Bölüm 23-Demet

2.8K 78 7
                                    

Tramvayda boş olan ikili koltuklardan birisine geçip oturduk. Onu dirseğimle dürtüp kıkırdadım. Beni koltuğunun altına alıp sıkıştırdı. Yana kayan beremi düzeltip beline sarıldım. Yine uzun bir ayrılık bizi bekliyordu.

"Berkay, işlerini bu kadar erken halletmek zorunda mıydın? Ben sana doyamadım."

"Bana doyamazsın ki zaten güzelim."

Kolunun altından çıkıp ona dilimi çıkarttım. Sesli bir kahkaha atıp beni yeniden kolları arasına aldı.

"Seni özleyeceğim. İki ay geçmek bilmeyecek gibi."

Derin bir iç çekti, nedenini biliyordum. Onun gibi ailesine bağlı birisinin yaşadığı üzüntüyü anlıyordum. Onlardan biraz uzaklaşmak istese de dayanamamış, yine yanlarına koşmaya karar vermişti.

Hiçbir zaman aileme bu kadar bağlı olmamıştım. Benim için güven veren insanlardı ama uzakta olmalarını her zaman tercih etmiştim. Özgürlük benim için her zaman daha önce gelmişti. Lise zamanlarımda ailemle kavga ettiğimde geceleri evden çıkıp gittiğim zamanları hatırladım. Mutlaka tanıdıkları birisine de gitsem kendi içimden geleni yapmak bana güç verirdi.

Otogara varmamıza birkaç durak kalmıştı. Berkay bir dahaki sefere belki yanında Doruk'la gelebileceğinden bahsediyordu. Kendime hakim olamayarak "Belki ben de Hazal'la beraber olurum," dedim. Daha sonra bu söylediğime gülerek gözlerimi devirdim. Gerçekten imkansızdı.

"Aslında bugün belki de beraber olmanıza çok az kalmıştı."

"Nasıl? Yoksa bir sihirli değnek falan mı buldun?"

"Mektubu Hazal'a verecektim. Tam o sırada kapı çaldı, Burcu geldi."

Üzerimden kovalarca kaynar suların boşaltıldığını hissettim. Ona doğru dönüp şaşkın gözlerle bakmaya başladım. Bunu yaptığına inanamıyordum. O Murat'tan bu kadar hoşlanırken nasıl olur da böyle bir şeyi açıklamaya karar verirdi.

"Bana kızma, sadece mutlu olmak istediğinden hatta her şeye açık olduğundan bahsetti. Sizin için ümitlendim. Belki bir etkisi olur diye düşündüm. Hala da öyle düşünüyorum. Eminim birkaç defa daha bana o göstereceğim şeyi soracaktır ama bunu senin yapman çok daha iyi olur. Hislerini senden öğrenmeye hakkı var."

"Mektubu gördü mü? Sana inanamıyorum. O benimle beraber olmaz sadece arkadaşı olarak görüyor."

"Maalesef mektubu görmedi. Bir yol ayrımında olduğunu düşünüyorum. Bu kadar emin olma sana karşı bir şeyler hissettiğine eminim. Sadece bunun farkında değil."

Sözleri ümitlenmeme neden olsa da bunu kendime yapamazdım. Hislerimi açmam demek onu tamamen kaybetmem demekti. Bu kadar yaklaşmışken buna izin veremezdim. Otogar durağı anons edildiğinde sinirden kıpkırmızı olmuş yüzümle ayağa kalkıp kapıya yöneldim ardımdan gelip bana sarıldı. Omuzuma koyduğu başına yaslandım.

"Yapamam Berkay... O eğer ki bir şeyler hissediyorsa bana bunu açana kadar ben ona düşüncelerimi açamam."

"Seni ilk defa bu kadar içine dönük görüyorum. Bu yıllardır ona ulaşamamanın şimdi de kaybetmek istemiyor olmanın verdiği sonuç. Birbirinize işkence ediyorsunuz."

Kapılar açılınca çıkışa doğru yürümeye başladık. Zihnimi karıştırmıştı. Zaten onunla dolu olan düşüncelerim tamamen birbirine girmişti. Kendimi çıkmaz bir sokağın sonunda gibi hissediyordum.

Otobüsün geleceği perona gittiğimizde bir sigara çıkartıp yaktım. Gözlerimi şaşı yapıp dilimi çıkartarak ona baktım. Bu halime güldü. Benim için üzüldüğünün farkındaydım, ona kızmaya hakkım yoktu.

Kilitli Hayaller (Lgbti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin