[5.7]

4.9K 343 177
                                    

"Bence artık susmalısınız." Chanyeol'ün sinirli sesiyle ikili süt dökmüş kedi misalı oturdukları yere sinmişti.

"Boşuna çağırdınız beni buraya. Kavga etmekten başka bir şey yapmayız." Luhan yanında oturan Sehun'a sırtını döndüğünde Baekhyun sıkıntıyla geçirdi.

"Çocuk gibisiniz. Birbirinizi sevdiğiniz halde neden ayrılıyorsunuz?" Chanyeol'de Baekhyun'u onaylamıştı. İkisi de birbirini çok seviyordu. Sadece birbirlerine kırgın oldukları için ayrı kalma süresi uzamıştı. Çünkü ikisi de çok inatçıydı. Sehun, Luhan'dan bir atak beklerken, Luhan'da Sehun'dan bekliyordu.

"Eğer barışmazsanız sizi bir odaya kapatırım." Chanyeol sırıtarak konuştuğunda Luhan omuz silkti.

"Fesatlaşma Chanyeol aklından ne geçiyorsa o odada gerçekleşmeyecek." Chanyeol hala sırıtmaya devam ederken Baekhyun, Chanyeol'ü dürttü.

"Chanyeol menajer hyung mesaj attı. Başkan bizimle konuşmak istiyormuş." Chanyeol kafasını sallayıp ikiliye döndü.

"Prova odasına ne dersiniz?" Chanyeol ayağa kalkıp ikiliyi odaya götürmeye çalışırken Baekhyun'da onları takip ediyordu. Odaya geldiklerinde inat etmeden girmişlerdi.

"İyi eğlenceler. Umarım güzel vakit geçirirsiniz." Chanyeol kapıyı kapatıp kilitlediğinde Baekhyun gülmeye başlamıştı.

"Luhan'ı birazcık tanıyorsam Sehun'un ona dokunmasına izin vermez." Chanyeol Baekhyun'un boynuna kolunu atıp yürümeye başladı.

"O halde Luhan'ı tanımıyorsun. Çünkü dokunmasına izin verecek" diyip Baekhyun'a göz kırptığında Chanyeol'ün menajerinin getirdiği maskeler ve şapkaları taktılar.

coincidence :: chanbaekTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon