5 | Kırık Telefon

7.2K 859 127
                                    

Multimedya: Sam Smith - Stay with me

Selam güzeller!

Delilah'ın yeni bölümü- bende bolca kalp çarpıntısı yaptı. Umarım sizler de seversiniz😍 lütfen hikayenin eski okurları spoiler vermesin şayet bu bölüm önemli bir bölüm❤️ yorumlarınız bekleniyor😍

✨✨✨

"Lilah?" tok sesini duyduğum anda, kan akışımın durduğunu hissettim ve tereddütle cevap verdim. "Bay Howard?"

"Aramadın."

Sesindeki ağır çekim afallamama neden oldu. Her zaman sakin olduğuna emin olmama rağmen, bu sefer tehlikeli bir tını seziyordum.

"Bay Howard," dedim tekrar "iyi misiniz?"

Sorumu duymamış gibi davranarak iç çekti ve aynı ton ile mırıldandı.

"Hiç aramadın."

Derin bir nefes aldım, ters giden bir şeyler olmalıydı.

"Anthony," diye devam ettim, bu defa dikkatini çekmeyi diliyordum.

"Sarhoş musun sen?"

Keyiften yoksun bir kahkaha attı.

"Ben o lanet balo boyunca da sarhoştum Lilah. Ya da Delilah mı demeliyim çünkü bu gece tam bir Delilah'tın"

Pekala, işlerin ters gittiği konusunda az bile tahmin yürütmüştüm.

"Anthony" dedim endişeli bir sesle, "Neler oluyor? Yardım edebileceğim bir şey var mı?"

"Hımm, bir bakalım" dedi alayla. "Apartmanının önünde sızmak üzere olduğum düşünülürse, apartman görevlin yardımıma gelmek üzeredir. Sahi adı neydi onun?"

Cevap vermeme fırsat vermeden cevapladı.

"Elbette hatırlıyorum Lilah, Bay Jackson. Ne yazık ki duyduğum hiçbir şeyi unutmuyorum."

Bu durumun tatsız bir şaka olduğunu düşünmek istesem de, karşımdaki kişinin benimle alay etmeyeceğini biliyordum. Şimdi ne yapmam gerekiyordu? Hızla ayaklarımı harekete geçirerek, portmantodan bulduğum ilk ayakkabıyı  ayağıma geçirdim ve bir yandan da konuşmaya devam ettim.

"Anthony, geliyor.."

Kulaklarımı dolduran sinir bozucu sesle yüzümü buruşturdum. Telefon kapanmıştı. Tanrım lütfen sızmış olmasın, lütfen.

Asansöre bindikten sonra gözüm bir an aynadaki telaşlı yansımama takıldı. Üzerimde özel tasarım bir elbise ayağımda ise bileklere kadar uzanan kahverengi kovboy botları vardı. Aynaya sırtımı dönerek asıl önceliğime odaklandım ve iner inmez dış kapıya doğru koştum.

Kapıyı açtığım anda endişeyle etrafa bakındım ancak kimse görünmüyordu. Soğuk havayla çarpışan sıcak nefesim beyaz bir örtü gibi kendini belli ederken, umutsuzluğa düşmüştüm. Belki de nerede olduğunu karıştıracak kadar sarhoştu.

Soğuktan buz tutan ellerimi birbirine sürterek evime geri dönmek üzere arkamı döndüm. Ancak gözüme çarpan belli belirsiz gölge, bakışlarımı sol tarafa çevirmeme neden oldu.

İşte oradaydı. Gecenin karanlığına karışmış takım elbisesi, aynı karalıktaki saçları ve esmer teni, onu bir gölge gibi saklamıştı. Gözleri kapalı olmasına rağmen ayakta duruyor olduğu gerçeği, bu durumun hala bir şaka olduğunu düşündürse de, yere saçılan telefon kalıntıları gerçeği gözler önüne seriyordu. Benimle konuşurken sızmış ve telefonunu da düşürmüş olmalıydı. Başının sağ tarafı ve sağ omzu duvardan destek alıyor, üşüdüğünü belli eden kolları göğsünde birleştirmiş bir şekilde duruyor ve bedeni oldukça huzurlu bir uykuda görünüyordu.

Delilah'ın 3 RengiWhere stories live. Discover now