komşum bay | barış alper yılmaz

15.Bölüm

Yeni Barış Alper Yılmaz kurguma da bakarsanız çok sevinirim "bitti mi hikayemiz" yorumlarınızı bekliyorum gelen yorumlara göre devam edeceğim o kurguya.

keyifli okumalar ✨

|Satır aralarına yorumlarınızı bırakmayı unutmayın lütfen |

°°°

Esin Bigenin anlatımıyla;

Yüzümdeki aptal gülümsemeyi toparlayarak telefonu açıp Barış'ın konuşmasını bekledim.

Hafifçe öksürdükten sonra "Merhabalar sevgili komşum" dediğinde yeniden sırıttım; bu çocuk bunu nasıl başarıyor?

"Evet, sevgili komşum, sizi dinliyorum." dedim, onun da güldüğünü konuşmasından anlayabiliyordum.

"Nasılsın diye arayıp sormak istedim. En son pek iyi gözükmüyordun, merak ettim." dedi, beni merak etmiş olmasına şaşırdım ama hoşuma gitmişti.

"Gayet iyiyim, sen nasılsın?" dedim. Ardından "Ne kadar kibar ve düşünceli bir adam oldun sen, dağ ayısı. Bunu neye borçluyuz?" diye devam ettim.

Küçük bir kahkaha attıktan sonra biraz bekledi. "Aslında görebilene ben hep böyleydim, inatçı keçi."

"Bak şimdi, açtırma benim ağzımı. Hep böyle falan değilsin, yalan konuşma bana. Söylediklerini affetsem de unutmadım." dedim. Onun ardından tatlı bir ses tonuyla "Sen inatçı olduğun kadar kincisin de he," demişti.

Derin bir nefes alarak "Barış, kaşınıyorsun bak," dedim, ses tonum ciddileşmişti.

"Aman aman, pü pü, tamam. Söylemedim bir şey, yeter ki sen gerilme," dedi gülerek.

Ben de gülmüştüm.

"Bu arada, aradığın ve merak ettiğin için teşekkür ederim ama ben gerçekten iyiyim, merak edilecek bir şey yok," dediğimde arkadan gelen korna seslerini duymuş olacak ki "Sen trafikte misin? O sesler ne?" dedi.

"Hıhı, ajansa gidiyorum," dedim.

Aniden ciddileşen ses tonuyla "Kızım, niye söylemiyorsun? Dikkatin dağılacak. Ben de konuşturuyorum seni şimdi kapatayım, sonra görüşürüz. Dikkatli sür," dedi. İstemsizce gülümsedim.

Bir anda ne kadar tatlı bir adam oldun sen Barış Alper...

"Ya, sorun yok, sakin ol. Trafik var, duruyoruz öyle. Yol açılırsa inşallah dikkatli sürerim," dedim gülerek. "Sen ne yapıyorsun peki?" diye de ekledim.

"Antremana geldik, Kerem'le maçlar başlayacak. Saldım ben de, biraz çalışmam lazım."

"Hadi bakalım, kolay gelsin. Asıl ben kapatmalıyım, senin değerli vaktini çalmak olmaz şimdi çalış sen," dediğimde masum bir ses tonuyla "Çalacaksan sen çal ya," demişti.

Sustum. Sadece sustum, dilim tutuldu sanki o an. Utanmıştım da, bakışlarımı aynaya doğru çevirdiğinde kızardığımı gördüm. Ne oluyor sana kızım, sakin olsana, iki hoş lafa tav olacak değilsin ya...