TEACHER'S LOVE 3(HUNHAN TEXTING)

Özel Bölüm

Sehun tatilin tadını kendine has programı ile çıkartıyordu. Her sabah saat 6 da kalkıyor , kendine çikolatalı mısır gevreği hazırlıyor , tam televizyonun karşısına yerde bağdaş kurup çizgi filmin doruğuna varıyordu. Çünkü Luhan çok uyuyordu.. Kendine göre bahanesi ise "Bütün kış sizin gibi ergenlerle uğraşıp durdum biraz da ben dinleneyim!" Evet bahanesi tam olarak buydu.. Sehun ilk zamanlar Luhan'ı bir şeyler yapmak için çok sıkıştırmış , sonra etki etmeyeceğini fark ettiği anda kendi yaz tatili anlayışına geri dönmüştü. Bu konuda rahatsız olduğu da pek söylenemezdi.. Ama gene de yani... içinde bir şeyler ukte kalıyordu. Saatin 12'ye geldiğini fark ettiğini Han'ı uyandırmak için  içeriye gitti..

Luhan yatağın üstünde altında sadece baksır ile yüz üstü uyuyordu.Dün akşam 11 gibi yatmıştı ve hala uyuyordu.. Bu durum cidden can sıkıcı! Sehun kaşlarını çattı. Kapıya yaslanıp kollarını kavuşturdu. Onunla tüm gün kukuma kuşu gibi evde durmayacaktı! Madem kendisi uyumak dinlenmek istiyordu o zaman istediğini yapabilirdi! Sehun bugün sabahtan akşama kadar gezecek artık tatilinin tadına kendisi varacaktı! Tabi sadece evden çıkıp gitse akşama kadar eve gelmese bu Luhan açısından bir farklılık göstermeyecekti.. O yüzden biraz işin içine satanlık katması gerekiyordu. Sehun üzerini değiştirdikten sonra Luhan'ın tüm giysilerini toparladı. Sadece bir pantolon ve tşört bıraktı. Mutfaktaki tüm yiyecekleri ve içecekleri toparladı sadece bir bardak su bıraktı. televizyonun ve telefonun kablolarını çekti. Luhan'ın cüzdanını aldı. Sadece araba anahtarını bıraktı. Telefonun hattını alıp sadece evin WİFİ sine bağlı kalmasını da sağladıktan sonra uyuyan ayıcığının yanağına ufak bir öpücük kondurarak evden çıktı.

************2 saat sonra********************

LuLuHan: Sehun :)

LuLuHan: Bana açıklaman gereken bazı şeyler var mı :)

LuLuHan: En basitinden nerdesin ?

LuLuHan: Neden kıyafetlerim ortalıkta yok ?

LuLuHan: Neden telefonumun hattı çıkartılmış :))) Ve cüzdanım nerede :))

LuLuHan: Mutfakta yiyecek hiç bir şey yok sadece bir bardak su var :))

LuLuHan: LANET OLSUN SEHUN ÇOK SİNİRLİYİM NE SİKİM YAPIYORSUN SEN!!!!!

LuLuHan: TELEVİZYONU AÇAMIYORUM ?? EVİN TELEFONU DA ÇALIŞMIYOR ??

LuLuHan: Sehun bence telefona bak çünkü bakmadığın her an ölüm ile karşılaşma oranın artıyor :)

HentaHun: Öncelikle günaydın sevgilim :3 Evde çıkmış olan bu isyanın sebebini sana açıklayacağım :3 ama öncelikle sakin ol :3 Biz dostuz :P :3 Giysileri giyip suyunu iç ve arabana atladığın gibi TeaTea Dreams cafe ye gel biz buradayız :3 Sen gelene kadar seni bekleriz :3 bugün çok güzel geçecek :3 seni seviyorum elinden geldiği  kadar hızlı ol muahhhh :***

LuLuHan: HUH ??? 

LuLuHan: ÖNCELİKLE BANA CEVAP VERMEN GEREKENLER VAR!

LuLuHan: BİR YERE GELMİYORUM OH SEHUN! SEN BANA EMİR VEREMEZSİN! EVE GELDİĞİN  ZAMAN ÖLMÜŞ OLMAYI DİLEYECEKSİN!

