-76-

139 15 15
                                    

Dişsiz hastaneden dışarı çıktı ve Slender'ı aradı ama telefona bir türlü çıkmıyordu. Bunun üzerine bir terslik olmasından endişelendi ve Hıçkıdık'ı aradı ama o da telefona çıkmıyordu.

Dişsiz: Bu işte bir terslik var, hadi Kanca aç telefonu.

Kanca telefon kapanmak üzereyken açtığında sesi gergin ve birazda korkmuş gibi geliyordu.

Kanca: Önemli mi?

Bu kibar 'alo'ya karşı Dişsiz kaldırımda ilerlerkenki adımlarını yavaşlattı ve kaşları hafifçe çatılırken sordu.

Dişsiz: Bir sorun mu var?

Kanca: H-hayı-evet ya da hayır... Yani sayılır... Ya her ne boksa işte! Var evet.

Dişsiz Kanca'nın ağzını bozduğunu daha önce duymamıştı. Sinirlendiğinde en fazla kükrer ya da sakinleşene kadar bir köşeye çekilirdi ama buna sebep veren tek şey Südüklü başta olmak üzere onu sinir eden arkadaşları olurdu. Belki de bunun için hiç böylesine gerilmemişti, daha önce hep ufak tefek şeyler olmuştu ve şuan neler dönüyorsa ciddi bir şey olmalıydı. Dişsiz onu sakinleştirmek için onunla konuşmayı denedi.

Dişsiz: Tamam şimdi sakin ol, bana ne oldu-

Kanca: Astrid havale geçirdi.

Dişsiz: Ne!?

Dedi olduğu yerde kalakalıp. Kanca'ysa durumu kısaca açıkladı.

Kanca: Slender ona ilk müdahaleyi yaptıktan sonra bir hastaneye götürdük.

Dişsiz: Bana nasıl bunu söylemezsiniz! Astrid'in durumu nasıl?

Kanca: Doktorlar kıl payı yetiştiğimizi söylüyor.

Dedi ve ekledi.

Kanca: Ben aramanı görünce diğerlerinin yanından ayrılıp telefonu açtım. Herkes –özellikle Hıçkıdık- çok kötü halde.

Dişsiz: Lanet olsun bana bunu nasıl söylemediniz!?

Kanca: Keyfimizden mi söylemedik!

Diye ona geri çıkıştı.

Kanca: Astrid'i Hıçkıdık tesadüfen buldu, Dubhe de yanındaydı ve gidip Slender'ı çağırdı. Sonraysa olan oldu işte, yaklaşık yarım saattir yoğun bakımın önünde bekliyoruz.

Dişsiz: Tamam telefonu Hıçkıdık'a verir misin?

Dedi gözüne kestirdiği dolmuş durağına doğru yürürken.

Kanca: Ona arayanın sen olduğunu söylerim ama istemeyebilir, sen Slender'a ulaşmaya çalış.

Dişsiz: Tamam hangi hastane?

Kanca: Şey yabancı dili iyi olan sensi-

Dişsiz: Harf harf hecele o zaman!

Kanca: Latin alfabesini mi? Çok zekisin(!)

Dediğinde Dişsiz yine durdu ve içinden salaklığına küfretti. Kanca bir ejderhaydı ve Latin Alfabesi bir yana Berk'te kullanılan harfleri bile bilmiyordu.

Dişsiz: Bilen birisine sor o zaman.

Kanca: O bilen birisi sakinleştiriciyle sakinleştirildiği için telefona çıkamıyor!

Dişsiz bunun üstüne ikinci şokunu yaşadı.

Dişsiz: NE!?

Kanca: Lanet olsun endişelenme diye söylemeyeyim dedim ama Hıçkıdık bütün gün çok sinirliydi bir de Astrid olayı üstüne eklenince tamamen çıldırdı. Hemşireler kolundan bir iğneyle ilaç verdi ve Hıçkıdık yaklaşık bir on dakika boyunca uyudu ama sonra uyandı ve hemşirelerin dediğine göre sakinleştiricinin etkisi hala devam ediyor.

Ejderhanı nasıl eğitirsin - Ejderin Diğer yüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin