Gereksiz İşler Müdürü

Bölüm 33

Daha önceden planladığımız üzere Çimen'e eşya seçmek için cumartesi cumartesi düştük Pelin'le Avrupa yakası yollarına. Kıza söz verdik o kadar. Yarı yolda bırakmak olmaz. Sözümüzün eriyizdir biz.

Cihan'dan aldığımız adrese gelip önümüzdeki evi görünce arabanın içinde Pelin'le öylece kalakaldık. İkimizden de çıt çıkmıyordu ama birbirimizi anlayabiliyorduk. Sessiz iletişim kuruyorduk adeta. Arabadan inince bu sessiz iletişimimiz bir süre daha devam etti. Ta ki Pelin bozana kadar.

"Yalı mı bu?" dedi tekdüze bir sesle.

"Aklımdaki Yalı tabiri yanlış değilse öyle galiba."

Buğra'ların evine bile bu kadar şaşırmamıştım. Yalı ne ya!

"Pelin."

"Hıı..."

"Ya arayıp geldiğimizi haber verecektik ama ben içeriye girmezsem çatlarım."

"Sanki ben çatlamadan kalırım."

"Yürü o zaman."

Hiç vakit kaybetmeden eve doğru ilerledik. Kapının önüne gelip zile basacakken Pelin'le göz göze geldim. Evet anlamında başını sallayınca bastım gitti. Sanki ringdeydim ve antrenörüme bakıp oluru alınca rakibime geçiriyordum sol kroşeyi. Tövbe estağfurullah.

Paldır küldür ayak sesleri geliyordu içeriden. Ayak sesleri kapının önünde durdu ve kapı açıldı bir anda. Karşımızda ufak tefek minyon bir kız vardı.

"Merhaba" dedim.

"Merhaba."

"Şey biz Çimen'i görmek için gelmiştik."

"İlkay ve Pelin olmalısınız." dedi kız bir bana bir Pelin'e bakarak.

"Evet."

"Ben de Nilay. Kapıda beklemeyin buyurun lütfen."

"Tabii" deyip Pelin'le önlü arkalı geçtik içeriye. Demek Cihan'ın yengesi buydu. İlk izlenimime dayanarak yorum yaparsak çıtı pıtı birine benziyor. Yani Furkan'ın tam aksi.

Biz salona geçince Çimen de geldi.

"Hoş geldiniz."

"Hoş bulduk canım."

"Hoş bulduk."

"Nergis de yoldaymış ben hemen üzerimi değiştireyim olur mu?"

"Tabii tabii sen keyfine bak" dedi Pelin.

"Bu arada tanıştınız mı? Bu Nilay abla. Furkan abinin eşi."

"Kapıda bir selamlaştık diyelim" dedim gülümseyerek.

Nilay abla "Aynen öyle" dedi ve ekledi

"Beklerken bir şeyler içmeye ne dersiniz?"

"Olur"

Biri "Hemen bir şeyler hazırlayıp geliyorum" diğeri "Ben de üzerimi değiştirip geliyorum" deyip ikisi de kayboldu arkalarında iki şaşkın insan evladı bırakarak.

Pelin'le evi milim milim süzüyorduk adeta.

"Dizi setinde gibiyim." dedim.

"Başka benzetme bulamadın mı?"

"Sanki her gün yalı görüyorum da. Dizilerden başka nerede görüyorum allasen."

"Bir açıdan doğru aslında."

"Her açıdan doğru."

Te allahım ya.

"Kusura bakmayın sadece soda varmış." deyip içeriye girdi Nilay abla.