Bölüm 13

6.4K 188 21
                                    

İfademi verdikten sonra odadan çıktım, kolum acıyordu. Karşımda Okan'ı otururken gördüm çıktığımı fark edince ayağa kalkıp yanıma doğru gelmeye başladı. Kolumu tutmuş ovuyordum.

"Acıyor mu?"

"Biraz, Demet daha çıkmadı mı?"

"Hayır istersen beklerken dışarıda birer sigara içelim?

"Şu an çok ihtiyacım var."

Kapının önüne çıktığımızda cebinden paketi uzatıp gülümsedi. Sigarayı alıp çıkarttığım çakmakla yaktım. Dumanı içime çekebildiğim kadar çektim. Tütüne geçeli henüz birkaç gün olsa da kaliteli sigaranın tadını çok özlemiştim. Sonuçta şaraplarla yıkandığı için bambaşka oluyordu.

Hava aydınlanmaya başlamıştı. Bu gecenin böyle biteceğini düşünmemiştim. Bundan bir ay önce birisi gelip bunları yaşayacağımı söylese de inanmazdım. Gayet mütevazi bir yaşantım vardı. Şimdi çok uzun zaman önceymiş gibi geliyordu.

Okan'ı neredeyse bir aydır görmemiştim. Üniversitede dört yıl boyunca en yakın arkadaşım olmuştu. Kütüphanede neredeyse her sınava beraber çalışmıştık. Tüm grup çalışmalarında beraber olmuştuk. Okul birince iş bulma telaşına düştüğümüz için artık pek sık görüşemiyorduk. Onu özlemiştim.

Dönüp yüzüne baktım. Bir erkekte olması gerekenden uzun siyah saçlarına, önündeki perçemine. Artık saçlarını kestirmesi gerektiğini düşündüm. Büyük siyah gözleri, esmer teni vardı. Onu olması gerekenden daha fazla özlemiştim.

"Neden bana öyle bakıyorsun Hazal?"

"Seni ne kadar özlediğimi düşünüyordum."

"Gel buraya."

Kollarını açıp beklemeye başladı. Boyu benden on santim kadar uzun olduğu için ona sarıldığımda göğsüne denk eliyordum. Sıkıca sarılıp kokusunu içime çektim. Parfümünü değiştirmiş olmalıydı. Baharatlı güzel bir koku burun deliklerimi doldurdu.

Ayrıldığımızda artık içeriye girmek istediğimi söyledim. Sigarayı ayakkabımın altında ezip kapıdan girdim. Demet odadan çıkıyordu. Koşarak yanına gidip ellerinden tuttum. Tek istediğim olabildiğince çabuk buradan çıkmaktı.

Polis memurlarından birisi gelip gidebileceğimizi söyledi. Tam çantamı almak üzereyken Okan'la daha işlerinin bitmediğini de ekledi. Sebebi o adamın şikayetçi olmuş olması olabilirdi. Bir şekilde şikayetini geri almasını sağlamalıydım. Okan'ı bu şekilde bırakamazdım. Memurun arkasından yetişip durdurdum.

"Onunla bir dakika da olsa konuşmama izin verir misiniz?"

"Aslında bunu ya..."

Cümlesini bitirmesine izin vermeden ellerimi birleştirip küçük kız çocuğu bakışlarımı yaptım "Lütfen yalnızca bir dakika," dediğimde ikna olmuş gibiydi.

"Pekala yalnızca bir dakikan var, gel benimle."

Arkasından giderken Okan beni kolumdan tutup durdurdu. Gözlerinden neredeyse ateş çıkıyordu.

"Hazal bana bunu yapmayacağını söyle. Eğer bunu yaparsan o hain herif bunu tekrarlar, biliyorsun."

"Seni bu şekilde bırakamam."

Kolumu parmaklarından kurtarıp polis memurunun arkasından gitmeye devam ettim. Kapı açıldığında koca odada tek başına oturuyordu. Benim geldiğimi görünce yüzünü geri yere eğdi. Fısıltıyla bir şeyler söylemeye başladı. Küfrettiğine emindim.

Kilitli Hayaller (Lgbti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin