Bölüm 12

6.6K 220 63
                                    

Apartmana girdiğimde gördüklerim olduğum yerde kalmama neden oldu. Kolilerimiz, salondaki L koltuğun bir tanesi, masamız ve bavullarımdan birkaçı kapının önünde duruyordu. Demet tırnaklarını yiyor bir yandan da volta atıyordu. Beni görünce hızlı adımlarla yanıma geldi.

Omuzumdan çantamı indirip elime aldım. Neler olduğu ortadaydı yine de sormaya korkuyordum. Zihnimde aynı anda birden fazla olasılık canlanmaya başladı. Bu durumda neler yapacağımızı düşünüyordum.

Polise gidemezdik, suçlu bizdik. Ev sahibini ikna edebileceğimizi de düşünmüyordum. Belki bir otelde kalmaya başlamalıydık. Pekala, bir pansiyonda kalsak daha mantıklıydı, gerçi ona bile verebileceğimiz paramız yoktu...

"Sana söylemiştim, bizi attı işte. Kapıyı defalarca çaldım evde değiller sanırım beklemekten başka çaremiz yok ikna etmeye çalışacağız."

Elimden tutup beni koltuğa doğru sürüklemeye başladığında içimde bir kıpırdanma hissettim. Sanki onlarca kelebek midemde hareketlenmiş tüm vücudumu gezmeye başlamıştı. Ona güveniyordum. Yanımdayken bir çözüm bulabileceğini biliyordum.

Oturduğumuzda çantamı yere bıraktım. Telefonum çaldığı için titriyordu bense sadece izlemeye devam ediyordum. Eskiden tek sorunu çantasının kirlenmesi olan benim artık önceliklerim çok farklıydı.

"Açmayacak mısın?"

"Daha sonra bakarım."

Gözlerimden akan yaşları kuruladım. Beni omuzumdan tutup kendisine çekti. Kucağımda duran elimi tutup öptü. Ona dönüp baktığımda gülümsediğini gördüm. Tek kaşımı kaldırıp izlemeye başladım.

"Artık beraberiz. İkimiz de yalnızın ve birbirimizden başka bize yardım edecek kimsemiz yok. Bir yolunu bulacağız sakın kendini bırakma."

Apartmana birileri girip çıkıyordu. Her geçen bize tuhaf bakışlar atıyordu. Bazıları nedenini soruyor bazılarıysa umursamadan geçiyordu. Orada kaç saattir bekliyorduk bilmiyorum. Ayakkabılarım ayağımı sıkmaya başlamıştı. İçinde parmaklarımı hareket ettirmeye çalışsam da başaramadım. Gece ilerliyor, biz savunmasız şekilde orada oturuyorduk.

Ev sahibini girişte görünce dirseğimle Demet'i uyardım. Aynı anda ayağa kalktık. Sanki orada bunun hesabını sormayacakmışız gibi bize neden buradasınız bakışı attı. Yanındaki eşine eve girmesini söyledikten sonra karşımıza dikildi.

"Kadir amca bari kapıyı aç da şu eşyaları içeriye geri koyalım ne olur."

"Beni polis çağırmak zorunda bırakmayacağınızı nereden bileyim?"

"Söz veriyorum sadece eşyaları koyacağız. Burada kalmasınlar gidecek yerimiz yok."

Demet onu haklı bulmuş olmalıydı. Zaten bizi dışarıya atmaya hakkı vardı, sadece bu kadar insafsız olabileceğini tahmin etmemiştim.

"Tamam kapıyı açacağım. Hemen işinizi halledip çıkın."

Cebinden çıkarttığı anahtarı bana uzattı. Demet'e gerçekten kızgın olmalıydı. iki yıllık kiracısını görmezden geliyordu. Anahtarı alıp kapıya yöneldim, açtığımda burayı hatıralarımda yer etmesi için gözlerimle ezberlemeye başladım. Demet beni çağırınca yanına koşup bana uzattığı bavulları aldım.

Sıra koltuğa geldiğinde bir ucundan ben diğer tarafından da o tuttu. Bir türlü yerinden kıpırdamıyordu. Tüm gücümü kullanıp bir kez daha denedim, olmadı. Alnındaki teri silip "En iyisi sürüklemek," dedi. Başımı sallayıp çekmeye başladım. Ev sahibi sadece bizi izlemekle yetiniyordu.

Kilitli Hayaller (Lgbti)Where stories live. Discover now