Bölüm 39

3.7K 148 2
                                    

Merhaba BAKK ailesi, yeni yıl hediyesi olarak sizlere bu bölümü armağan ediyorum. Sağlık ve mutluluk hep sizinle olsun nice senelereee 😊

Hastaneden çıkalı bir ay oluyordu. Eski neşem yerindeydi ve hayatım eski rutinine dönmüştü. Sonunda her gün kocamın kollarında uyuyup , uyanıyordum. Huzur bence tam olarak buydu.
Evlilik için yalan söylentiler vardır ya, aşkı öldürür diye. Gerçek ruh eşini bulduysan evlilik aşkı kat kat arttırıyordu. Hala ilk günki gibi kalbim çarpıyordu. Ben bu adamı her gün daha çok seviyorum.
Bu günlere gelebilmek için çok bekledim ve çok çabaladım. Hiç bir zaman bir evim diyebileceğim yer olmadı. Çocukluğumda orda burda büyüdüm. Hep akrabalarımın yanındaydım. Aile desen benim için yoktu bu yüzden hep kendi ailemi kurmanın hayali ile yaşadım. Her an destekçim olan bir anne, arkamda babam var diyebileceğim bir babaya hiç bir zaman sahip olmadım. Babam alkoliktir, içip saçma sapan konuşurdu. Bu benim ondan tiksinmeme sebepti. Zaten ben iki yaşındayken ayrılmışlardı. Geçimsizlik bu kadar ciddi boyutlarda idi. Arkadaşlarım olurdu, aileleri gayet düzgündü. Hatta bazen annem babam ayrı diye dışlanan olurdum. Önemli günler olurdu ya hani çocukken birşeylerden görev alırdın izlenmek isterdin. Ben alırdım da beni izlemeye gelen hiç olmazdı. Benim annem ve babam sağ iken benim için ölmüş şahıslardı. Babam zaten hiç bir zaman bir baba gibi davranmadı. Kendi mesleğimi elime alana kadar bana para yollamasına müsade ettim. Kendi paramı kazanınca başka birşey almadım. Anneme gelirsek bir evlilik yaptı ve evliliği için beni bıraktı. En çok ihtiyacım olan yaşlarda sevdiğim adam yanımdaydı. Ben onu aile bildim. Kürşat benim çocukluk aşkımdı. Daha sonra ise bu şirketi kurmuş başa gelmişti. Zaman nerde nasıl karşılaştıracağı hiç belli olmaz. O günlerse ne kadar ezildim, hor görüldüm, aşağılandım, hakaretler işittim ama bugün çok şükürki o gün bana en büyük desteği veren adamın karısıyım ve onun çocuğunu taşıyordum.
Her zaman kendime bir söz verdim ben gördüm,geçirdim. Kızıma asla yaşatmayacağım. Her zaman arkasında benim olduğumu bilecek. Onun canı yanmasın diye de her zaman bir adım önünde olacağım.

"Ne düşünüyorsun, daldın gittin karıcığım?"

Kocama çevirdim gözlerimi. Bu adam Allah'ın bana gönderdiği, çektiğim çilelerin mukafatı olarak gelmiş bir melekti.

"Eskileri, yaşantımı düşünüyordum. Hayatımı mahvetmek için ellerinden geleni yapan biricik ailemi düşünüyordum."

"Bundan sonra elinden geleni herkes yapsın umrumda dahi değil. Saçının tek teline zarar gelse dünyayı yakarım. Kimse sana dokunamaz. Geçmiş geçmişte kaldı. Ama bundan sonra her zaman ben yanındayım ve olacağım. Merak etme küçüğüm."

Hala büyümeyen bir yanım vardı. Sadece kocam bilse de büyümeyen çocuk kalan yanımı o da çok seviyordu. Çektiğim acılar beni olgunlaştırdı. Bazı şeyler yaşanmadan öğrenilmiyormuş.
Bazı insanlar anasının babasının lafı ile herşeyi yaparlar. Ama iyilik yapana yapılır. Beni bir başıma bırakan, her gece ağlaya ağlaya uyutan insanları, Allahım al canımı kurtar beni bu hayattan diye dua ettiren hiç bir insana bugün yardım etmem.

