SB- 45- Son Bakış

12.3K 523 34
                                    

Multimedya; Selim

Şarkı; Crylan Ertem -Son Bakış

* * * * * * * *

Siz siz olun, son bakıştan önce sevin. Çünkü bazen gitmek için ne kadar erken de olsa sevmek için çok geç olabilir.

* * * * * * *

7 Haziran Öğleden Sonrası...

Genç kadın sokağın ortasında düşen yüzüğünü almak için koştu. Az kalsın bir arabanın altında kalacaktı. Adam arabadan çıkıp da bağırmaya başladığında, Buket bunun güzel bir fikir olduğunu düşünüyordu. Arabanın altında kalmanın yani... Hayır ama öyle olmayacaktı. Önce yapması gereken birkaç iş daha vardı. Yetimhanenin kapısından girerken, buradaki anılarını hatırlayıp acıyla gözlerini yumdu. Evini sattığında aldığı tüm parayı buraya bağış yapıp, çok fazla eski olmayıp birkaç kez giydiği ve daha yeni aldığı kıyafetlerin hepsini - ki bu toplam iki bavul ediyordu- buradaki kızlara hediye etti. Onların gözünün içindeki ufacık bir mutluluk kırıntısı bile Buket'in son anlarını mutlu geçirmesine neden oluyordu. Elindeki yüzüğü on altı yaşlarındaki bir kıza bırakıp çıktı yetimhanenin kapısından. Üzerinde kıyafetlerinden başka bir şey kalmamıştı. Ufak bir miktar da parası vardı yanında. Küçük bir emanet almaya yeterdi bu miktar. Gerçekten cehenneme gitmeye kararlıydı. Ağlayarak yürürken, bahtına değil yaptıklarına ağlıyordu. Herkesin hayatı zordu bu hayatta... En zoru Buket'inki değildi elbet, ama aralarında en güçsüzleri Buket'ti. Selim'e attığı mesajı düşünürken, adamın kendisini affetmesi için dua ediyordu. En azından sevdiği adam kendisini affetseydi...

Oysa Selim numarayı engellediği için gelmeyen mesajdan habersiz sabahın erken saatlerinde açık bulabildiği çiçekçiden aldığı çan çiçeklerini vazoya koydu. Çiçeğin anlamını söyleyen kadına çok minnettar kalmıştı. Çan çiçeği 'Aşkımıza sadakatle bağlıyım.' demekti.Ve Selim, her ne kadar Eslem onu dinlememekte ısrar etse de bu gece ona her şeyi anlatacaktı. Bebekleri doğduğunda daha mutlu, sıcacık bir aile olmak istiyordu. Selim, Eslem'e gerçeklerden kaçması için iki ay vermişti. Ve bu süre gerçekten uzun bir süreydi. Selim söyleyemedikçe baskı altında kalıyordu. Bir şey olacak ve şimdiye kadar elinde tuttuğu sevgilisi ellerinden kayıp gidecekmiş gibi hissediyordu. Ve bu his adamı içten içe bitirmeden, Selim anlatmak zorundaydı.

Temizlediği balıkları buzdolabında koyup, masadaki son düzenlemeleri yaptı. Kendi kendine gülümseyerek süprizine bir göz gezdirdi. Saat on gibi tekrar merkeze inip, her çiçekçiyi tek tek gezerek aldığı tüm kırmızı gülleri yere serpmişti. Geniş odanın tüm zeminini kaplamıştı 1001 gülün narin yaprakları. Eslem'in hoşuna gideceğinden emin olunca ceketini sandalyenin üzerinden alarak evden çıktı. Saat 5'e geliyordu. Arabasına binmeden önce Eslem'i aramaya karar verdi. Telefon çalıp çalıp da açılmadığında, kalbi korkuyla pır pır etmeye başladı. Gülcan Abla'yı aradı hemen. Kadının markette olduğunu söylemesi sinirlerini gererken, kadına hemen eve gitmesi için çıkıştı. Daha yedi buçuk aylık da olsa, doğumu yaklaşmış bir kadını evde yalnız bırakmak olur muydu hiç? En azından Eymen yanında olsaydı bari. İstanbul'un neredeyse çıkışında olan bu küçük yerleşim yerinden hemen eve gitmeliydi. Arabasına bindiğinde, arabanın en son kaç bastığını artık öğrenmesinin zamanı geldiğine emin olmuştu.

Ormanın girişinde telefonu çaldı. Hızını biraz yavaşlattı, telefonu cebinden çıkartmayı denedi. Araba sağa sola yalpalayınca hızını biraz daha alçalttı. Karısı ve kızını sağ salim bulmak istiyordu. Kendisi de sağ salim ailesine ulaşmak istiyordu. Korkusu ölmekten değildi de, arkasında bıraktıklarına dayanamazdı. Daha doğmamış bebeğini yetim bırakıp gitmek istemiyordu. Ölüm şimdi aklına nereden gelmişti ki?

SON BAKIŞ ~ Son Durak Serisi 1 *DÜZENLENECEKTİRWhere stories live. Discover now