden. Ama sonuçta kurduğum her bağ bir yerde parçalanmış. Ailem hariç.

Okulda kendimi çoğunlukla rahatsız hissederdim. Tenefüslerin gelmesi benim en büyük kabusumdu. Boş dersler de öyle. Çünkü herkes birilerinin yanına koşup sohbet ederken ben her zaman tektim. Herkes benim ne kadar yalnız olduğumu görüp bana acır korkusundan sanki bu benim seçimimmiş gibi davranırdım.

Okula teknolojik alet getirmek yasaktı ama yine de getirir kulaklıkla müzik dinlerdim. Ya da kitap okurdum. Çoğunlukla da uyuyor taklidi yapardım. İşe yarardı. Zamanla bu durum sınıf arkadaşlarımın dillerine o kadar pelesenk olmuştu ki adım kendini beğenmişe çıkmıştı. Şımarık diyorlardı bana.

Tıpkı Mert Ali'nin dediği gibi.

O yüzden olabildiğince çabuk eve dönerdim. Ev cennetti. Ali de olmasa daha iyi olacaktı ama yine de kurtuluş yolumdu. Okulda yalnız olabilirdim. Şımarık olduğumu düşünüp benden nefret ediyor olabilirlerdi. Ama evde herkes benim şımarık olmamı sever ve bunu tatlı bulurdu.

Belki de karşımdaki adamın bana siz kendinizi çok yalnız hissediyorsunuz demesi bu sebeptendi. Yanımda ailemin olmayışından.

"Ne," diye yeniledim kendimi.

Harun Ateş, koltuğunda gerindikten sonra şakaklarını ovuşturdu. "Beni yanlış anlamanızı istemem ama çok yalnız görünüyorsunuz. Bunu demek istiyorum."

En gergin gülüşlerimden birisini attım. Ortamı yumuşatmak istemiştim ama zorlama olduğu anlaşılıyordu. "Çok merak ettim, nereden çıkardınız bunu?"

"Geldiğinizden beri bana tek bahsettiğiniz Game Of Thrones'un finalinin ne kadar berbat olduğu."

"Çünkü berbat. Dany aşkım o ihaneti hak ediyor muydu? Kralın şehrini yakmakta sonuna kadar haklıydı. Tüm o insanların beyni yoktu bir kere. Kim ne derse onu yapıyorlar, sorgulamıyorlardı. Ned Stark'ın idamında bile gülmüşlerdi. Böyle koyun olursan bu olur."

Aşık Ruhlar CemiyetiWhere stories live. Discover now