BÖLÜM -5 Mavi Hayaller

26 2 0
                                    

Sabahın erken saatlerinde başlayan o alarm sesiyle uyanmaya çalışıyordum. Ama ne yazık ki gözlerim dünkü yorgunluğunu gizleyemiyordu..

Ne zaman geleceğe dair planlar yapsam "Tamam ya bundan sonra  böyle olucak kesin" desem yanılıyorum her seferinde.. Başıma bambaşka şeyler geliyor.

Bu düşüncelerimden sıyrılıp ayağı kalktım. Karşımda duran ayna benim ne kadar mutsuz olduğumu anlayabiliyordu. Derin bir nefes aldım ve ağlamamak için odadan hızlıca çıktım.

Duygu'nun sesi geliyordu şarkı mırıldanıyordu bende yukarı kattan ona eşlik ediyordum;

"Çok sevmek yetmiyor aşk bir gün eskiyor, biz senle kaç mevsim hem güldük hem ağladık. Bak işte yol bitti bir de baktık aşk gitti."

Bu şarkıyı her duyduğumda boğazıma bıçak saplanıyor, ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.

Aşağı kata indiğimde enfes bir koku beni mutfağa doğru sürüklemişti. Evet Duygu bana kahvaltı hazırlamıştı.

"Melis nasıl canım beğendin mi?"

"Ellerine sağlık kardeşim çok güzel olmuş da..Masa da 4 bardak var?"

"Misafirlerimiz var eski sınıf arkadaşlarımız geliyor"

"Ay ciddi olamazsın peki kimmiş onlar?"

"Aysun, Büşra, Zeynep, Ayşe"

"İyimiş ya çok sevindim"

Dedikten sonra kapı zili çalmıştı hızlıca gidip kapıyı açtım. Gözlerim her zamankinden daha çok açılmıştı. Kapıyı kapattım hemen arkasına yerleştim.

"Melis neden kapattın kim gelmiş?"

"Hi-hiiiç ki-kimse yok. Kedi gelmiş"

"Kızım kedi neden kapıyı çalsın çekil şuradan"

Geri çekilmiştim Duygu kapıyı açtığında kekelemeye başlamıştı

Tahmin ettiğiniz kişi gelmişti "Sefa"

"Melis'i çağırsana gelsin"

"Gelmiyor zorla mı?"

"Gerekirse zorla."

"Hadi canım ya hadi uza."

Kapıya geri geldim ve ona buradan gitmesini söyledim hiçbir şey söylemeden gitmişti

Daha sonra eski arkadaşlarımız geldi öyle çok özlemişim ki onları hemen sarıldım teker teker,

daha sonra masaya oturup sohbet etmeye başladık bizim okula geldiklerini söylediler neredeyse mutluluktan gözyaşı dökecektim. Mutluluk böyle bir şey işte.

Kahvaltı yaptıktan sonra beraber sinemaya gitmeye karar verdik. Uzun zaman olmuştu gitmeyeli

Film arasında telefonumda gelen mesajlara bakıyordum ve 7 cevapsız arama 

annem aramıştı eve ne zamandır uğramıyordum sanırım merak etmişti.

Sinema çıkışı annemi aradım arkadaşlarımla beraber olduğumu endişelenmemesini söylemiştim.

Hava kararmaya başlamıştı bende diğer arkadaşlarımla beraber durağa doğru gidiyorduk. Bugün bize geleceklerdi çok heyecanlıydım ilk defa sıkılmadan geçireceğim bir günüm olacaktı.

Annem kapıyı açtığında karşısında gördüğü manzaraya bakakalmıştı.

"Anne misafirlerimiz var"

"Evet görüyorum buyurun içeriye geçin."


Direkt bizim odaya çıktık herkes bir yere yığılmıştı


"Ama kızlar hani şişe çevirmece oynayacaktık?"

Aysun ve Büşra hemen lafa atıldı;

"Ama niye ki"

"Uykucular sizi" dedikten sonra balkona çıktım aşağıdaki havuza baktım o havuz bana kendimin ne kadar berrak olduğunu anlatıyordu sanki.

Kalbimin çiziklerine her gün bir hançer daha atılıyordu sanki aşk, vücudunu terketmeyen kronik bir hastalıkmış. Benimle aynı fikirde olan Büşra Aysun, Zeynep kaderimizin ne kadar kötü olduğunu bir kez daha hatırlamış oldu. Neden hiç aklımdan çıkmıyor? Neden ya neden?

Bazen düşünüyorum hiç aklıma gelmediği bir gün olacak mı diye ama yok sanki bir karanlığa girmiş gibiyim mutluluk yanı başımda ama karanlıktan göremiyor insan fark edemiyor. Bir savaşa girmiş gibiyim ve kazanıp kazanmayacağımı bilmiyorum..




AŞKIN İZLERİWhere stories live. Discover now