-13-

3.3K 273 16
                                    

Yine geç kaldım sjsjsj. Neyse iyi okumalar.

Ezgi balkona çıktığında Nizam'ın elinde salladığı küçük, örme bilekliği gördü. Kafasını yana yatırıp gülümsedi.
"Nerden buldun bunları Deniz?"
"Deniz deme, Nizam benim adım." Ezgi yalandan bir şaşkınlık ifadesiyle elini ağzına götürdü.
"Hadi canım. Yalan söylüyorsun."
Nizam karnını balkonun demirlerine yaslayarak Ezgi'nin balkonuna doğru yanaştı.
Ezgiye elindeki bilekliği uzattığında, Nizam'ın dudağındaki şişiklik dikkatini çekti Ezgi'nin.
"Dudağına ne oldu? Az önce öyle değildi." Nizam eliyle dudağını ovaladı.
"Yaramaz bir tıfıl alçıyla vurdu."
Ezgi kıkırdayıp Nizam'ın elindeki bilekliği kaptı. Nizam yalandan çattığı kaşlarla Ezgi'ye baktı.
"Tıfıl, onu alabilirmiyim?"
Ezgi kaşlarını kaldırıp indirdi. Ve dil çıkardı. Nizam 'topunuzu ziktirtmeyin banaa' diyen amcalar gibi tek gözünü kapatıp, işaret parmağını salladı.
"Dilini koparttırma banaa" bir kıza özellikle Ezgi'ye küfür etmeyecek ladar terbiyeliydi. Yada terbiyeli sayılırdı. Ezgi el salladı Nizam'a ve içeri girdi. Okul formalarını üzerine geçirip beline kadar gelen siyah saçlarını ördü. Nizam'ın az önce verdiği bilekliği saçlarının ucuna bağladı. Telefonunu ve çantasını alıp mutfağa geçti.
"Kadın, ben tokum. Gidiyorum." Dedi ciddi bir sesle. Annesi elini beline koyup Ezgi'ye bağırdı.
"Bana kadın deme, ben senin annenim." Ezgi ayakkabılarını giyip dışarı fırladı. Aynı anda Nizamların evinin kapısı açıldı ve Nizam tek omzuna taktığı çantası, önünü yarım yamalak kapattığı kapşonlusuyla ayakkabısını giymeye çalışıyordu. Kafasını kaldırıp Ezgi'yi görünce
Gülümsedi.
"Aşşağıya koş tıfıl. Servisi sen durdur." Dedi değınık saçlarından ellerini geçirirken Nizam. Ezgi elini alnına getirip asker selamı verdi.
"Anla.." servisin korna sesi gelince Nizam ve Ezgi birbirine bakıp hunharca merdivenden koştular. Armağan abi tam gidecekken Ezgi türk filmlerinden klasikler yaparak servisin arkasından koştu. Ama servis zaten hareket etmediği için hızını alamayıp sülük gibi kapıya yapıştı. Armağan abi otomatik kapıyı açtığında servisteki herkes Ezgiye gülüyordu. Nizam, 'seni tanımıyorum' temalı bakışlarıyla Ezgi'yi itip servise bindi. Ezgi gözlerini kısarak Nizam'ın arkasından bindi. Yanlış anlamayın. Servise. Her zamanki gibi kalabalık serviste bir onlara oturacak yer kalmamıştı. İkiside ayakta giderken Ezgi Nizam'ın arkasındaydı. Araba ani fren yapınca Ezgi'nin alçılı kolu Nizam'ın kafasına vurdu. Alçı çatlarken, Nizam'ın kafasıda çatlamıştı.

Kahvemdeki SinekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin