ATEŞLE OYNAMA

Enerjisini Hisset

Sonunda antreman yaptığımız alana yaklaştığımızda benden öne geçip aramıza mesafe koydu. Leslie , Eric ve Harry'nin yanına ulaşmıştı bile. Aaron her zaman olduğu gibi rahat görünüyordu. Aqua'yı ortalıkta göremeyince sorma gereği duydum , elbette onun bir numaralı hayranı olduğumdan değildi..

" Aqua nerde?"

" Bilemiyorum ama sanırım su grubuyla ilgili bir problem çıkmış."

Aman ne üzüldüm. Onunla olabildiğince geç yüzleşecek olmak daha iyiydi. Ne kadar geç o kadar iyi. Harry ve Eric gözlerini üzerimde gezdirirken Harry'nin arabasının anahtarını çıkarıp ona verdim ve teşekkür ettim. Anahtarları alırken " Kokun güçlenmiş. Neler oluyor?" diye sordu.

" Birşey yok. Ben iyiyim."

" Arabaya neden ihtiyacın vardı."

" Şehirde bir işim vardı. Üzgünüm haber veremedim."

Neyseki bu koku üzerinde fazla durmadılar ama bir şeylerin ters gittiğini anladıklarına emindim. Yine de Aaron onlara kendi söylemek istiyordu ve o ne yapacağına , ne zaman yapacağına karar verene kadar ben de çenemi kapalı tutacaktım. Ayrıca üzerimdeki bu etkiyi açıklayamazdım. O anı kimseyle paylaşamazdım.. " Bugün ne yapıyoruz?" diye sorduğumda Eric " İstersen toprağa geçelim. Sonlara doğruda havayı tekrar ederiz." dedi.

" Önce şu sınavı öğrenmek istiyorum. Leslie söyledi."

" Aslında bunu sonrada konuşabiliriz."

" Hayır. Şimdi."

" Zamanı geldiğinde öğreneceğine söz veriyorum. Şimdi aklını bunlarla meşgul etmene gerek yok."

" Zamanı ne zaman gelecek?"

" Belki yarın tamam mı? Bunu hepimizin bulunduğu bir zamanda konuşuruz."

" Öyle olsun."

" Başlayalım mı?"

" Olur."

Leslie karşıma geçerken bunun hava kadar kolay olmayacağı hissine kapılıyordum. Benden yeterince uzaklaştıktan sonra bana doğru dönüp ellerini kaldırdı. Bir anda sanki büyük bir deprem oluyormuş gibi zeminin altımda titrediğini hissettim. Sanki yeryüzü ikiye yarılıyormuş gibi. Büyük bir toprak parçası yerden koparak havaya kalktığında gülümseyerek " Belki de daha ufak bir şeyle başlasak daha iyi olacak." diye bağırdım. Kaldırdığı toprak kütlesini geri yerine bırakırken bu sefer arkamdaki ağacın çatırdağını duydum.

Bir anda koca ağaç olduğu yerden sökülürken büyüklüğü karşısında nefesim kesildi ve dengemi sağlayamarak yere düştüm. Leslie ağacı kendisine yaklaştırırken " Senin sadece toprağı kontrol edebildiğini sanıyordum." dedim.

" Ne derler bilirsin. İnsan kendini geliştirebilmeli."

" Harika ama şu anda bir ağacın suratıma doğru hızla gelmesi için pek iyi bir zaman değil."

Ağacı da bir kenara bırakırken etrafı toprak ve çamurla sarılmış bir taşı yerden kaldırdı ve gözlerini devirerek " Bu olabilir mi?" diye sordu. Başka şansım yok gibi görünüyordu. Başımı evet anlamında salladığımda hi zaman kaybetmeden kayayı bana doğru fırlattı. Hazırlıksız yakalandığım için sola doğru sıçrayarak kayadan kaçtım.

" Tanrı aşkına Leslie!! Haber verebilirsin."

" Merialler geldiğinde haber vermeyecekler."

" Biliyorum ama eğer şimdi ölürsem bir merialle karşılaşma şansımda olmaz değil mi?"