HİKY!!!

1.1K 57 6
                                    

Tarih:14 Ekim 2014

Bu muhteşem tarih kesinlikle kırmızı defterime not edilmeli.Crazy Boice ve çetesi tam şu anda Güney Kore'ye ayak bastı. Bu tarihi bir olay! Ah, bir de havaalanından çıkabilsek!

"Sakin olun evlatlarım." dedi Elif anne. Haklı tabi, delirdik iyice.

"Ne sakini be?! Artık özgürüz! İstediğimizi yapabiliriz.Voah, bekle beni beyaz baterili prensim!"

"Dünya, Kore'de okumuyor muydu? O varken nasıl özgür olacağız ki?" diyerek kalbime bıçağı sapladı Selin.

Mırıldandım. "Aman anca moral boz sen zaten."

Elif anne bu sefer de Esin'in derdine düştü. "Esin nerede?"

Gerçekten, nereye kayboldu bu salak?! Şimdi onu mu arayacağız yahu?!

"Burdayım."

Yere yatmış Esin'i görünce yerimde zıpladım. İnsanlar bize deli görmüş gibi bakıyordu. Eh, haklılardı da. Hangi akıllı insan yere yatıp sırıtırdı ki?!

"Ne sıçrıyorsun ürkek ceylan gibi?! Ay, herkes de bize bakıyor. Tut elimi, kalkayım."

"Ay, biz evde değiliz ki!" dedi Selin, kendinden beklenmeyecek saçma cümleyle.

"Yok, evdeyiz.Hadi bana çay koy, gel.Tövbe yarabbi, hepiniz aynı anda mi jetlag oldunuz?" Rap yapmayı kesip derin nefes aldım. "Hayır, bu nasıl jetlag anlamadım ki.Bak manyağa bak, hala yere yatıyor. Liderlik zor abi, Yong bu işi iyi yapıyor valla."

♡♡♡

Kusmaktan yüzü kireç gibi olan Esin'e iğrenerek baktım. "Sen beni bunalttın, ayol!Bu nasıl jetlag ya.Kusa kusa midende yemek kalmadı, kan kusacaksın az sonra. Allah'a şükür poşet aldık."

"Tabi sen zaten köye bile uçakla gidersin.Ben de uçağa binmeden önce senin gibi ilaç içseydim..."

Selin fısıldadı. Neden fısıldadı anlamadım. Taksici her türlü dediklerimizi anlamıyor. "Taksici çok sert bakıyor size."

"Adamda aynı psikopat Ebrar bakışı var."

Elif'in dediğini umursamayarak Esin'e döndüm. "Batırdın adamın arabasını. Şimdi bu adam bize Tatar Ramazan gibi bakmasın da ne yapsın?!"

Esin cevap vermeye tenezzül etmeyince taksiciye yöneldim. "Afedersiniz, gideceğimiz yere daha çok var mı?"

"İki sokak var."

Sessizce oturmaya karar vermiştim ki Elif'in dediğiyle gözlerim yuvalarından fırladı, ağzım şekilden şekilde girdi.

"Taksimetre fışkırmış."

"STOP!" Yeterince yüksek olan fiyatın daha da artmaması için bağırdım. Peki, biraz fazla bağırmış olabilirim. "Biz burda inelim artık."

"Neye stop kız? Ovalamaya mı stop?"

"Evet, Selin'i de kaybettik." Bıkkınlıkla nefes verdim. "İn hadi in, oksijen al da beynin yerine gelsin.Kurbanlık koyun gibi sıkıştık buraya.Niye biri öne binmedi ki?"

Elif söylenmeye başladı. "Kendimi Topkapı Sarayı'na beş yüz yol dolaştırılarak getirilmiş bahtsız turist gibi hissediyorum."

"Bahtsız turistiz zaten."

"Kore'de daire numaralari evin yaşına göre verilir." Saçma muhabbetlerini umursamadım, şu anki en büyük sorunumuzu ortaya koydum. "Seksen iki numarayı nasıl bulacağız şimdi?!"

Esin çantayla sırtıma vurmaya başladı. "Cimri şey seni! Ne yapacağız bu karışıklıkta, ha? Elimizde kaç tane bavul var senin haberin var mı?"

hayalime inanıyorum |cnblueHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin