24. Bölüm

4.6K 374 49
                                    

"Eğer hayat yaptığımız seçimlerse, ben bugün mutlu olmayı seçiyorum."





Bölüm Şarkısı: Skylar Grey- I Know You





Dün kalan günümü evde bomboş geçirdikten sonra nihayetinde uyuyakalmıştım. Sabahın erken saatlerinde gözümü açarken tek merak ettiğim bugünü olaysız atlatabilecek miydim acaba? Akşam Atay ve Alper yemeğe gelecekti.

Babamın da dün akşam haberi olmuştu. En son babalar duyar olayından hoşlanmadığını biliyordum ama tüm suç annemindi, bu yüzden bende fazla üzerinde durmamıştım.

Babamında tek dediği 'buyursun gelsinler' olmuştu. Sanırım ailecek misafiri çok seviyorduk. Babam da bir çok arkadaşımı tanırdı. Hiçbir zaman o sert babalardan olmamıştı. Ama tabi ki her baba gibi bana güveniyordu çevreye güvenmiyordu. Bu düşünceyle birlikte yataktan doğrulurken gözlerimi devirdim.

Banyoya ilerleyerek elimi yüzümü yıkayıp doğruca mutfağa geçtim. Henüz çok erken olduğu için midemin kaldıramayacağı bir kahvaltıdan kaçınarak mısır gevreği dolu kaseyle birlikte tekrar odama geçtim. Annemler hala uyanmamışlardı.

Bir süre daha kendi halimde vakit geçirdikten sonra aklıma Semih'in gelmesiyle telefona uzandım.

Kısa bir günaydın mesajı atarak tekrar okuduğum kitaba döndüm. Ne kadar süredir kitap okuyordum bilmiyorum ama elimde boşalmış kaseyi tuttuğumu çok sonra fark edebilmiştim. Başımı kitaptan ayırarak kaseyi bırakmak amacıyla yerimden kalkıp mutfağa yöneldim.

Onu da bulaşık makinesine atıverdikten sonra gelen tıkırtılarla annemlerin uyandığını fark ederek bende salona geçtim. Televizyon kanalları önümde belli belirsiz geçerken aklım tamamen akşam ki yemekteydi.

Umarım annem çocukları fazla sıkıştırmazdı.

Pekala kimi kandırıyordum elbette çok sıkıştıracaktı. İstediğini almadan bırakan bir kadın sayılmazdı kendisi.

Daldığım düşüncelerden beni uyandıran yüzümün önünde uçuşan bir eldi. Kendime gelerek birkaç kez gözümü kırpıştırdım. Bu sırada çoktan gelip yanıma oturan anneme kaydı bakışlarım.

"Kızım kaç kere seslendim aklın nerde?"

"Dalmışım annem. Günaydın." dedim gülümseyerek.

"Günaydın kuzum."

Hala gitmemişti. Ve hala beklenti dolu bir şekilde yüzüme bakıyordu.

Sebebini elbette tahmin ederek konuştum.

"Ne istiyorsun annecim?"

"Şey kızım akşam yemeği için alınacak birkaç malzeme vardı da sen bir koşu markete gidip gelirsin değil mi?"

Tabi ki yanılmamıştım. Ama bir annenin yavru kedi bakışı atması her zaman rastlanılacak bir şey değildi. Yeterince tadını çıkararak sakince konuştum.

"Alırım tabi sultanım. Ne gerekli?"

Buna duyan annemin mutfağa giderek elinde bir tomar listeyle dönmesi bir oldu. Listeyi yüzüme uzatarak konuştu.

"Hepsi bu kadarcık."

Gördüğüm kağıt tomarıyla birlikte nefes almayı unuturken korku dolu bir sesle cevapladım.

"Cık derken annecim? Ben orada Ankara'ya yetecek kadar büyük bir liste görüyorum."

"Olur mu kızım arasında elediklerim bile var. Bunların hepsi gerekiyor." dedi listeye tekrar göz atarak.

SON YALANDonde viven las historias. Descúbrelo ahora