Özel Bölüm 5: Cnblue'yla Haydi Ramazana

205 10 28
                                    

Çok önceden gelecek diye söz verdim fakat notlarım o kadar düşüktü ki onları toparlamakla uğraştım.Özür dilerim.

Hepinize iyi sahurlar~

"Ben Kore'ye döneceğim, oruca daha fazla dayanamıyorum."

Yelpazesiyle kendini yelledi Minhyuk. Çılgın pijamaları ve şapkasıyla bıkkın halde otururken dışarıdan gören biri bahçeden geldiğini sanabilirdi fakat o uykudan yeni uyanmıştı.

"Ne diyor?" Veli amca, damadını dürttü. Jung shin de en az bizim kadar çevirmenlik yapabiliyordu artık.

"Oruç istemiyomuş."

Belki de yapamıyordur. Tam emin değilim.

"Tövbe de kafir.Sizi yola getirmeye çalışıyoruz şurada."

Min hyuk anlamış gibi gözlerini devirdi ve bana döndü. "SEN NİYE TUTMUYORSUN KADIN?!"

"Hamileyim lan ben.Nasıl tutayım?!"

Tekrar göz devirdi, ardından kafasını cama yasladı. Ne asi bi' adam oldun sen yahu!

"Sebo da börek yapıyor herhalde. Her yer mis gibi kokmuş." dedi Yong hwa eve girerken. Damat Min hyuk olmasına rağmen işlerle ilgilenen oydu. Onun bu ilgisi ise babamın kız arama isteğini kamçılıyordu.

Ve evet, babamdan sonra annemin ismi de katliama uğradı.

"AYY BAYILACAĞIM ŞİMDİ!"

"HAYIR MİN HYUK, SAKIN!"

Sağlık ocakları kapalı gözünü sevdiğim, yapma şunu.

"Bu nasıl baba olacak hiç bilmiyorum." Babam yüzünü ekşitti. Min hyuk bu aralar bu cümleyi o kadar çok kuruyordu ki evdekiler çeviriye ihtiyaç duymuyordu artık. "Daha kendi midesine mukayet olamayan adam küçücük bebeği nasıl koruyacak?!"

Yavaşça sandalyemden kalkıp mutfağa geçtim. Hayır, bu acı cümleyi Min hyuk'a çevirmeye cesaretim yok! Yanıma kıvrılıp 'ben iyi bir baba olamayacak mıyım Şila?' demesini yüreğim kaldırmıyor artık.

Mutfaktaki hoş kokuya dayanamayınca soluğu izdivaç programı izleyen kızların yanında aldım. Kore'ye dönünce içlerindeki izdivaç programı meraklısı teyzeyi nasıl öldürecekler hiçbir fikrim yok.

"Sıla, Jong hyun'a seslenir misin? Sabahtan beri köydeki kızlara hava olsun diye odun kırıyor, kafasını kıracağım ama program çok heyecanlı!"

Perdeyi çektim, camı açtım ve boğazımı temizledim. Aziz görev başlıyordu, Jong hyun'a sesimi duyurmam gerekti.

"JONG HYUUUUN! EVE GEL LAAAAN!"

"NEEE?!"

Jong hyun'ın ses tonu ne zamandan beri bu kadar çirkin?

"EVE GEL, EVE!"

"HE, GELİYOK ŞİMDİ."

Jong hyun, Jung shin'in aksine şiveli konuşmayı hala çözemedi. Bu lanet olası sesin sahibi Hamdi. Ah, varlığını ne güzel unutmuştum oysa ki.

"Geliyorlar."

"Hele bi' gelmesin de ben onun sülalesinin-"

"ESİİİN YAPMA!" Kızlar ordusu olarak bağırdık. "Azaltma orucun sevabını mümin kardeşim."

"SILAAAĞ! KOCAN BAYILDI YİNE!"

Hamdi, babam ve Veli amcanın birleşmiş coşkulu seslerini duyduğumda kaderime bir kez daha lanet ettim. Her gün bayılan bir koca kesinlikle evin istenmeyen erkeğiydi.

hayalime inanıyorum |cnblueHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin