Bölüm -12 Aşk Kırıntıları

9 2 0
                                    

Melis'in Anlatımından...

Hayatımda ki en büyük karar bu şehirden gitmekti. Son bir kez onunla vakit geçirip oradan ayrılmıştım. Koşuyordum ağlayarak, cebimde söyleyemediğim cümleler, sırtımda büyük bir ağırlık... Koşarken anılar gözümün önünde canlandıkça daha çok ağlıyordum. Cam kenarında bir güvercin misali ama uçup gidemem kalbim acıyor hissettiğim bu.

Sefa'nın Anlatımından...

Ceketimi alıp koşmaya başladım çaresizdim ve onu kaybedemezdim. Olabildiğince hızlı koşuyordum. Önümde sadece bir yol öylece koşuyorum. Daha sonra yoldan geçen bir taksiyi durdurdum ve bindim. Terminale geldiğimde taksiciye parayı verip indim bir sürü otobüsün içinde hangisiydi Bursa'ya giden? Derken aradan Melis'in geçtiğini gördüm sonra bana döndü. Hala ağlıyordum.

"Melis! gitme ne olur"

"Yapamam senle ben farklı dünyalarız bu engeli aşamam"

Otobüse bindiği anda otobüs hareket etmeye başladı. Otobüs geri geri geldiğinde Melis'in bana baktığını gördüm. Hemen yanında annesi duruyordu. İçim dışım onunla taşarken şimdi kocaman bir boşluk hissediyordum, nefes alamıyordum.

Telefonumu çıkartıp Aysun'u aradım

"Alo."

"Alo Aysun...ben...yani..."

"Sefa iyi misin?"

"Hayır çünkü Melis Bursa'ya gitti."

"N-ne ne diyorsun sen! Neler oluyor?"

"Biz ormana gitmiştik çok güzel bir zaman geçirmiştik sonra uyuduk ve sabah kalktığımda yanımda yoktu ve mektup bırakmıştı sonra peşinden gittim ama kararlıydı durduramadım."

"Rüya olmasını istiyorum ya lütfen rüya olsun."

"Ben kapatmak zorundayım Mehmet'in yanına gideceğim."

"Off nasıl ulaşacağız telefonu da yok. Neyse ben kızlara haber vereyim... Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum."

"Sakin olmalarını söyle sadece neyse ben çok kötüyüm sonra görüşürüz"

"Görüşürüz, sakın bir delilik yapayım deme."

"Merak etme eve gidip fotoğraflarına bakıp ağlayacağım sadece."

"Lütfen yapma dünyanın sonu değil hem tekrar gelir."

"Umarım" dedikten sonra telefonu kapatıp cebime koydum. Yürüyerek Mehmet' lere gitmeye karar verdim. Kafamı kaldırmadan yürüyordum. Zaten bir yedi dakika sonra Mehmet'lerin apartmanına gelmiştim zile bastım. Kapı açıldıktan sonra yukarıya çıktım. Mehmet kapıda beni karşıladı.

"Hoş geldin kardeşim"

"Hoş bulduk."

"Hayırdır suratın düşük ne oldu?"

"Melis gitti Bursa'ya öyle işte."

"Ne saçmalıyorsun nasıl gitti?"

"Anlatamam şimdi Aysun'a sor ben biraz uyuyacağım."

"Tamam o zaman sen dinlen biraz."

Odaya girip kapıyı kapattım koltuğa uzanıp telefonumu çıkarttım. Onunla yazıştığım tüm mesajlar ve çekildiğimiz tüm resimler... Teker teker bakıp silmeye başladım silerken de ağlıyordum. Aklıma sahip çıkamıyorum bugün. Elim kolum bağlandı hayatımda hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim. Telefonumu masaya koyduktan hemen sonra telefonum çaldı.

(Gizli Numara)

"Gizli numaradan beni kim arar ki?"

Fazla bekletmeden telefonu açtım.

"Alo, Melis?"

"Ben Esra."

"Of ne oldu Esra?"

"Melis seni gizliden mi arıyor hep?"

"Gevşekliği kes kapatıyorum."

"Hayır dur biraz...şey ben... bir hata yaptım ve seninle çekildiğimiz fotoğrafları dün sana attım."

"Ne ne bir dakika şaka mı yapıyorsun?"

"Ciddiyim."

"Neden yaptın nereden biliyordun Melis'le beraber olduğumu?"

"Bilmiyordum gerçekten sana yemin ediyorum."

"Şimdi...ah ne yaptın sen?"

"Gerçekten özür dilerim."

"Her şey özür dilemekle olmuyor nasıl geri döndüreceksin onu?"

"B-ben lütfen affet beni."

"Kapat ve numaramı sil anladın mı? Defol bir daha Melis'in ismini dahi anmayacaksın!!"

Telefonu kapatıp yere fırlattım kafayı yiyebilirdim her an birine  zarar verebilirdim. Gözyaşlarımı sildikten sonra telefonumu aldım eve gitmek istiyordum. Odanın kapısını açtıktan sonra salona geçtim. Mehmet televizyon izliyordu.

"Mehmet kardeşim ben gidiyorum"

"Bu halinle mi?"

"Eve gidip duş alacağım sonra müzik falan dinlerim anlarsın ya Melis gittikten sonra nasıl davranılırsa öyle yani."

Ayağı kalkıp yanıma geldi

 "Kardeşim dikkat et kendine bir şeye ihtiyacın olursa her zaman buradayım."

"Sağ ol kardeşim Allah'a emanet ol."

Kapıyı kapatıp evden çıktım. Bizim ev bayağı uzaktı otobüs durağına geçip bekledim. Otobüs geldikten sonra bindim 20 dakika sonra bizim durağa gelmiştik. Otobüs durduğunda inip eve doğru yürüdüm. Evin kapısını açıp içeriye girdim koltuğun üzerinde duran şala baktım bu Melis'in boynuna taktığı şaldı. Alıp kokladım kokladıkça anılar tekrar tekrar gözümün önüne geliyordu. Şalı boynuma doladıktan sonra yukarı kata çıkıp üstümdekileri çıkardıktan sonra banyoya girdim suyu soğuğa ayarlayıp açtıktan sonra duvara yumruk attım. Gözümün önüne otobüse bindiği an geliyordu her defasında.

Banyodan çıktıktan sonra havluyu alıp kurulandım, üzerime sadece hırka ve pantolon giydikten sonra aşağıya indim merdivenleri bitirmeden kapının zili çaldı. Kapıyı açmamla beraber ağzımı bir karış açmam aynı anda olmuştu.



AŞKIN İZLERİWhere stories live. Discover now