"Ben her zaman hayalimde seninle mutlu bir yuva kurmak vardı. Sıcak küçük başımızı sokacak bir yerimiz olsun yeter derdim. Sen bana hayalleriminde ötesinde bir hayat verdin. O güzel kalbini bana açtın. Ben seni çok seviyorum, her zaman da seveceğim. Benim en kötü zamanlarımı en güvendiğim insanlar yaşattı. Benim senden başkasına güvenim kalmadı. Ben sensiz yaşayamam beni sensiz bırakma kocacığım."

Kollarımı hemen beline dolayıp başımı göğsüne yasladım. İç çeke çeke ağlamamı sabır ile dinledi. Bana sarıldı saçlarımdan öptü. Sırtımı okşadı. Bu adamın aşkı ve kızım için herşeyi yaparım buna eminim.

"Ben yaşadığım sürece saçının tek telinin kopmasına dahi izin vermem küçüğüm. Merak etme ve asla korkma. Her zaman yanındayım ve arkandayım."

"Sen benimle olduktan sonra ben hiç bir şeyden korkmam kocacığım."

Bu duygusal anların üzerinden geçen bir saat sonunda hazırlanıp evden çıkmak için haraketlendik.
Babası ile beraber kızımızı görmeye gidiyorduk. Bakalım kızımız nasılmış..

Sıra alıp beklediğimiz hastanede adımın seslenilmesi ile hemen ayağa kalkıp doktorumuzun odasına girdik.

Uzun bir süre sonra gerçekten sevdiğim adamın bir parçasını taşıdığımı hissediyordum. Sanki ilk kez görecektim çok heyecanlıydım.
Doktorumuz ve babası ekrana bakıyorlardı.
Sevdiğim adam benden başka ikinci kez ekrana aşkla bakıyordu. Bizim canımız, parçamız oradaydı.

"Evet Şeydagül hanım bebeğiniz çok iyi bir gelişme gösteriyor. Çok sağlıklı, endişelenecek bir şey yok. "

"Teşekkür ederiz."

"Kilo almanız gerek. Sağlıklı beslenmek ve bol bol meyve tüketmek gerekli, bunuda size Kürşat beyin yaptıracağına eminim."

Bunun üzerine tebessüm ettim. Kocam ise sırıtarak büyük bir zevkle yaparım der gibi bakıyordu. Bu adama aşığım söylemiş miydim?

Hastaneden çıkarken kocamın elini tutmuştum. Karnım artık hamile olduğumu beli edercesine büyümüştü.
Biraz zaman sonra bir dünya yutmuşum gibi karnım olacak ve penguen gibi yürüyecektim.
Ya kocama bakarlarsa!
Aklıma gelen düşünce ile elimi tutan elini cimcikledim.

"Ah! Napıyorsun bebeğim ne oldu?"

Kaşlarım çatık bir vaziyette ona baktım. Hem bu kadar yakışıklı olmak zorunda mıydı? Azcık çirkin olsa ne olurdu.

"İleride kocaman olacağım, bir dünya yutmuşum gibi gezecegim  ortalikta  ama sen böyle çok yakışıklı olacaksın. Ben istemiyorum beni beğenmezsin."

Kahkaha atmaya başlayan kocaman baktım. Komik bir şey mi söyledim?

"Kocaman bir karnın dahi olsa benim gözümde dünyanın en güzel kadınısın. Hem ben de seni o zaman küçük penguenim diye severim."

Bana kolunu atıp öyle yürüdük. Yoldan geçerken pamuk şeker istedim, aldı. Ağzım yüzüm şeker oldu. Kahkaha atan kocamana baktım.
Bu adam gülünce ne kadar yakışıklı değil mi?
Her gülüşü beni bir kez daha kendine aşık ediyor. Bu adam aşkın kendisiydi.

Karnımda hissettiğim acı ile yüz ifadem değişti.

"Noldu Şeyda?"

"Sancım! Sancım varr !"

BUZ ADAMIN KÜÇÜK KIZI (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin