-47-

141 13 24
                                    

Dişsiz uyuyamıyordu. En sonunda kalktı ve pencerenin önüne geçti. Karanlık geceyi izledi. Manzara kusursuzdu. Vahşi ağaçlarla dolu orman karanlığa bürünmüştü. Camın kenarına yaslanıp izlemeye devam etti. Aklına birden Hadu gelince bakışları yerdeki parkeyle buluştu. Anlamıyordu.

Lonca'yı bu kadar kolay yenmiş olmamalıydı. Belki creepypasta aşırı güçlenmişti ve Lonca bunu beklendiğinden yenilmişti. Her ne oluyorsa olmamalıydı. Burası creepy evinde kalması gerektiğinde ona verilen eski odaydı. Duvara yazdığı yazılar bile duruyordu. Bıçak dolabındaki silahların düzenli olarak partlatılıp sivriltildiği belliydi. Silahlarda çok bakımlıydı. Onları sevmezdi ama ne olur ne olmaz diye yinede bulundururdu.

 Bıçak en iyi silahtı. En azından ona göre öyleydi. En sevdiği bıçaklardan birini aldı ve inceledi. Işığa gerek yoktu. Dolunay her şeyi aydınlatıyordu. Bıçağı bileğine bastırdı ve kırmızı kanın boğumlanarak kolundan aşağı damlayışını izledi. Demir kokusu burnuna kadar geliyordu.

Dişsiz: ilginç... Hala hayattayım.

Dedi umursamaz bir tavırla ve odadan dışarı çıktı. Her yer zifiri karanlıktı. Ses çıkartmadan aşağı indi ve bahçeye çıktı. Hava öldürücü bir soğukluktaydı. Kısa kollu ince tişörtle iliklerine kadar titredi. Biraz ormana doğru yürüdü. Arkasından gelen bir sesle sustu ve dönmeden cevap verdi.

Slender: Saçmalıyorsun...

Dişsiz: Ne konuda?

Slender: Arkadaşların konusunda... Her şey düzelince ne yapacaksın? Yani eğer düzelirse Berk'te mi kalacaksın yoksa ailenle o adaya mı döneceksin? Yoksa aileni de mi Berk'e getireceksin? Alfonze hepsi saçma bunların...

Dişsiz: Size katılmam çok mu mantıklı yani?

Slender: Alfonze hayatın tek kelimeyle kaymış durumda. Sen zeki birisin bunu senden saklamayacağım. Bak sadece adı creepypasta'da olsun ama istediğin yerde kal. Arkadaşların buradaki insanlar gibi çekingen ödlek veya yalancı değiller. Onlarla buraya gelmelerine izin veririz. Ailene de öyle... Yeter ki bize katıl. Lonca'dan intikamını tek başına mı alacaksın cidden?

Dişsiz: Tek başıma değilim arkadaşlarım var.

Slender: Alfonze tek başınasın işte. Sen ve senin gibilerle dolu bir yeri kaçırıyorsun!

Dişsiz: Slender buraya gelirsem tekrar delireceğim anlamıyor musun? Ben artık onlar gibi normal ve mutlu olmak istiyorum! Kan veya işkence istemiyorum! Çünkü onlara da zarar vereceğimden korkuyorum!

Slender: Seni bir pskiyatriste götürürüz ve ilaçların adını alırız. Onları kullanıp düzelirsin.

Dişsiz: Slender bu dediğine kendin bile inanmıyorsun...

Dedi ve cevap beklemeden ormanda yürüdü. Izlenme hissine kapıldı.

Dişsiz: Doris!

Doris: Tamam tamam kızma!

Dişsiz: Konuşmaya ne dersin?

Doris: ... Benimle mi?

Dişsiz: Uyku tutmadı ve yapacak bir şey yok.

Doris: Peki nerede?

Dişsiz: Burada...

Dedi ve yere oturup bir ağaca yaslandı. Ona da karşınızdaki ağacı işaret etti.

Doris: Hıçkıdık Astrid ve Südüklü'yü izledim bugün. Ve bu arada Lonca'yla iyi dövüştün.

Dişsiz: Saol. Peki Hadu?

Ejderhanı nasıl eğitirsin - Ejderin Diğer yüzüDonde viven las historias. Descúbrelo ahora