-22-

2.4K 191 4
                                    

Bu bölüm sürekli bana destek olan, canım Ali abime. Seni çok seviyorum abiş. Ehuehue


Yerdeki taşı tekmeleyerek ellerim cebimde ilerlemeye devam ettim. Yollar oldukça sessizdi. Çantamı zorla taşıyan Ege'nin sızlanmaları dışında birşey yoktu. Ege,
"Ezgi, kimyayı kaldırıyorlarmış." Yerdeki bakışlarımı Ege'ye çevirdim.
"Vallaha mı?" Ege kafasını sola çevirdi.
"Neden diye sormalıydın. Espiri yapacaktım" olduğum yerde sakince durdum.
"Bu mu yani Ege? Bu mu espiri. İnsanların zayıf yönünü kullanmak ne zamandır espiri oldu, he?" Yoldan geçen bisikletli bir amca 'kız kısmısı yolda böyle bağırmaz,yeni nesil çok terbiyesiz' diye hayıflandı. Ege eliyle amcayı gösterdi.
"Evet kız kısmısı bağırmaz, çok ayıp" kafamı yukarı kaldırdım ve neden Ege'nin peşimde olduğunu düşündüm. Serviste bizim evlerin orda inmiş, Nizam'dan para dızlamış, onlada yetinmeyip 'ben çikileta alacam' demişti. Yolu bilmediğinden marlete birlikte gitmiştik. Apartmanın kapısına gelince komşumuz Sabri teyzenin köpeğiyle bakıştık. Evet bu arada Sabri teyze. Onu aslında erkek bekliyorlarmış falan filan. Ege çikolatasını birkez daha sesli bir şekilde ısırdı. Kafamı çevirip dudaklarımın arasından "sakın ses yapma" dedim Ege'ye. Ağzındaki lokması bitmeden "Nö döyösön özgö önlömödöm" demişti. Adeta frenleri boşalmış gibi, kayışını koparmış gibi üstümüze hunharca koşan köpek Ege'yi hedef aldı. Ege ayaklarını götüne vurarak kaçarken
"Özgöyö götsönö!" Diye bağırıyordu. Ellerimi dizlerime vurup biraz öyle bekledim. Dersn nefesler sonucu yaşadığım tehlikenin beni öldürmediği kanısına vardım. Ve yavaşca Nizam'ın evine doğru yol aldım. Nizamların evinin olduğu katın birinci merdiveninde ayakkabılarımı çıkardım. En büyük hobimdi bu. Gidip zile bastım ve ellerimi arkada birleştirerek öne arkaya sallanmaya başladım. Kapıyı Onur açınca ortaya
"Burda da mı sen?" Diye bir tepki koydum. Abla-Kardeş ilişkimiz gerçekten çok güzeldi. Elimi Onur'a doğru savurdum.
"Neyse, çekil şurdan. Şuan seninle uğraşamam." İçeri girip koridorda yürümeye başladım. Arkamdan ellerini değişik biçimlere sokarak, son derece kıvırtarak beni sözde taklit eden kardeşime koridorun sonundaki aynadan baktım.
"Onur birazdaha kıvırt, ben öylemi yapıyorum." Dediğimde hareketlerini sadece durdurarak, bozarak değil bana döndü.
"Sana rezil olmak utanç verici." Sırıtarak baktım ona.
"Sen hep rezilsin." Yüzünü beni taklit etmek için şekle sokacakken birden durdu.
"Bunu yapmayacağım." Birden Nizam'ın odasından bağırma sesi gelince durduk.
"Ege, koşmasana Ege! Bekle lan bekle! Geliyorum!"

Kahvemdeki SinekWhere stories live. Discover now