1.ɮöʟüʍ | Fovnik

782 181 417
                                    


Merhaba sevgili okuyucularım vote atmayı unutmayın yorumlarınız olursa da kesinlikle okuyacağım hepinizi seviyorum :-* Keyifli okumalar.

Etrafta uçuşan süsler, bağırışan insanlar ve hunharca dans müziğinin çaldığı bu kocaman evde Amaya tamamen yalnızdı. Etrafındaki tüm kalabalığa rağmen yapayalnızdı. Artık alıştığını düşündüğü bu durum, böylesine önemli bir günde, doğum gününde, tekrar yüzüne çarpılmış; asla alışamayacağını anlamasını sağlamıştı.

Dans müziğinin yerini 'klasik' doğum günü şarkısı alırken ona doğru samimiyetsiz bir gülümsemeyle yaklaşan annesine ifadesiz gözlerle bakıyordu. Büyük doğum günü pastasını önüne bırakınca etraftakiler de teker teker hediyelerini önündeki masaya koydular.

Hepsini tanımasına rağmen aralarında uçurumlar vardı. Küçüklüğünden bu yana anlamlandıramadığı, bir türlü kavrayamadığı bir özelliği vardı Amaya'nın. Her mevsim, kestiremediği bir ayda, kontrolsüz bir şekilde vücudu, içinde milyonlarca ateş böceği varmışçasına ışıldıyor, kendi kendine yanıp sönüyordu bir süre.

Bu özelliği herkesten soyutlanıp yalnız kalmasına sebep olmuştu. Görenler tuhaf olduğunu düşünüp birer birer uzaklaştılar. Her arkadaşlığı onu yanıp sönerken görene dek sürüyordu.

Bazen ebeveynlerinin de onu bu yüzden sevmediklerini düşünürdü. Onu yanıp sönerken gördüklerinde hiçbir şey söylemeden hemen ordan uzaklaşıp odalarından saatlerce çıkmazlardı.

"Fundacım, hadi tatlım herkes mumlara üflemeni bekliyor." Babasının sözlerine tezat mesafeli sesine kafasını onaylar şekilde salladı.

'On sekiz' oluşturacak şekilde yan yana duran bir ve sekiz rakamlı mumlara doğru eğilip gözlerini kapattı.
'Artık yalnız kalmak istemiyorum. Artık hor görülmek istemiyorum.'
Gözlerini açmadan uzun uzun üfleyip alkışlar eşliğinde açtığında karnında hissettiği kelebeklerle bir lanet savurdu. 'Bu sefer, burada olamazdı. Olmamalıydı.'

Hızla ayağa kalkıp odasına gidecekken olduğu yere mıhlandı. Ne kadar hareket etmeye çalışsa nafile...

Kalbi güm güm atıyor, odağı olduğu gözlerin ağırlığı altında eziliyordu. Eğilip karnını sıkarak sararaken uçuşan kelebekleri ezmek istemiş, uçuştukları gibi geri gömülsünler istiyordu.

Kelebekler ona inat şiddetle kıpırdanırken aynı gücün tam da burda onu tekrar ele geçireceğini biliyordu.

Vücudunu ele geçiren güç onu sırtından çekip ayağa kaldırdı. Göğsünü kabartıp gece vakti her yerin ışıl ışıl olmasını sağlayacak kuvette parıldıyordu.

Her zamankinden farklı; yanıp sönmüyor ışıl ışıl parlıyordu. Vücudu yükselirken ayaklarının yerden kesildiğini hissetti. Başı tavana teğet bir şekilde duruduğunda içinde yaşadığı bu olayın heyecanıyla tüm algıları kapanmış, kalbi korkuyla gümbürdüyordu.

'Yakamoz Seni Bekliyor Amaya!'
Masalsı, kulağına fısıldanan bu melodi kadar tatlı efsunlu sesle bir anlık sarhoşluk yaşadı.

"Amaya Fovnik..." efsunlu ses son kelimeyle yumuşarken yüzünde tatlı bir tebessüm geziniyordu.

Tüm hayatı bir film şeridi gibi geçti gözlerinden. Her parladığında onu terk eden arkadaşları, odalarına kendini kapatan ebeveynleri, sıkıcı, yalnız hayatı...

Ailesinin ona hiç vermediği değer , sevgi, şefkat... Hepsinin yeri doluyor gibiydi. Kalbine oluk oluk akan ışık kendini hiç olmadığı kadar güçlü hissetmesini sağlamıştı.

"Amaya Fovnik..." yankılanan masalsı ses Fovnik kelimesiyle tekrar yumuşarken alnında hissettiği baskıyla gözlerini kırpıştırdı.

Işık halesinin bir buse gibi alnında duraksayıp yavaşça geri çekilmesiyle alnına akın eden acı çenesinin gerilip kaşlarının çatılmasına sebep oldu.

ʄօʋռɨҡʟɛʀ| Ürkek Kahraman (Düzenleniyor)Where stories live. Discover now