-14-

3.2K 270 12
                                    

Ezgi'den

Nizam kafasını tutup arkasına küçük bir bakış attığında ben alçımdan kopupu yere düşen parçaya bakıyordum. Herkes susmuş, bize bakıyordu. Nizam gözlerini yavaşca kapatıp sendelediğinde Armağan abiyle göz göze geldik. 'Bıktım artık, yeter' temalı bakışları eşliğinde adeta bir çınar misali yere yığılan Nizam'a odaklandık. Ben çığlık atarken Ege beni ittirerek servisin arkasından koştu.
"Nizaaam!" Diye bağırarak yere çöktü. Armağan abi arabayı durdurup koşarak arka tarafa geldi. Hızla içeri girip Nizam'ın kafasını dizine yasladı. Ben ağzım açık şekilde olan biteni seyrediyordum. Armağan abi bağırdı.
"Ambulans arasanıza! Neden bekliyorsunuz?!" Kafamı belirli belirsiz sallayıp cebimdeki telefonu aldım. Ambulansın numarasını tuşlayıp kulağıma dayadım.
"Buyrun size nasıl yardımcı olabilirim?"
"B-ben a-mbulans?"
"Anlamadım efendim?"
"Ambulans, araba, hastane, alçı?"
"Manyak mısınız?"
"Hayır, ambulans"
"Ambulans olduğunuzumu idda ediyorsunuz?"
"E-evet." , dedim ve nefes aldım. Eş zamanlı olarak elimden telefonum alındı. Gizem az önce anlatmaya çalıştığım şeyi anlatıp kapattı.
"Beş dakikaya burada olurlarmış. Beyin sarsıntısı riski olduğu için oynatmamamız gerekliymiş." Dedi ve Nizam'ın yanına gidip eğildi.
"Sonuçta yaşıyor." Çenemde ki baskıyla ağzım kapandı.
"Elimi ayağımı tükürük yaptın be kızım." Dedi Mert. Sonra ellini koluma sildi.
"Boşuna ambulansı aradınız, bi' bok olmaz ona." Dedi gevşekçe Mert. Ambulansın sireni duyulduğunda olayları yeni idrak eden beynim çalıştı.
"Nizam bayıldı."
"Darısı imamın başına." Dedi Burak. Berkay gülerek ayağa kalktı.
Servisin kapısından Nizam'ı çıkaran görevlilere baktım.
"Nizam hastaneye gidiyor?"
"Allah allah," dedi ve elini çenesine koydu Mert.
"Sarşında degilsin, nerden geliyor bu salaklık?" Burak bir koluma Berkay bir koluma girerek beni ambulansa götürdüler. Arka tarafa Nizam'ın yanına benide oturtturdular. Nizam kaşları çatık şekilde baygın yatıyordu.
Kaşlarına dokunduğumda görevli konuştu.
"Hastayla temasta bulunmayın hanımefendi." Elimi çekip hastaneye kadar hiçbir şey yapmadan oturdum. Ama hastanede inince ortalık karıştı. Kardeşim Onur anlaşılan o ki şarkı yarışmasından dönmüş, Nizam'ın kardeşi Elçin ile kavga ediyordu. Nizam'ın annesi gülerken benim annem gözlerinden alev sıçıyordu. Ege salya sümük ağlarken Mert, Burak ve Berkay "Şu Nizam bi' ölsede gitsek" kafasındaydı. Nizam yeni yeni ayılmış, etraftakilerin neler yaptığını çözmeye çalışıyordu. Kolumun yeni ortaya çıkan acısı beni kıvrandırıyordu. Yeniden alçıya almışlardı ve bir şeyle boynuma asmışlardı. Nizam'ın yanındaki taburede oturuyordum. Bu gece hastanede kalacaktı.
"Nizam?"
Kafasını başka tarafa çevirip inledi. Büyük ihtimal canı yanmıştı. Çocukken bana ne zaman küsse yaptığım hareketi yaptım. Dudağımı aşşağıya sarkıtıp gözlerimi kırptım.
"Nisam benle barısmıcak mı?"
"Nisam senle küs tıfıl" dedi gülmemeye çalışan Nizam. Dudağımı biraz daha sarkıttım.
"Ağlayım ama"
Birden dudağımı tutup çekti.
"Dudayımı bıyakıymısın?" Bu defa kendim yapmıyordum. Dudağımı bırakmadığı için öyşe konuşuyordum. Gözlerini kapatıp kahkaha attı.
"Çok sevimlisin tıfıl."
"Biliyoyum."
"Egosuna şartel bağladığım." Dedi ve dudağımı bıraktı. Bir öksürme sesi geldiğinde kapıya döndük. Topuklu ayakkabılarını şaklata şaklata içeri giren çakma sarışın kız Nizam'a gülümsedi. Sonra beni fark edince gülümsemesi hassas yerlerine kaçtı.
"Bu kızmıydı tıfıl diye bahsettiğin?"
Nizam bana bakıp gülümsedikten sonra kıza döndü.
"Evet. Tıfıl."
"Gerçekten tıfılmış" dedi ve kahkaha attı kız.
"18 santim topuklu ayakkabıyla gezsem, bende uzun olurum." Dedi odaya yeni giren Mert.
"Hatta şimdi bile senden uzunum." Dedi ve kıza yukarıdan baktı.
"Çakma tıfıl." Diyerek yeniden Nizam'a doğru yürüdü.
"Bunun burda ne işi var? Hala görüşüyormusun?" Nizam derin bir nefes aldı.
"Hayır. Sadece,"
"İki gün önce birlikte olduk" dedi kız. İlk ben, sonra Mert ve en son Nizam'ın gözleri kıza döndü.
"Kullanılmışları kullanmaya devam ediyorsun demek Nizam. Öyle olsun. Neden buraya gelmek zorunda kaldığımızı unutma ama" dedi ve tiksinerek baktı Mert, Nizam'a. Hızla dışarı çıkarken, kız sırıtıyordu. Nizam'sa oturduğu yerden doğrulmaya çalışırken bağırıyordu.
"Yalan söylüyor, ben onunla yatmadım!"

Kahvemdeki SinekTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang