Ejderhanı nasıl eğitirsin - Ejderin Diğer yüzü

-25-

Lonca son yarım saattir ortadan gitmişti. Dişsiz ellerindeki hançerleri sökmüş ve bir süredir hançerlerle duvarı kazıyıp tuhaf şekiller çiziyordu. En sonunda Lonca geldi.

Lonca: Dostlarını geri istiyor musun?

Dişsiz ilk defa başını kaldırdı. Yüzü tek kelimeyle ifadesizdi. Gözleri ve gözlerinin etrafı kıpkırmızıydı.

Lonca: Bana sadece bir şeyin garantisini vereceksin.

D: ?

Lonca: Yeniden katil olacaksın.

D: Niye?

L: Evet mi hayır mı?

D: Hayır... O zaman senden bir farkım kalmaz.

L: Ejderhayı öldür ve etini ye.

Dediğinde önüne bir ejderha atmışlardı. Bunu yapardı biliyordu ama Hıçkıdık ona sanki 'Yapma!' diyordu. Sanırım ilk defa içinde saf bir şefkat hissetti ve bunu ona Hıçkıdık vermişti.

D: Gitmek istiyorum... Beni serbest bırak.

L: Ne?

D: Senin gibi bir pislikle aynı ortamda bu kadar bulunduğum yeterde artar. Defolup gitmeme izin ver artık...

Dedi ve cevap beklemeden mağaranın dışına doğru yürümeye başladı. Yürürken dengesini bile zor kurmuştu.

L: Arkadaşlarını görmeyi istersin diye düşünmüştüm.

D: Bende günün birinde gebereceğini düşünmüştüm ama olmadı.

L: Onları diriltebilirim!

Dişsiz aniden durdu. Ona dönemden sordu.

D: ...Nasıl?

L: Gücüm buna yeter! Sen bana istediğimi ver bende sana arkadaşlarını vereyim!

Dişsiz ifadesizce ona doğru yürüdü.  İnsan halindeyken Loca çok daha uzundu aralarında en az beş santimetre vardı.

D: Sana birşey soracağım ama doğruyu söyle.

L: ... Sor.

D: Ailem... Hadu ve kızım... yaşıyorlar mı?

L: Eğer o Ejderhayı öldüreceğine söz veriyorsan söylerim.

D: Söz veriyorum.

L: ...yaşıyorlar.

D: ge-gerçekten mi!?

L: Git ve şu lanet ejderi öldür artık!

Ejderhanın kafasını umursamaz, tepkisiz ve soğuk bir ifadeyle deşmeye başladı. Ejderha güçlüydü ama Dişsiz kusursuz bir ölüm makinesiydi. İşsi kısa ve kanlı sürdü. Ejderha Lonca'nın önünde yere yığılırken Dişsiz ejderhanın cansız bedeninin üstüne çıktı. Böyle yapınca uzun olan büyük bir farkla Dişsiz'di. Tepeden bakmayı seviyordu.

D: Sıradaki soru... Dostlarım nerede?

L: Şuan ölüle-

D: Hayır ölmediler! Yalan söylüyorsun!

L: Bunu nerden çıkarttın?

D: Eğer ölselerdi cesetlerden çıkan kan kırmızı olurdu! Sadece mağaranın karanlıklığından yararlandın ve siyah kana kırmızımsı bir görüntü verdin! Onlarda şu aptal yaratık ordundan falan olmalı... şimdi söyle... Dostlarım neredeler...

Dişsiz saçma bir paranoya yapmıştı bunu biliyordu ama belki bir şekilde işine yaratabilir düşüncesiyle söylemişti.

L: ...Onları bulmak için beni geçmelisin.