12. ɮÖʟÜʍ| Kurt

173 79 40
                                    

Multi: Funda'nın bulduğu kurt
Şarkı: Amelia, Scot

~~~~~~𖥸𖥸𖥸𖥸𖥸𖥸𖥸~~~~~~

❝İyilik içten gelir. İyilik bir seçimdir. Bir insan seçemezse, insanlıktan çıkar.❞

         -Otomatik Portakal,Anthony Burgess-

Kollarımı yalayan ılık esinti beni az da olsa sakinleştirmiş, kendime getirmişti.

Pencere pervazına yaslanıp kafamı çıkartarak aşağı doğru eğildim. Zemine çok uzak olmadığına kanaat getirip derin bir nefes aldım. Yapabilirdim...

İki elimle pencere pervazına tutunup tam yukarı çıkıyordum ki kapının açılıp hızla duvara çarpmasıyla dengemi kaybedip odaya savruldum.

Zaten ağrıyan dizlerim artık acının doruklarına ulaşırlarken iniltilerimi içime hapsetmeye çalışarak kapıya doğru baktım.

Evren kaşlarını bir bütünmüşcesine çatmış, burnundan soluyarak bir eliyle kapıya tutunmuş diğer eliyle deney tüpüne benzer bir tüpü her an kıracakmış gibi sıkıyordu.

"Ne halt ediyordun?" dişlerini sıkmış ürkünç bir sessizlikle fısıldadığı sözlerinin fırtınası beynimi kasıp kavurmuş, her bir tarafına korku serpmişti.

"B-ben hiç... Hiçbir şey..." ne söylediğimi bile bilmiyordum. Dişlerimi sıkıp nefes nefese bir şeyler geveleyip dizerimi bir faydası olurmuş gibi sımsıkı tutuyordum.

"O pencerede ne halt ediyordun fare?" tehlikeli fısıltısı darmadağın olmuş beynime işkenceler ediyordu...

"Evren..." dedim ve doğrulmaya çalışırken dizime saplanan acıyla yere kapaklanıp tiz bir çığlık attım.

Ellerimle yerden destek alırken korku ve acıyla buğulanan gözlerimi Evren'e çevirdim.
"Yardım et, dizim, dizlerim... Çok ağrıyor." gözlerimi kapatıp nefes almaya çalışırken ağzımdan kaçan hıçkırıkları takip eden göz yaşlarıma direnmeyi bırakarak ellerimi destek aldığım zeminden çekip oturur pozisyona gelerek yüzüme kapattım.

"Neler karıştırıyorsun bilmiyorum fare; ama eğer bana oyun oynamaya kalkarsan farklı dilden konuşacağım senle. Sakın, sabrımı sınamaya kalkma!" gür sesinin yarattığı ekoyla göz yaşlarım şiddetlenirken ellerimin yüzümden çekilmesiyle bakışlarım Evren'i buldu.

"Sana dizlerin ağrıdığı için Fortest'in özel iksirinden getirmiştim. Biraz dizine sürersek tamamen iyileşirsin." düz bir ses tonu ve çatık kaşları hala tatmin olmadığını belli ediyordu.

"İksir içilmez mi Evren, dilin mi sürçtü?" düşünceli bir şekilde kaşlarım çatılırken aklıma gelen şeyle dudağımı büktüm.
"Ayrıca..." dedim bir elimi gelişigüzel savururken. "Biz seçilmiş değil miyiz? Hemen iyileşmemiz gerekmez mi? Ya da bunun kolay, efsunlu bir yolu yok mu?" başımı hafif eğip Evren'in çatık kaşlarının havalanıp dudaklarının titrek bir kıvrımla seğirmesini izledim.

"Sen..." dedi işaret parmağını daireler çizerek bana doğrulturken.
"Büyüyle iyileşeceğini falan mı düşünüyorsun?" kendini daha fazla tutamayarak kahkahalar atmaya başladı.

"Cidden bunu mu düşündün?" iksiri komodinin üzerine bırakıp ellerini savurup bana alay ede ede güldü.

"Neden gülüyorsun?" kaşlarımı çatmış, sesimi yükseltmiştim.
"Doğaüstü canlıların, doğaüstü bir özelliğinin olması gayet doğal değil mi?" üst üste kullandığım doğa kelimesinin ciddiyetimi bozmasına izin vermeyerek burnumu yukarı dikip Evren'e kilitledim bakışlarımı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 06, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

ʄօʋռɨҡʟɛʀ| Ürkek Kahraman (Düzenleniyor)Where stories live. Discover now