19.Bölüm

116 36 2
                                    

   Yine yeni bir güne başlıyordum. Tabiki yağmurlu bir yeni güne. Burnuma güzel kokular gelmişti. Nihayet güzel bir kahvaltı!

   Yanına gittiğimde Janset ağlıyordu. Aslinda sadece gözleri yaşarmıştı. Tüm masa hazırdı ve adeta beni şehvetli görünümüyle bekliyordu. Daha yakına gittiğimde Janset' in canının yandığını anlamıştım. Avucunun içi kesilmişti. Nasıl?

- Ne oldu Janset?
- Sadece bıçak, bıçak elimden kaydı.
- Derin mi kesik?
- Hayır. Zaten kanaması da durdu sayılır.

   Janset canı yansa da klasik ciddiliğiyle gülümsüyor ve her zamanki gibi güçlü kadını oynuyordu.

- Hastaneye gitmeye gerek yok sanırım?
- Hayır, kesinlikle.
- Bir şeyler yiyebilecek misin?
- Kan iyice dursun Janberk, biliyorsun ben...

   Evet biliyordum. Lanet olsun ki biliyordum. Janset kandan zevk alıyordu. Ne zaman dilini ısırsa kanını yutar, ne zaman parmağını kesse hemen emerdi ve bunu yaparken de olağanüstü bir zevk alırcasına gözlerini kapatırdı. Neyse ki onunla birlikte birkaç seans gittiğimiz psikolojik tedavi sayesinde bunu unutmuştu. Daha doğrusu kendine hakim olabiliyordu. Neden? Neden bunu ona hiç sormamıştım? Acaba bu kan tutkusu küçüklüğüne kadar uzanıyor muydu? Bunu şimdi hiç soramam. Çünkü eskiyi hatırlaması belki onda geriye dönük bu kan tutkusunu canlandıracaktı. Tam kendine hakim olmaya başlamışken bunu yapamam. Ama artık alışmıştı. Tedaviden sonra onlarca kez elini, parmağını kesmiş ve kendini tutabilmişti. Ya ben yanında değilken? Ya sadece ben yanında olduğumda kendine hakim oluyorsa? Belki de sabah gözlerindeki yaşın sebebi acı değildi. Belki de kanı tatma duygusu ile bana karşı söz verdiği için suçluluk duygusu arasında kaldıysa? O gözyaşları sadece kan içinse?

   Artık bunu düşünmek istemiyordum. Janset bu sorunu halletmişti ve şimdi kahvaltıyı sindiriyorduk bile. Ama yine duramadım.

- Artık seni rahatsız etmiyor değil mi?
- Ne beni rahatsız etmiyor?
- Kan.

   Janset' in yüzü solmuştu. Elindeki kesiğe bakıyordu. Gözünü hiç kırpmadan sanki oradan kan damlalarının çıkmasını istercesine bakıyordu. Evet kesiğe dikkat kesilmişti.

- Biliyorsun Janberk. Artık kendime hakim olabiliyorum.
- Sormak istediğim tam da bu, ne kadar hakimsim?
- Onu tatmamak yeterli.
- Peki kokusu? Kokusu sana zevk veriyor mu?
- Belki. Yani bazen. Bilmiyorum.

   Janset gözlerime bakmıyordu. Aksine olabildiğince başka yönlere bakıyordu. Sanki bana karşı sürdürdüğü yalan oyununun bitmesinden korkarcasına. Sanki içinde duyduğu suçluluğun gözlerine yansımasından kaçarcasına. Sanki...

Siyahı Görebilir Misin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin