ATEŞLE OYNAMA

Sonsuza Dek Sürmez

Aaron'la göz göze gelince bu işin hiçte iyi bitmeyeceğini biliyordum. Bakışları adam ve ben ve adamın beni sıkıca tutan eli arasında gidip gelirken gözlerinin alev alacağından korkmuştum. Hızla yanımıza geldi. Çok sık küfür eden biri değildi. Özellikle de benim yanımda ama bu sefer ettiği küfür adamın beni bırakmasını ve benimde şaşkınlıkla ona bakmamı sağlamıştı. Sert bakışlarla adama bakarken " O kolunu sikerim senin!" diye bağırdı. Adam korkmadığını gösterircesine gülümserken " Sen de kim oluyorsun?" diye sordu.

" Birazdan senin canını okuyacak kişi."

" Sen benim kim olduğumu biliyor musun?"

" Biliyorum tabi. Kız arkadaşıma yapışmış bir yavşaksın!"

Adam kahkahalara boğulurken birazdan söyleyeceği şey yüzünden Aaron'un bana çok kızacağını biliyordum. Gülmeyi bitirdiğinde ona bakarak " Kız arkadaşın biraz önce bana numarasını verdi. Sanırım o kadar da iyi bir sevgili değilsin." dedi.

Aaron gözlerini irice açarak bana bakarken ruhumu teslim etmek üzereydim. Colin birkaç adım atarak kapıya döndü ve umursamaz bir şekilde " Kavgaya gerek yok. Aaron gidelim!" dedi. Aaron adama ve bana sinirli bir şekilde bakarken Colin onu kolundan çekmeye çalıştı ama kaya gibi olduğu yerde duruyordu. Gitmek üzere Aaron'un arkasına geçtiğimde adam göz kırparak " Seni arayacağım. Eğer bundan kurtulabilirsen bir şeyler yaparız." dediğinde beklediğim şey oldu. Aaron geriye doğru gerildi ve yumruk yaptığı elini adamın suratına indirdi. Burnunun ve dudağının kanadığını görebiliyordum. Birkaç kişi adama doğru koşarken Aaron'u tutup çekiştirdim.

Bardan çıktığımızda Aaron sinirle kapıya da bir yumruk attı. Kapının üzerinde oluşan çatlağa bakarken Colin onu sakinleştirmeye çalıştı ama onun daha önce böylesine kızdığını ya da daha doğrusu kıskandığını görmemiştim. İşaret parmağını bana doğrulturken " Şimdi içeri dönüp o herifi öldürmemem için bana iyi bir sebep ver yoksa..!" diye bağırdı.

Onlardan biraz uzaklaşarak yürüdüm. Colin sonunda Aaron'u sakinleştirebildiğinde ki bu imkansız gibi görünüyordu yanıma geldiler. Colin sokağın ortasında durup cebinden çıkardığı anahtarın tuşuna basıtığında sihay bir jipin ışıkları yanıp söndü. Ona bakarken " Buraya bununla geldiğimizi hatırlamıyorum." dedim.

" Gelmedik zaten. İçerde birinden aldım."

" Yani çaldın!"

" Bir nevi."

" Harika! Şimdi de araba hırsızı olduk. Sırada ne var? Banka soymak mı?!"

" Sakin ol! İkinizde!"

Daha fazla tartışma yaratıp ortamı germemek için çenemi kapadım ve arabaya bindim. Aaron sürücü koltuğuna oturduğunda bir şey söylemek üzere ağzımı açtım çünkü çok sinirli olduğu için onun kullanmasını istemiyordum ama Colin beni durdurdu. Işıkta durduğumuzda sinirle direksiyona vururken " Şimdi bana neler olduğunu ve o şerefisizin neden seninle konuştuğunu biri açıklasın!" diye bağırdı.

Açıklama işini Colin'e bıraktım. Zaten sakin bir şekilde beni dinleyeceğini sanmıyordum. Colin anlatmaya başladığında Aaron gaza bastı. Bende her şeyi tekrar dinlemek yerine cama dönüp dışarıya baktım. Aşağıda , merial bölgesindeyken buraya tekrar dönebileceğimden emin değildim. Özelliklede yanımda Aaron'la beraber. Şimdi burdaydık ve onun yaptığı şeye bak. Hemen sinirlenip olay yaratabiliyordu. Evimin önüne geldiğimizde Colin' de her şeyi anlatmayı bitirmişti. Aaron bana bakarken " Sen içeriye geç. Ben Colin'i bırakıp geleceğim." dedi. Colin'e bakıp gülümsedim ve " Her şey için teşekkür ederim." dedikten sonra arabadan indim.