Raund 2 - Bölüm 26

128 18 1
                                    

Merve "Biz geldik" diyerek Nazlı ablanın kafesine girdi. Biz de mehteran takımı gibi hemen arkasından ilerliyorduk. Bir ceddin deden, neslin baban dememiz eksikti. Tabii onun yerine selam vermekle yetindik.

"Selamlarr"

Nazlı abla mutfağın girişinden kafasını uzattıktan sonra "Hoşgeldiniz." deyip Merve'ye bakarak ekledi.

"Aferin takımı toplamışsın."

"Ben toplamasam polis toplayacaktı"

Kadın doğal olarak şaşırdı.

"Polis mi?"

Merve elini umursamazca sallayıp "Boş ver yenge." dedikten sonra evlatları yerine koyduğu kahvelerinin başına geçti.

Nazlı abla yanımıza gelip "Tanışmayanlar Merve'yle tanıştı mı?" dedi.

"Evet abla tanıştırdık." dedim hemen.

"Güzel."

"Haydi oturun bir yere, kahveleri getiriyorum."

Merve'yi dinleyip Nazlı ablanın bizim için hazırladığı masaya oturduk.

"Ee anlatın bakayım, sahilde gıybet nasıldı?"

"Çok iyiydi abla. Kocalarımızı gömdük."

Pelin inanmayan gözlerle suratıma bakıp şaka mı yapıyorsun dercesine "He seninki kocanı gömmekti yani." dedi.

Yani olmayabilirdi de...

Selin "Biz gömdük de İlkay övdüdurdu." dedi.

Çimen de "Aynen." diyerek diğerlerine müttefik oldu.

Oflayarak "Tamam, ben kendimi gömdüm." dedim.

Nergis "Evet, bu daha doğru oldu." dedi.

Nazlı abla Selin, Pelin, Çimen, Nergis ve bana bakarak "Nelerinden şikayetçisiniz bakalım?" dedi.

Selin atılarak "Bilgisayarı." dedi.

Hepimiz bu haline güldük tabii.

"O lanet bilgisayara kafa atasım geliyor."

Kübra "İşi onunla ama." deme gafletinde bulundu.

"İşini işte bıraksa ben de memnun olurum da, yedi yirmi dört bilgisayar başında adam. Artık kendimi aldatılıyormuş gibi hissediyorum."

"İşini daha yeni kurdu. Düzene girince bence değişir."

"İnşallah."

Yani Sermet de değişsin bir zahmet. Yoksa bu kız o bilgisayarla bir katliam yaratacak.

Nazlı abla "Başka?" deyince Çimen söz aldı.

"Cihan'ın televizyon karşısında uyumasına gıcık oluyorum."

"Uyandırırsın canım, ne var bunda?"

"Sorunumuz da o zaten. Uyanmıyor. Abartmıyorum iki saat Cihan'ı uyandırmakla uğraşıyorum."

Pelin "Hadi ya." dedi.

"Çocuk gibi. Beş dakika daha, beş dakika daha diyerek kalkmıyor."

Dila "Bırak orada uyusun kalsın." dedi.

"Yalan değil bazen bırakıyorum."

"Kahvelerinizi buyrun o zaman.."

Merve mis gibi kahvelerimizi getirmişti.

Gereksiz İşler MüdürüWhere stories live. Discover now