11. ɮöʟüʍ | Valeryo

175 84 128
                                    

Multi: Valeryo

Bölüm Şarkısı: CocoRosie - Grey Oceans

~~~~𖥸𖥸𖥸𖥸𖥸𖥸𖥸𖥸𖥸𖥸𖥸~~~~

...bazı gerçeklerin söylenmemesi daha iyiydi ve bazı yalanlar gerekliydi.❞

-Taht Oyunları, George R. R. Martin-

Yelkovanın işkenceci çekişleri bir kurşun ağırlığıyla akrepi esir almış peşinden sürüklerken; zamanın ağırlığı ikimizin de üzerine nem misali yapışmış, hareket edemez olmuştuk.

Saniyeler dakikaları, dakikalar saatleri kovalıyordu. Ama Evren hala bir tepki vermiyor, öylece sahte kalbe bakıyordu. Gözleri biri oymuşçasına kıpkırmızı ve kanlıydı. Hipnotize olmuş gibi duran gözleri ve yarı açık ağzıyla kalbime çöreklenen korku; kök salmaya devam ediyordu.

"Öylece kalbi izlemek ne yazık ki onu gerçeğe dönüştürmüyor, Evren." dedim derin bir nefes alıp ayağa kalkarken. Başımı iki yana sallayıp etkisi altına girdiğim hareketsizlikten kurtulmaya çalıştım.
"Bir şeyler yapmalıyız!"

Evren'in zamana direnen; tehlikeli bir yavaşlıkla yukarı kaldırdığı başı boynuna yükmüş gibi seğiriyordu. Kanlı, mavi gözleri zorlukla gözlerime tırmandı. Hayal kırıklığıyla dolu öfkeli bakışları bakışlarıma perçinlenmişti.
"Fare..." dedi ve yutkundu. Yutkunurken ikileme düşen adem elmasından ne kadar zorlandığı apaçık ortadaydı.

"Bittik biz..." Kanlı mavileri titrerken gözleri kısıldı.
"Hiçbir şey yapamayız. Burası..." dedi işaret parmağını kalbin olduğu yere doğru sallayıp, parmağıyla daireler çizerek.
"Burası Dünya'nın merkezi güç taşıydı... Yakamoz sarsılmaya başladıysa çoktan Dünya'da da düzensizlikler başlamıştır."
Dudaklarını dişleri arasına alıp ezercesine çiğnedi.

"Sen bu değilsin, Evren! Bu kadar kolay vazgeçemezsin. Asıl şimdi daha da hırslanman gerekirdi." Başımı iki yana sallayıp bakışlarımı kanlı mavilerinden ayırdım.

"Yapacağımız bir şey olmalı, Evren." diyip tekrar Evren'e döndüm. Boynu başını daha fazla taşıyamazmış gibi kırılıp öne doğru büküldü. Elleriyle zeminden destek alarak öylece durdu. Gözlerini kapattı ve başını iki yana sallayarak zemine doğru konuştu.

"Bir bok çukurundayız fare, ne kadar çırpınsak bi'çare..." Bir şey hatırlamış gibi ani bir hareketle başını çevirdi. Ayağa kalkıp sarsak adımlarla karşıma dikildi.

"Bunu yapan kardeşin, dememiştin değil mi?" dedi titreyen sesiyle.

"Alptemoçin kardeşin mi?" gözlerimi titreyen kanlı mavilerinden kaçırıp derin bir nefes aldım.
"Üzgünüm Evren..."

Çenemi kavrayan eller nazikçe başımı döndürdü.
"Anlat bana fare, en başından, olduğu gibi..." dedi ıstırap çekiyormuş gibi çıkan boğuk, titrek sesiyle.

Başımı tamam anlamında sallayıp anlatmaya koyuldum. En başından, tane tane ve olabildiğince hızlı...

Cadılardan bahsederken çatılan kaşları; Alptemoçin'in adı geçince kederli bir şaşkınlıkla havalanıyor, kanlı gözleri buğulu bir hal alıyordu.

"Üzgünüm Evren." dedim her şeyi anlattıktan sonra dizlerinin üzerine düşen Evren'e yaklaşıp yere çömelerek.
"Bu yapay kalp gücünü tam yitirmeden, gerçeğini bulmalıyız ; Aksi takdirde benim buraya gelmiş olmam da boşuna olur. Cadılarla savaşmayı düşünmeniz de..."

ʄօʋռɨҡʟɛʀ| Ürkek Kahraman (Düzenleniyor)Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