Bölüm -13 Yaralı

11 2 0
                                    


Kalbim yavaş yavaş hızlanıyordu. Düşüp bayılmamak için kendimi zor tutuyordum. Karşımda Melis bana gülümsüyor.

"İçeriye almayacak mısın?"

Gözlerimi kapatıp açtığımda üzüntüye kapılmıştım karşımda Büşra duruyordu.

"Ah kusura bakma Melis'i gördüm bir an."

"Ben olanları duydum çok üzüldüm."

"Hepsi Esra'nın suçu"

"Her şeyin altından o çıkıyor zaten. Okula gelmeyecek misin yarın?"

"Geleceğim kafa dağıtırım en azından."

"Pekala o zaman ben gidiyorum senin nasıl olduğunu görmek için gelmiştim. Yarın okulda konuşuruz kendine iyi bak."

"Sağ ol geldiğin için sende kendine iyi bak. Görüşürüz."

Kapıyı kapatıp üstüme bir şeyler aldıktan sonra balkona çıktım. Akşam olmuştu ve rüzgar tüm bedenimi esir almıştı. Derin bir nefes aldıktan sonra gökyüzüne baktım. Aklımda Melis'in yazdığı söz geçiyordu.

" Kalbinde büyük bir boşluk hissedecek olursan gökyüzüne bak olur mu?"

Yıldızları gözlerimle takip ederken bir yıldız kaydı sonra peşinden bir yıldız daha... Ama bu sefer daha çok korku oluşmuştu içimde. Onu hiç görememek bunlardan sadece biriydi. Suratımı asıp içeriye geçtim önümdeki koltuğa geçip uzandım. Boş olan kalbim Atlantik'deki fırtına gibi esiyordu. 

Melis'in Anlatımından...

Daha fazla ihanet edemezdim hatamı anlayınca ilk bekleme yerinden inerek tekrar geldiğim yere döndüm. Ona sürpriz yapacaktım. Kimsenin haberi yoktu geleceğimden. Annemden uzak kalmak canımı acıtsa da okumak zorundaydım ve ilk defa birine bu kadar bağlanmışken beni, ben olarak kabul eden birini bırakıp gitmek çok acımasızca bir davranıştı geç olsa da anlamıştım. Halam annemden sonra aklıma gelen ikinci kişiydi. Onun evinde kalmaya karar verdim. Bu gece onun yanında kalacaktım sabah ilk işim okula gitmekti.


07:23

Gözlerimi açtığımda karşımda duran saate baktım. Saat 07:23 yavaşça kalkıp terliklerimi giyindikten sonra lavaboya geçip elimi ve yüzümü yıkadım. Aynada ki halim berbattı karşımda ben yerine ihanet görüyordum. Bu kelime bana Sefa'yı hatırlatıyordu ona orada veda etmiştim. Onu kendiyle baş başa bırakıp gitmiştim.


Odaya geçip spor çantamda olan bordo gömleğimi giydim ve siyah bir pantolon. Elimi cebime attığımda 45 tl bulmuştum. İdare edebilirim bu parayla. Çantamı sırtıma takıp dışarıya çıktım okula doğru yürümeye karar verdim hava çok güzeldi çünkü. Okulun bankına yürürken Sefa'nın orada olduğunu gördüm duvara yaslanıp bekledim. Sonra tekrar ona baktım kulaklıkla müzik dinliyordu. Hiç korkmadan cesaretimi toparlayıp yanına doğru yürüdüm yanına oturdum. Sonra dönüp bana baktı. İnanmamış gibi bir hali vardı adeta.


Sefa'nın Anlatımından...

O muydu bana gözlerini kırpmadan bakan? Yoksa yine düşlerimle mi savaşıyordum?

Karşımda konuşmaya başladı o hayal.

"Merhaba Sefa"

Kulaklıklarımı çıkartıp ona bakmaya devam ettim.

"Sınavlara çalıştın mı? Ben pek çalışmadığın için endişeleniyorum."

"Gerçekten de...sen misin?"

AŞKIN İZLERİWo Geschichten leben. Entdecke jetzt