Yüzün Tanıdık Geliyor

984 50 12
                                    

"Çok yakıştı."

"Özür dilerim." diyerek elim kolyeye ilişti.Elimi tuttu ve aynı gülümsemeyi takındı.  "Yong hwa hyung'a şarkı söylerken yakalanan ve Shin'in başını belaya sokan kız galiba bizim fanımız. Bu da hayranıma hediye."

Evde tek olmadığımız aklıma geldi. Yakalanırsak gerçekten kovulurdum. Şu an çalışmayıp aylaklık ettiğim aşikardı.

Minhyuk'a veda etmeden odadan çıktım. Zira konuşmayı unutmuştum. Nasıl oluyordu o?

Diğerleri evin kalanını halletmişti. Bana da malzemeleri taşımak kalmıştı. Haltercilere taş çıkaran kuvvetle malzemeleri sırtlandığım sırada Jung shin'le karşılaştım.

Ölüyorum, anlamıyor musunuz? Kesin artık şunu.

"Şila..." Solgun yüzümü işaret etti. "İyi misin?

"İyiyim, Jung shin." deyip eğildim. Jung shin ise bana Esin'i sordu. Ona Esin'in geri kalan yaşamının işkencelerle geçeceğini söylemedim tabii ki. Veda ettim ve yurttan çıktım.

Umarım tekrar karşılaşırız çocuklar.

Daha uygun şekillerde...

♡♡♡

Uzun yolculuktan sonra eve vardım. Kapıyı bilindik şahıs açtı. Suçunu bildiği için de hemen özür dilemeye başladı. Peki, özrün kabul olacak mı?

HAYIR.

"Niye bu kadar kızıyorsun.Şizofren felan oldun sandım."

"Asıl şizofren sensin gerizekalı.Az kalsın kovuluyordum!"

"Özür dilerim. Bak Dünya bize bunu getirdi." diyerek bir restoran afişi uzattı. İçimdeki yırtıcı sakince afişin ne olduğunu sordu. Min hyuk'un babasının barbekü dükkanının afişi, Dünya yarın bizi götürebileceğini söyledi dedi sevimli bir şekilde.

"NE?Min hyuk'un babasının barbekü dükkanı mı?!"

Çığlık çığlığa verdiğim tepki Ebrar tarafından bölündü. Susturmasanız olmaz zaten!

"Ders çalışıyorum canım. Susar mısın?" dedi dünyanın en aptal ses tonuyla. Yav dedim, ne dersi gezmeye gelmedik mi buraya?

"Ebrar hanım buraya gelebilmek için Kore'de üniversite kazandığını söylemiş."

Ne kadar zekice.

Allah'ın gerizekalısı...

"Ama aslında kazanmadım.Ders çalışıyorum, sınav var. Kazanacağım!" dedi hırslı bir şekilde. Ah, bizim evin über zeka kızları!

♡♡♡

"Evimizin tek çalışanına kahvaltı da-"

"Kapı çalıyor." dedi Selin, Ebrar'ın müthiş sunumunu bölerek. Esin ise kalkıp bakmak yerine hadi canım atıyorsun bakışını atınca kapıyı açmak yine Selin'e düştü. Selin kapıyı açıp Dünya'yı görünce kısa bir şaşkınlık geçirdi. Yüzündeki koca sırıtışla mutfağımıza giren Dünya'ya tepkimiz sertçe bakmak oldu. O ise umursamayarak kendine bir sandalye çekti.

"Çok yemeyin kızlar sizi Ilsan'a et yemeye götüreceğim.Size söylemem gerekenler var. Hadi hemen hazırlanın, yol uzun sürecek!"

Yine ne karıştırıyorsun acaba Dünya...

♡♡♡

"Bir ete üç saat yol gittik ya! Hadi şuradan bir taksiye binip gidelim." dedi Ebrar. Dünya hızla ilerleyen Ebrar'ın önüne geçip bizi alacak bir arabanın olduğunu söyledi.

hayalime inanıyorum |cnblueHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin