KUMA 15./PART2

45.4K 1.5K 133
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR...


Şevval duydukları ile şoka uğrarken inanmayan gözlerle Azad'a baktı. Azad hiç bir şey yapmadan babasına bakıyordu. Genç kadın neye uğradığını şaşırmıştı. Kocası ona bu fikrini söylemiş ve kabul etmeyince Armina'ya mı sormuştu? 

Ve işin en tuhaf yanı ise Armina kabul mu etmişti? Oysa ki Şevval, Armina'yı düşündüğünden kabul etmemişti. Sırf o üzülmesin diye. Genç kadın Armina'ya baktı. Armina'nın yüzünde şaşkın bir ifade vardı. Genç kadın derin bir nefes aldı. Kaderin de bu varsa razı olmalıydı. Zaten o kumaydı. Hiç bir şey diyemezdi Azad'da ya da Armina'ya.  Genç kadın yapmacık bir gülümseme gönderdi. Sanki mutlu olmuş gibi görünüyordu fakat kalbi el vermiyordu. Azad'ı her ne kadar sevmese de onu kıskanmıştı. Sonuçta Azad kocasıydı. Şevval düşünceleri ile kafasını salladı. O Mirzah'ı seviyordu ama en kısa sürede Azad'a, gerçek kocasına, kalbini emanet edecekti. Zaten kaynanasına söz vermemiş miydi? Azad'ı seveceğine dair.

''İstanbul fikride nereden çıktı?'' diye sordu Rojba Hanım.

Azad, annesine bakıp gülümsedi. Annesine olan sevgisinde ve saygısında hiç bir zaman kusursuzluk etmezdi genç adam.  

''İstanbul'da bir kaç toplantım vardı. Bende gitmişken bir kaç günlüğüne de tatil yapma kararı aldım.'' Azad'ın söylediği sözler Şevval'i  daha da kötü yaparken genç kadın susuyordu. Sadece kahvaltısına odaklanmış onları umursamıyor gibi görünmeye çalışıyordu. 

Rojba Hanım oğlunun söyledikleri ile kaşlarını çatmıştı. Bu evde artık tek bir tane karısı yoktu. Farkında değil miydi oğlu? 

''Senin yerine Mirzah'da gidebilir. Hem Darçin'ler gelecek. Armina bana lazım.'' dedi Rojba Hanım.

Armina, kaynanasına baktığında terazide ki eşitliği korumaya çalışmasını fark etmişti. Fakat kaynanası bilmiyor muydu son zamanlar da çektiklerini. Kocası onu unutuyordu. Belki de unutmuş ve eskisi gibi olmaya çalışıyordu. Armina düşüncelerinden o kadar yorulmuştu ki...

Neredeydi o eski kadın....

Eskiden herkesin iyiliğini düşünen kadın şimdi neden başka bir kadın hakkında bencil oluyordu. Şevval'e de iyiliğini sunması gerekmez miydi?

''Ana evde bir sürü kadın var. Halledersiniz siz.'' dedi Azad. Bu sözlerini söylerken göz ucuyla Şevval'e bakmıştı. Şevval tabağına odaklanmış onları umursamıyordu. Azad karısının bu haline ne yapacağını bilmese de kendisini suçlu hissetmiyordu. Ne de olsa Şevval'e sormuştu ama Şevval Azad'ı geri çevirmişti. 

''Benim Armina ile işim var belki?'' dedi Rojba Hanım. Azad annesinin bu ısrarının üzerine masadan kalkmıştı. Çünkü biraz daha oturursa mevzu uzardı buna adı gibi emindi. ''Armina arabayı hazır. Çantayı al aşağıya gel.'' dedi genç adam. Rojba Hanım oğlunun bu hareketine sinirlenmişti fakat yanında duran diğer gelinini üzmemek için sustu. 

Şevval kahvaltısını yaptıktan sonra çayından son yudumunu içip karşısında duran adama baktı. Mirzah kaçamak bakışlarını yengesine atıyordu. Aslında tek Şevval'e kaçamak bakışlar atan Mirzah değildi, evin diğer halkı da kaçamak bakışlarını ortaya atıyordu. Şevval derin bir nefes alıp masadan kalkan Afran Ağa'ya baktı. Rojba Hanım da Afran Ağa'nın peşinden giderken Şevval ayağa kalkıp kendi tabaklarını mutfağa götürdü. Mutfakta dedikodu eden bir kaç kişi gördüğünde öksürdü. Kızlar susarken Şevval tabakları lavaboya koymuştu. Kızlara döndü. ''Ben masadakileri getireyim. Sizde makineye koyun.'' dedi ve mutfaktan çıkıp masayı toplamaya başladı.

KUMAWhere stories live. Discover now