*****************45Dakika sonra..******************

Luhan arabasını park edip cafeden içeriye girdi. O nazi kampı gibi yerde parasız yemeksiz susuz ve televizyonu olmadan ne kadar durabilirdi ki ?Cafe de gözleri Sehun'u arıyordu. Ona şuanda kızgındı. Adam akıllı bir şekilde dışarı çıkmak istediğini söylese bu kadar sert tepki göstermeyebilirdi. Ama şuan cidden kızmıştı. Çatık kaşlarıyla etrafa bakarken beline dolanan kollar ile dikkati dağıldı. Sehun Luhan'ın önüne geçip yanağını sıkıca öptü. Göğsüne başını yaslarken yüzündeki gülümsemesi sanki ben hiç bir şey yapmadım Hunniie.... diyordu. Luhan Sehun'u kendinden yavaşça uzaklaştırıp kollarını kavuşturdu. Açıklama bekliyordu. Sabah - tamam öğlen karşılaştığı manzara için geçerli bir sebep ? Sehun sevgilisinin bu sinirli haline sadece kıkırdadı. 

-Ben gülüncek bir şey göremiyorum Sehun ?

+Ihım....-hafifi bir kıkırdama- Ben görüyorum hemde karşımda.. Bana kızsa mı yoksa bu sevimli halime bakıp gülümse semi bilemeyen bir adam görüyorum..

-Evin hali neydi öyle? Çocuk gibi ? Oyun mu oynuyoruz?

Sehun'un gülmesi yüzünden silinmedi. Sadece kıkırdamasını kesti. Boş masaya oturup sevgilisinin ellerini tutmaya devam etti.

-Sen bana sadece evdeki olanlar için kızıyorsun ama yaptıklarının farkında değilsin Hannie...

+Ne gibi ?

-Han.. yaz tatiline girdik.. Bu sene biliyorsun.. son aylara kadar pek güzel şeyler olduğu söylenemez yani.. sana yaptığım sapıklıklar dışında...Tatile girdik ve sen sürekli uyuyorsun... yemek yiyorsun.. maç izliyorsun.. duş alıyorsun.. benimle konuşmuyorsun bile.. sadece saati saatine bunları tekrarlayıp uyuyorsun... bu... bu bir tatil olamaz yani.. sonuçta bu bizim ilk tatilimiz ve ben evde kendimi evcil hayvan gibi hissediyorum...Seninle bir şeyler yapmak... bir yerler keşfetmek... değişik anılar edinmek istiyorum.. her gün sana bir şeyler yapalım diyorum ve sen bana aynı bahaneni söyleyerek hevesimi kursağımda bırakıyorsun ve bu ... bu iyi hissettirmiyor Han...Bugün belki de hiç bir şey umurunda olmayacaktı.. Eğer seni böyle zorlamasam arayarak çağırsam gelmeyecektin bile ? Belki sadece akşama doğru beni almaya gelecektin ?

+Ben.. ama bak yani bili-

-Biliyorum. Bütün kış çok yoruldun. Dinlenmek istiyorsun. Ama dinlenmek sadece evde kalarak olmaz? Bu tatil 3 ay yada 2.5 ay olabilir ama bunu dolu dolu geçirmek bizim elimizde . Tek istediğim bu Han.. Eğer kızdıysan üzgünüm.. Ama sana sadece bir şeyleri gösterebilmek istedim..

Sehun cebinden iki anahtar ve bir cüzdan çıkararak sevgilisinin eline tutuşturdu. Luhan elindekilere bakarken sevgilisi ayağa kalktı.

-Yemekler aşağıdaki depoda.. istersen gidebilirisin.. ben.. ben hyunglarla biraz vakit geçirdikten sonra gelirim eve.. görüşürüz..

Sehun yukarı masaya çıkacakken bileğini tutan eller ile bakışları sevgilisine döndü. Luhan cüzdanını ve anahtarları cebine koyarken sSehun'a eridiği gülümsemesini sundu.

+Bovlinge gidelim. Oradan çıkınca bir yemek yer akşam da şu yeni açılan bara gideriz ne dersin?

Sehun bir an söyleneneleri idrak edemezken gözlerini kırpıştırdı.

-Se..sen.. ciddi misin?

+Yeppp

-HANNİEEEEEEE!!!!

Sehun sevgilisinin boynuna atlarken Luhan anında kolona tutulmasa şuan ikisi de yerde olacaktı.Sehun mutlu mutlu cıvıldayarak sevgilisinin yüzünü öperken diğerleri kolonlara yaslanmış onlara bakıyordu. Wufan hafifçe gülümserken kolu altındaki sevgilisinin saçlarını yavaşça öptü. Ve hepsinin gözleri tekrardan sevgilisine ahtapot gibi sarılan Hun'a çevrildi...