10.Bölüm

228 69 8
                                    

   16:15. Lanet olsun geç kaldım. Umarım Jane de geç kalır. Aslında genelde erkenden randevu yerinde olurdum. Bugün tam önümde olan genç bir oğlanın öldüğü kaza yüzünden geciktim. İşte Jane orada, sandalyesinde sorgulayıcı gözlerle -savcı olmak böyle bir şey sanırım- etrafını inceliyordu.

- Merhaba Jane.
- Merhaba Janberk, sanırım biraz geç kaldın!

   Jane ile fazla samimiyetimiz yoktu ama bu gülümseyişi hala hatırlıyorum.

- Özür dilerim Sayın Savcı, -gülerek- sizi bekletmemeliydim.
- Seni görmeyeli uzun zaman oldu Janberk, nasılsın?
- Birlikte çalıştığımız davadaki son günümüzden farklı değilim. Ya sen Jane, sen nasılsın?
- Ben mi? Ben...

   Jane birden sustu ve camdan dışarıya odaklandı. Soğuk duruşundan bir şey kaybetmemiş olsa da, oldukça güzel bir kadın olmuş. Kadın olmuş muydu? Jane evlenmiş miydi?

- Jane orada mısın?
- Pardon, sadece ben iyiyim. Evet, hatırladığından çok daha iyiyim.
- Bu sözlerinde başka anlamlar aramama gerek yok değil mi? Gerçekten iyi misin?
- İyiyim, kesinlikle.

   Jane bana bazı şeyleri söylemek istemiyordu. Ne olmuş olabilirdi? Zaten söylemesi de gerekmiyordu. Bir olayda birlikte çalıştığı -yaklaşık üç ay- birisine söylemesi de doğru olmazdı.

- Buraya sana birkaç soru sormaya geldim, tabi istersen.
- Burada soruları ben sormalıyım aslında ama tabiki sorabilirsin, arkadaşın veya adamın benden randevu alırken Mamadou davası demişti, doğru mu?
- Evet seni arayan Jack' ti. Mamadou' nun katili hakkında bana bilgi verebileceğini düşündüm.
- Düşündün mü? Beni az da olsa tanıyorsun. Yoksa emin misin?
- Buraya seni boşuna çağırmadığımı biliyorsun Jane, sana güveniyorum.

   Jane bana bakıyordu. Tam gözlerimim içine. Zayıf noktama. Sanki bir şey söyleyecekmiş gibi ağzını açtı ve sonra kapattı. Etkilenmiştim, Jane ile tekrar buluşacağımıza kendi kendime garanti vermiştim.

- Sen değişmişsin Janberk. Farklı bir hayat mı, farklı bir ortam mı ya da evlendiğin kadın mı herneyse seni değiştirmiş. Seninle tanıştığımızdaki o saf çocuk değilsin.
- Hayır, ben aynıyım. Sadece senden o herifin adını veya dosyasını almak istiyorum, düşündüğüm bu.
- Pekala, seni bir sonraki görüşmemiz için randevu almaya davet ediyorum.
- Jane lütfen, bunu bir kerede yapamaz mıyız?
- Salı günü Janberk, beni ara, görüşürüz.

   Jane beni masada bırakıp gitmişti. Beni bir kez daha görmek isteyeceğini biliyordum. Aslında gözlerindeki yorgunluk, yerini heyecana bırakmış gibiydi. Umarım Jane benden etkilenmemiştir. Janset gibi kıskanç bir arkadaş beni Jane ile sık sık görmemeli. Canımı okur. Jane umarım salı günü bana katili açıklar.

Siyahı Görebilir Misin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin